Ahmet Ümit polisiye romanları küçümsemiş

Ahmet Ümit polisiye romanları küçümsemiş, yıllar önce edebiyatın bu türüne önyargılı olarak yaklaşmış. Ünlü polisiye yazarı Ahmet Ümit, Yunus Emre Enstitüsü tarafından düzenlenen söyleşide gençlerle buluştu. 

Farklı coğrafyalardan gelen gençlerin bulunduğu ‘Türk Edebiyatı Yaz Okulu’ faaliyetleri kapsamında düzenlenen söyleşinin yeri Türk Edebiyatı Vakfı’ydı.

Söyleşide öğrenciler, yazarın kendi ağzından yazarlığa başlangıç hikayesini ve eserlerinin içeriklerine dair bilgileri dinlediler. 

Yunus Emre Enstitüsü tarafından düzenlenen söyleşide dünyanın farklı ülkelerinden gençler bir aradaydı.

Ahmet Ümit, Türk polisiye romancılığı ve kendi eserlerinin içeriği hakkında gençlerle söyleşti. Kitaplarındaki tarihi içerikler hakkında öğrencilere bilgi veren Ahmet Ümit, İstanbul’un tarihi birikiminin polisiye eserlerine zemin oluşturduğunu belirtti. Ümit, “Sadece polisiye değil, tarih de yazabileceğimi fark ettim. Dünya yüzlerce yıl bulunduğumuz yerden yönetildi. Roma, Doğu Roma, Osmanlı… Benim romanlarımda bu geçmişin önemli bir yeri var.” dedi.

Polisiye romana karşı önyargılıydım

Ahmet Ümit, polisiye roman yazmaya nasıl başladığını anlattı. Ünlü yazar, polisiye hakkında başlangıçta fazla bilgi sahibi olmadığını kaydederek bu türe karşı önyargılı olduğunu ve küçümsediğini itiraf etti.

Ahmet Ümit gençlerle polisiye edebiyat türü üzerine söyleşi yaptı.

Ahmet Ümit, şöyle konuştu: “İlk öykü kitabım çıkınca, şehir tiyatrolarından çok değerli bir arkadaşım bana polisiye yazdığımı söyledi. Buna başta bozulmuştum; ama sonra içimden gelenin bu olduğunu, beni bunun mutlu ettiğini fark ettim. Polisiye roman okuyunca onun nasıl bir şey olduğunu anladım. Öncesinde önyargılıydım.”

Edebiyatın asıl görevinin insan ruhunu anlatmak olduğunu belirten Ahmet Ümit, insan ruhunu en iyi anlatmanın polisiye ile yapılabildiğini söyledi.

Ahmet Ümit ayrıca, dünya tarihinin en büyük yazarı olarak nitelendirdiği William Shakespeare’i örnek vererek, “İyi polisiye roman yazmak çok zordur, Shakespeare de cinayetten yola çıkarak insanı anlatmaya çalışmıştır.” dedi ve yazarın kült eseri Hamlet oyununu örnek gösterdi.