Son sayfasında restorasyon sırası bekleyen “Emanetullah” adlı gulete yer verilmiş bir koleksiyon kitabıyla karşınızdayım. “Bir Gemi ve Tekne Koleksiyonu” adlı bu eser, endüstriyel mirasın aynası.
Tasarımı Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık’a ait olan kitap, denizcilik tarihine ışık tutuyor. Rahmi M. Koç Müzesi’nin genel müdürü Mine Sofuoğlu, eser için “(İş insanı Rahmi Koç’un) hususi ilgisi sonucu edinmiş olduğu kıymetli tekneleri bir araya getiren bir kitap” diyor.
Denizaltıdan Fenerbahçe vapuruna
Eserde müzede sergilenen Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na ait TCG Uluçalireis denizaltısı, Atatürk’ün Savarona yatının filikası, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin şehir hatları vapuru M/V Fenerbahçe, Avrupa’nın bilinen en eski buharlı römorkörü Rosalie ve 2007’de arkeologlarca çıkarılan bin 200 yıllık “Yenikapı 12 Batığı” ticaret teknesi gibi nice deniz vasıtası anlatılıyor. Ama bir son sayfa var ki noktalanmak istenmemiş bir hikayeye işaret ediyor. 6 yaşından 92’sine dek deniz tutkusuyla yaşamış birine, babası Vehbi Koç’u hatırlatan Emanetullah’ı…
25 yıl aynı yerde tatil yaptı
Nazenin IV yelkenlisiyle dünya turu yapan Rahmi Koç, eserde sadece özel koleksiyonunu paylaşmıyor, özel hayatından da kesitler sunuyor:
“Yazları zaman zaman Erdek’e giderdim, zira babamız 25 sene boyunca Erdek’teki Pınar Otel’de her yaz 2 hafta tatil yaptı. Sonradan Amerikan Hastanesi eski CEO’su George Rountree de oradan bir çiftlik almıştı. Gittiğimizde onu da ziyaret ederdik. Her gidişimizde oradaki balıkçı barınağına uğrardık. Bir seferinde Emanetullah isimli bir gulet gördüm. 1928 yapımı olduğunu söylediler. Endazesi, duruşu ve renklerine bayıldım, beni adeta büyüledi. Sahibine ‘Satar mısın?’ diye sorduk. ‘Satmam’ dedi. Aradan birkaç sene geçti. Sahibinin gözlerinde hastalık olmuş, kullanamayınca satmak istemiş. Bana sordular. Tekneyi aldık, daha sonra bu beyefendinin göz tedavisi de Amerikan Hastanesi’nde oldu. Restorasyon sırası beklediği için şimdilik karada, zira denizde koyacak yerimiz yok. Karada da durunca sarf edilen emekler boşa gidebiliyor”
Şüphesiz hatıraların hep baş köşede yeri vardır. Müzedeki tüm emanetler gibi Emanetullah da müze varoldukça köşesinde olacaktır.