Mehmet Ali Demir ilk romanı Halibya ile okurlarla buluşuyor

Mehmet Ali Demir ilk romanı Halibya ile okurlarla buluşuyor. Gazeteci Mehmet Ali Demir, polisiye türündeki ilk romanı Halibya ile tarihin derinliklerinden bir efsaneyi günümüzle harmanlayarak işliyor. ‘Büyülü gerçekçilik’ yaklaşımıyla yazılan romanda efsaneler ve gerçekler birine karışıyor. 

Halibya adlı roman Arsine Yayıncılık etiketiyle raflarda yerini aldı. Uzun yıllar gazeteciliğin polis-adliye dalında haberler yapan, şimdi ise televizyon haber editörlüğü görevini yürüten Mehmet Ali Demir, ‘olması gerekeni’ gerçekleştirdi. Mesleğinin verdiği meraklılık ve araştırmacılık ruhu ile Türkiye’de son 20 yılda gelişmeye yüz tutan ‘polisiye’ dalında roman yazdı. 

Mehmet Ali Demir’in ilk romanı Halibya, yüzlerce medeniyete ev sahipliği yapmış olan Anadolu’da kültürlerin ne kadar derin ve eşiz zenginlikte olduğunu bir kez daha zihinlere kazıyor.

Halibya Güneşin Meden Ocağı adlı roman, konusunu tarihten alıyor. Akıcı ve farklı kurgusuyla merak uyandıran polisiye roman, eski ve unutulmaya yüz tutmuş bir Anadolu medeniyetini bizlere yeniden hatırlatıyor.

Usta demircilerin izinde 

Arsine Yayınları’ndan çıkan kitapta yazar, Homeros’un İlyada Destanı’nda adını geçirdiği ve büyük savaşta Turuva’yı korumak için Karadeniz bölgesinden savaşa katılan gümüş ve demiri işemedeki ustalıkları ile batı medeniyetlerinin bile mitlerine konu olan ‘Khalibler’ yani, Halibya’nın usta demircilerinin izinden gidiyor.

Halibya’nın ustaları Güneşin Maden Ocağı’ndan çıkan gök demirine verdikleri sırlı su ile ürettikleri kırılmaz ve tüy gibi hafif olan çeliği özel istek üzerine Sultan İkinci Abdülhamit’e hediye olacak kısa mavzerler için kullanırlar.

Abdülhamit dönemine yolculuk

Abdülhamit döneminde silah ajanlıkları hat safhadadır. Dahası Sultan Abdülhamit ordunun modernizasyonu için Almanlarla işbirliği içindedir. Yüklü mavzer silah satışı Almanları ihya etmişken Halibya ustalarının sırlarla dolu efsane çeliği, daha büyük silah anlaşmaları öncesinde sultanın aklını çelecek kadar iddialıdır. Ajanların peşinde oldukları asıl şey ise efsanelere konu alan Güneşin Maden Odacağı’nın sırlı çeliğidir.

Karmaşık olaylar ve heyecan verici macera

Yüz yıl kadar sonra 2008 yılında İstanbul Kadıköy  Erenköy Tren İstasyonu’na  yakın bir noktada trenin önüne atlayan yaşlı bir adamın intihar gibi görünen şüpheli ölüm doyası Adli Tıp Kurumu raporuyla cinayet dosyası olarak yeniden açılır. Dosyada öldürülen kişin karanlık kimliği İstabul Cinayet Masası’nı kimi efsane kimi gerçek, kimi ise ucu bürokratlara dayanan silah kaçakçılığı ve ususal güvenlik meseleleriyle örülü karmaşık bir dizi dosyanın içine sürükler.