Reklam

Sonbahar’dan Aşıklar Bayramı’na

Reklam

Yusuf 22 yaşındayken cezaevine düşmüştür. 10 yıl cezaevinde kaldıktan sonra ölüm oruçları eylemlerine destek verince ölümcül hastalığa yakalanmıştır. Cezasının tamamlamaya iki yıl kalmasına rağmen tahliye edilmiştir. Kısa bir ömrü kalmıştır. Verem ciğerlerini tamamen bitirmiştir. Yusuf’un artık sayılı günleri kalmıştır. Çocukluk ve gençlik yıllarının geçtiği Çamlıhemşin’e gider.

Sonbahar’dan Aşıklar Bayramı’na

Ölümcül hastalığını ne annesi ne de arkadaşlarına söyler. İç hesaplaşmayı çocukluk ve gençlik yıllarının geçtiği köyünde kendi kendine yapar. Ölümünü bekleyen Yusuf çocukluk arkadaşı Mikail ile anılarının peşinden gider. Film herkesi oturduğu koltuğa zımbalayan Lazca “Daim Yusuf Orti (Dayan Yusuf oğlum)” ağıtıyla biter….

Sonbahar’ın üzerinden ondört yıl geçti

Özcan Alper’in ilk uzun metrajlı filmi Sonbahar 2008 yılında vizyona girdikten kısa bir süre sonra çok sayıda festivalde ödüllere ambargo koydu. İzleyen herkesi gözyaşlarına boğan Sonbahar’ın üzerinden 14 yıl geçtikten sonra benzer bir hikayeyle karşımıza çıktı Özcan Alper… Kemal Varol’un Aşıklar Bayramı isimli romanını sinemaya uyarladı. Orta Anadolu’dan Kars’a uzanan, bir babayla oğlun hesaplaşmasıyla bizi koltuklara zımbalayan bir hikayeyle baş başa bıraktı. Tesadüfe bakın ki Alper’in Sonbahar’dan 14 yıl sonra çektiği Aşıklar Bayramı filminin ana karakterinin adı da Yusuf…

Yazar Kemal Varol ‘Ucunda Ölüm Var’, ‘Âşıklar Bayramı’ ve ‘Babamın Bağlaması’ romanlarıyla bir aşkın izini sürüyor O üçlemenin ikincisi “Aşıklar Bayramı” Netflix için sinemaya uyarlandı. Kıvanç Tatlıtuğ, Settar Tanrıöğen ve Erkan Can’ın oynadığı film 2 Eylül’de gösterime girdi. Fazla spoiler vermeden filmin kısa özeti ise şöyle: 25 yıl ayrı kaldıktan sonra yolları yeniden kesişen bir baba ve oğlunun hikayesini konu ediyor. Yıllar önce yolları ayrılan Avukat Yusuf ve saz âşığı babası Heves Ali’nin yolu, 25 yılın sonunda yeniden kesişir. Çıktıkları uzun belki de son yolculukta bir araya gelen baba oğul, bu süreçte geçmişleriyle yüzleşip, gelecekleriyle ilgili olan sorunların üstesinden gelmeye çalışır.

Film için 14 kilo veren Settar Tanrıöğen’in oyunculuğu yine bildiğimiz gibiydi. Çok sayıda film ve dizilerde boy gösteren Kıvanç Tatlıtuğ ise Yusuf karakteriyle adeta oyunculukta seviye atlamış. Erkan Can koskoca filmde 10-15 dakika gözükmesine rağmen Yusuf’a söylediği “ Baba dediğin zaten yarım kalmış bir kelimedir, babalar hep yarım kalır” repliğiyle bizleri gözyaşlarımızla baş başa bırakıyordu. Kim bilir belki Özcan Alper’ “Babamın Bağlaması” hikayesiyle önümüzdeki yıllarda tekrar karşımıza çıkar. Filmin finalindeki son sahne bunun habercisiydi. Bekleyip Göreceğiz….

Reklam
Ercan Öztürk: Gazetecilik yaparken kitaplardan ve filmlerden besleniyor. Koşmasaydım yazamazdım, diyenlerden. Koşuyor. Seyrediyor. Okuyor. Sonra da yazıyor. İletişim: ercanozturk1899@gmail.com
Reklam

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz.

Reklam