Maskeli Balo – Operada bir hayalet var

Kahkaha dolu serüven, dedektiflik romanlarını aratmayan olay örgüsü ve kurgusu ile parmak ısırtıyor. Maskeli Balo okurlarla buluşuyor.

Maskeli Balo – Operada bir hayalet var. Kült yazar Sir Terry Pratchett’ın kaleme aldığı “Diskdünya” serisinin ilk kez Türkçe’ye çevrilen yeni kitabı Maskeli Balo.

Sahne tozu yutanların, gerçeklikten kopanların, maskelere sığınanların ve kendini arayanların öyküsüne odaklanan, teatral olduğu kadar müzikal bir roman.
 
Dünya çapında 85 milyonun üzerinde satan “Diskdünya” serisinin on sekizinci halkası olan Maskeli Balo, “Cadılar” alt dizisinin de beşinci kitabı. 
 
Andrew Lloyd Webber’in dünyaca ünlü müzikal uyarlaması Operadaki Hayalet’in baş döndürücü bir parodisi olarak da tanımlanabilecek bu kahkaha dolu serüven, dedektiflik romanlarını aratmayan olay örgüsü ve kurgusu ile parmak ısırtıyor. 
 
“Beğenseler de beğenmeseler de olaylar cadıları kendine çekerdi ve sonra, iki durum çarpışırdı. Cadılar kapıların, çeperlerin, sınırların, aynaların, maskelerin çekimini hissederdi… bir de, sahnelerin.”
 
Ah, evet. Sahnelerin. Koçbaşı Dağları’nın iki ünlü cadısı da kapılıyor bu çekime. Çünkü Havamumu Nine ve Ogg Ana, bambaşka bir iş için gittikleri Ankh-Morpork’ta, Opera Evi’ne dadanan hayaletleri kovalamak zorunda kalıyor. Opera dünyasının altını üstüne getiren iki kafadar, yeteneklilerin ve vasatların arasında kendilerine yer bulmaya çalışırken azıcık zorlansalar da nihayetinde gösteri devam ediyor… 
 
“İnsanlara ihtiyaç duymayan her insan, insanlara ihtiyaç duymadığını bildirebileceği insanlara ihtiyaç duyardı…” 
 
Ve cadı konseyinin müstakbel üyesi Agnes, ait olduğu yeri bulmak için kendini yollara vuruyor. Olmak istemediği kişinin kim olduğundan emin; fakat kalbinde ve zihninde hissettiklerinden, değil. 
 
Kendini tanıma, onur, erdem, etik gibi kavramlara eğilirken bile alabildiğine komik olmayı başarabilen Maskeli Balo, Terry Pratchett’ın olağanüstü mizahi dehasından beslenen esprili anlatımıyla, yoluna kaldığı yerden devam ediyor. 
 
Romanın çevirisini Niran Elçi yaptı. Delidolu tarafından yayımlandı. Türkiye’deki okurlarının karşısına ilk kez çıkan roman sahne sanatlarına ve hatta yayıncılık dünyasına dair güncel tespitlerde bulunarak, Diskdünya’nın fantastik evrenine ışıltı saçıyor.

Kenan Kaldan
Kenan Kaldan
Ortaokul yıllarında gazete bayisinde çalışırken çok fazla çizgi roman ve gazete okuduğu için işten atılmış. Çizgili kağıt sevmeyenlerden. Birikmiş notlarını, günlüklerini kitaplaştıracağı günü heyecanla bekliyor.
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.