Selçuk Aydemir’in Mahalleden Arkadaşlar Anlatısı

Yavuz Rençberler
724kultursanat.com ‘un kurucusu. Gazeteci, televizyon programcısı, iletişim danışmanı. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo TV mezunu. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ödülü sahibi. Mesleğinin verdiği refleks ve pratiklikle kültür sanat alanında olanları değerlendirmeye paylaşmaya çalışıyor. İçinde insan olmayan kitaba, içinde kitap olmayan insana inanmıyor. İnsanın yazılmamış sayfalarının yazılanlardan daha çok olduğuna inanıyor. İletişim: yavuz@724kultursanat.com

90’lı yılların sonuna ait yazarın çocukluk hatırası gibi dursa da romana yaklaşmaya çalışan bir eser Mahalleden Arkadaşlar. Zaten kitabın giriş sayfasında “ANLATI” ifadesi yer alıyor. Yani ne yayın evi ne de yazarı kitabın roman olduğunu iddia ediyor.

Ben keyifle okudum.  Hele şu yaz günlerinde kimi yerlerinde sesli kahkahalarla güldüm. Kendi çocukluğumun izlerini yakaladım, eski günlere gittim.

Selçuk Aydemir,  genç yazarlarımızdan. Televizyonlardaki çok izlenen İşler Güçler, Kardeş Payı gibi dizilerin ve sinemadaki Çalgı Çengi, Düğün Dernek filmlerinin senarist ve yönetmeni Selçuk Aydemir.

Bu kısa ön bilgiden sonra bu kitabı okuma nedenimi ifade edeyim. Benim de severek izlediğim bu film ve dizilerin referansı ile birlikte Selçuk Aydemir’in Küçükçekmeceli oluşu asıl sebep bu… Bu kitabı çocukluğu gençliği Küçükçekmece’de geçen bir yazarın kitabını okumak istedim. Kim bilir belki de benim çocukluğumun, gençlik yıllarımın geçtiği Küçükçekmece’sinin izlerini aradım okurken.

Ferhan Şensoy’u idol olarak seçmiş bir yazar Selçuk Aydemir. Gazetelerdeki röportajlarında da uzun uzun bu hayranlığını anlatıyor. Kitabın girişinde ona ithafen şu cümleler yer alıyor: “Ferhan Abi, bu kitap senin üvey kitabın. İngilizce bilerek, I love you”

Gelelim kitabın içindekilere;

222 sayfalık bir kitap. Burada üç adet 2 rakamının bir “totemi” var mı? Yoksa birilerine mesaj mı veriyor, sorularımın saçmalığını mazur görün. Çünkü romanı okurken siz de çocuklaşıyorsunuz. Çünkü romanın başkahramanı Selçuk (yazarın kendisi) henüz 9 yaşlarında bir çocuk.

Yazarın çocukluk anıları olsa hayli keyifli ve sürükleyiciydi.  Küçükçekmece’yi bildiğim için mekanlara hızla girdim. Ancak bilmeyenler, takılmayın. Siz kendi bildiğiniz bir köyü kasabayı mahalleyi koyun oraya, oturur. Sıkıntı çekmezsiniz.

Zaten bu kitabın roman olamamasının sebeplerinden biri de bu. Mekan her yer olabilir. Mekan ve yer detayları yok. 90’lı yılların hayatlarına yolculuk var kitapta.

Mahalledeki masum çocuk çetelerinin olduğu o yıllarda 9 yaşındaki Selçuk, Küçükçekmece’de efsane olan bir çeteye girmek ister. Ama kabul edilmez. Kendi çetesini kurmak için harekete geçen Selçuk, iki arkadaşı ile bu yola girer.

Zamanla iki çetenin yolları kesişir. Rekabetin şartları da ağırdır. “Okumuş çocukların çetesidir” Selçuk’unki. Diğeri ise “ayak takımı” gibidir.

İki çetenin rekabeti kavgaya ve derin bir hesaplaşmaya kadar ulaşır. Bu macera akıcı bir dille, benzetmelerle anlatılıyor.

Sinema filmi gibi adeta… Hani filmi çekilse izlenir cinsinden. Selçuk Aydemir,  anlatısını bölümlere ayırırken, sahne sahne işlemiş adeta. Bu anlatıyı film ya da dizi olarak izlersek şaşırmayacağım.

Kitabı alın okuyun, keyfini çıkarın derim.

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.