Gazetecinin anılarına büyük ilgi

Süleyman Arat Yokuş Yukarı adlı kitabında gazetecilik mesleğinde başından geçen ilginç olayları anlatıyor. Gazetecilerin yaşadıkları hayat, başlarına gelenler öyle ilginçtir ki… Gazeteye yazılanlardan daha çok arka plandaki yazılamayanlar daha çok merak uyandırıcıdır aslında.

Süleyman Arat, Hürriyet’in emektar fotomuhabirlerinden. Hala koştura koştura ilk günkü heyecanını kaybetmeden okurlar için fotoğraflar çekiyor.

30 yıllık meslek hayatında yaşadıklarını kitaplaştıran Süleyman Arat’ın Destek Yayınları’ndan çıkan “Yokuş Yukarı” adıyla kitaplaştırdığı anıları ikinci baskısını da tamamladı. Üçüncü baskıya az kaldı. 33. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nda imza günündeydi Süleyman Arat. Hem meslekdaşım hem arkadaşım hem de bir kitap sever olarak yanındaydım.

Biraz sohbet ettik. Aslında dertliydi: “Türkiye’de okurlar o kadar boş kitabı satın alıyor ki inanamıyor insan. Çok satanlar listesine bakıyorsun orada olmaması gereken kitaplar okurlar tarafından hap gibi yutuluyor”

Pertevniyal Lisesi Mezunları’nın standındaydı Süleyman Arat. Kitap fuarının açılışında Destek Yayınları standında, şimdi ise mezun olduğu okulun standında ikinci imza günündeydi. Aynı gün fuarda imza günü olan yazar dostum Sinan Akyüz’le Süleyman Arat’a uğradık.

Yaklaşık bir yıl önce alıp okuduğum kitabını ben de imzalattım. Şöhretli “gazeteciler” var ya hani size aklınıza gelenleri sayın desem onlarcasını söyleyebileceğiniz… Onlar gazeteciliğin kaymağını yiyip şöhretinin de keyfini sürerken, mesleğin kahrını çekenler ise muhabirlerdir. Bir muhabirin yazdığı kitabı okumaktan ayrı bir keyif alıyorum. Doğrusu ben de onların yaşadığı gururdan bir okur olarak payımı alıyorum.

Süleyman Arat, gazeteciliğin mihenk taşı olan muhabirlik müessesinin harika temsilcilerinden biri. Onun Hürriyet gazetesindeki 30 yıllık muhabirlik serüveninde yaşadıklarını merak ve heyecanla okudum. Bazılarına ben de şahitlik ettiğim o yaşanmışlıkların her biri aslında roman olacak özelliklere sahip.

Süleyman Arat da benim gibi Makedonya göçmeni bir ailenin çocuğu. Onun bir sözü var “Biz Arnavutlar silgi kullanmayız. Çünkü yanlış yapmayız”… Yanlış yapmayan bir muhabirin anılarında, o müthiş haberlerin sayfaya yansımadan önceki maceralarını okuyacaksınız.

Haberlerin perde arkasında kalanlar, sırlar Yokuş Yukarı’da ilmek ilmek açığa çıkmış. 4 yılda yazdığı bu kitapta Süleyman Arat, “Kenan Evren, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Turgut Özal, Tansu Çiller, Erdal İnönü, Aziz Nesin, Türkan Saylan, Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Öcalan’la yaşadığım, pek kimsenin bilmediği detayları anlatıyorum” diyor.

Nerelere gitmemiş ki haber için: “Kosova, Bosna Hersek, Kuzey Irak gibi savaş bölgeleri… Gazi Mahallesi olaylar… Amerika, Afrika, Uzakdoğu seyahatlerinde geçirdiği sıcak saatler… Hac gezisi, Marmara’daki deprem günlerinde yaşananlar…”

Türkan Şoray, Tarkan, Hülya Avşar gibi birçok ünlü sanatçının hiç bilmediğiniz yönleri var kitapta.

Süleyman Arat halen aktif bir muhabir. Hürriyet’te çalışıyor. Gazetenin Fenerbahçe’yi takip eden fotomuhabiri. Ha bu arada kendisi koyu bir Beşiktaş taraftarıdır.

Spor dünyasından da Lefter Küçükandonyadis, Aziz Yıldırım, Aykut Kocaman, Alex de Souza, Aragones, Fatih Terim, Hakan Şükür’le paylaştığı ilginç olayların detaylarını, bazı maçların bilinmeyenlerini anlatıyor kitabında.

Gazeteciliğin dışındaki okurların daha heyecanla okuyacağı bir kitap Yokuş Yukarı. Bu mesleği yapanların ise “kıskanarak” ama gurur da duyarak okuyacağı o müthiş haberlerin arka planlarını okumak da hayli keyifli… Ve “vay be” dedirtici… Okuyun ve okutun diyorum.

Süleyman Arat’la imza gününde yaptığım kısa röportajı aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz: