Cumhuriyet Bayramı tüm yurtta ve dış temsilciliklerde kutlanıyor. Cumhuriyetin kuruluşunun 99’uncu yılı kapsamında Türkiye’nin dış temsilciliklerinde de kutlamalar yapılıyor.
Türkiye’nin Rodos Başkonsolosluğu da Cumhuriyet Bayramı kutlamaları çerçevesinde 27 Ekim’de konsolosluk bahçesinde bir resepsiyon düzenledi. Başkonsolos Atıf Şekercioğlu’nun ev sahipliğinde düzenlenen resepsiyona Rodoslu ve adada misafir olarak bulunan Türklerle birlikte Yunan makamlarının temsilcileri katıldı.
Başkonsolos Atıf Şekercioğlu, konuklara yönelik yaptığı Cumhuriyet Bayramı konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk’ün barışçı kişiliğine dair dikkat çeken, duygu dolu bir konuşma yaptı. Şekercioğlu, I. Dünya Savaşı’nın ardından Anadolu’nun işgal edildiğini ve yapılan Ulusal Kurtuluş Savaşı ile zafere ulaşıldığını hatırlattı: “Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda topraklarımızın işgale uğraması üzerine Mustafa Kemal Atatürk tarafından başlatılan Ulusal Kurtuluş Savaşı, milletin olağanüstü gayret ve fedakârlıkları sayesinde zafere ulaşmış ve 29 Ekim 1923 tarihinde modern Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur.”
Atatürk’ün barışa dair bakışının devamı
Atıf Şekercioğlu, “Cumhuriyetimizin kurucusu, mimarı Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk kimdi?” sorusunu sorarak cevabını da konuşmasında verdi.
“Atatürk, genç hayatının önemli bir bölümünü savaşlarda geçirmişti. Yorgun düşmüş bir İmparatorluk’tan bir Cumhuriyet yaratmış dahi bir komutandı. Savaşın galibi ve mağlubu için travmatik bir hadise olduğunun, her iki tarafta da derin izler bıraktığının farkındaydı. ‘Zaruri olmadıkça savaş cinayettir’ diyecek kadar da büyük bir hümanistti.
Gelecek nesillere huzurlu bir dünya inşa etmenin altın anahtarını ‘Yurtta Barış, Dünyada Barış’ özdeyişiyle vermişti.” diyen Atıf Şekercioğlu, Atatürk’ün barışa verdiği önemi vurguladı.
Şekercioğlu, savaşın sona ermesinin ardından Yunan lider Venizelos’un 1930’da Ankara’daki Atatürk ile yaptığı görüşmeyi hatırlattı. Başkonsolos Şekercioğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Geçmişte hasım olan ancak Türk ve Yunan halklarının kaderlerinin birbirine düğümlü olduğu bilinciyle hareket eden iki lider, Eleftherios Venizelos ve Atatürk 1930’da Ankara’da bir araya gelmiştir. Biz her zaman Atatürk ve Venizelos’un el sıkışmasını iki ulusun yıllar boyu birbirleriyle girdikleri mücadeleler ve yaşattıkları mütekabil acıların ardından, geçmişin ağır yükünü geride bırakarak geleceğe beraber yürümek gibi zor ancak gerekli bir kararı alabilecek denli akil, yüce ve tarihî bir anlayışın yansıması olarak değerlendirdik.”
Atatürk ve Venizelos’un yer aldığı fotoğraf Ankara’da 1930’da çekildi.
O fotoğraftan güç alıyorum
O ziyarette çekilen fotoğrafı da konuşmasına taşıyan Atıf Şekercioğlu’nun sözleri Türk hariciyecisinin hem nezaketini hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin barışa olan yaklaşımına dairdi:
“Bu ziyaret sırasında, 27 Ekim 1930’da Ankara’da çekilmiş, son derece anlamlı bir fotoğraf vardır. Bu fotoğraf, hem Başkonsolosluk konutunun kabul salonunun hem de Başkonsolosluğun duvarındadır. Ben, her yeni güne bu fotoğrafa bakarak, bu fotoğrafla verilen dostluk mesajından güç alarak başlıyor, mesaimi büyük bir onurla ve bu fotoğrafın bana yüklediği ağır sorumluluğun bilinciyle yapıyorum. Bu vesileyle Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.”
Türkiye’nin Rodos Başkonsolosu Atıf Şekercioğlu’nun Cumhuriyet Bayramı resepsiyonundaki konuşmasının tamamını bu videodan izleyebilirsiniz.