Büyük Şükran Ödülü Metin Sözen’e
Kültür ve sanat alanında öne çıkan isimlere verilen Anadolu’dan Büyük Şükran Ödülü bu yıl Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen’e değer bulundu.
2018 Büyük Şükran Ödülü Metin Sözen’e verildi. Kültür ve sanat alanında öne çıkan isimlere verilen Anadolu’dan Büyük Şükran Ödülü bu yıl Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen’e değer bulundu.
2010 yılında Konya’nın Hüyük ilçesine bağlı Çavuş Mahallesi’nde geleneksel tarzda kerpiç evlerden, bir sanatçı köyü olarak kuruldu. Sonsuz Şükran Köyü olarak adlandırılan bu köy şimdi Anadolu’da sanatın cazibe merkezlerinden biri olarak yerini aldı.
Sonsuz Şükran Köyü’nün derneği, 2017 tarihinde kültür ve sanatın her alanından her yıl yetkin ve duayen bir ismine “Anadolu’dan Büyük Şükran Ödülü” verilmesini kararlaştırdı.
Ödül geçen yıl “film müzikleri” alanında Cahit Berkay’a verildi. Ödülün itinci senesinde Mehmet Taşdiken’in önerisiyle Dernek Genel Kurulu ve Sonsuz Şükran Köyü’nü oluşturan ressam, heykeltıraş, müzisyen, oyuncu, yazar, yönetmen, sanat tarihçisi, fotoğraf sanatçısı, sosyolog, öğretim üyesi gibi 250 sanat ve kültür insanının oy birliğiyleProf. Dr. Metin Sözen’e verilmesi kararlaştırıldı.
Ödül töreni Sarıyer Belediyesi Boğaziçi Kültür Sanat Merkezi’nde (BKSM) düzenlendi.
Şükreden Anadolu kadını sembolü ödül oldu
Gecede, heykeltıraş Meral Ayran Kaysı tarafından tasarlanmış özel heykelcik Metin Sözen’e verildi. Ödülün sunumu ve takdimi de dikkat çekiciydi. Ödül elden ele uzatılarak Metin Sözen’e verildi. Böylece ödül, bir kişi tarafından değil onlarca kıymetli ismin elinden sahibine ulaştırılmış oldu.
Ödül, sonsuzluk imgesiyle şükreden Anadolu kadınını tasvir ediyor.
Ödülü alan ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen bir konuşma yaptı. Konuşmasından bir bölüm şöyleydi: “Sizleri görünce bu ülkede hala bir şeyler yapılabileceğine inanmaya başladım. Sıkıntı aslında nerede biliyor musunuz? Toplum giderek birbirine ve kendi kültürüne yabancılaşıyor. Türk toplumu iki adım geri çekilerek düşünmek zorundadır. Biliyorum ki bu ülke aklın sınırlarını zorlayanlarla geleceği kuramayacağını biliyor. Çünkü bu ülkede dünyanın düşünürleri yetişmiştir. Ben biliyorum ki Türkiye’nin anayasası kültürdür sözünden önce kültürle başlayan bir anayasa yapmak istiyoruz iradesinin artık zamanı gelmiştir. Gelecek kuşaklar adına sorumluluklarımız var. Bittiği zannedilen toplumdan yeni bir ulus yaratmış neslin çocuklarıyız. Kırsal kesimden koptuğun zaman toprağından kopmaktasın, belleğinden kopmaktasın.”