Selim İleri Bir Gölge Gibi Silineceksin – çiziktirmeler

Selim İleri Bir Gölge Gibi Silineceksin adlı kitabında kendi ifadesiyle ‘çiziktirmelerini’ paylaşıyor. En eskisi otuz, otuz beş yıl öncesinden kalan çiziktirmeler, edebiyat üstadının büyülü geçmişine yolculuğa çıkarıyor. Üzüntüler, yüzleşmeler, kırılganlıklar, hesaplaşmalar. Anımsayışlar…

Bir Gölge Gibi Silineceksin adlı kitap Everest Yayınları’ndan çıktı. Kitabın türü ne mi? Selim İleri, kitabın tanıtımı ile ilgili yazdığı paragrafta ‘çiziktirme’ kelimesini kullanmış. Onun, kıyıda köşede gün ışığına çıkmamış, kah taslak olarak kalan bir cümle kah bir dostunun ölümünün ardından yazdıkları… Selim İleri ‘çiziktirmelerim’ diyor. Biz de aslında öyle bir edebi tür olmamasına rağmen ‘çiziktirme’ diyelim Bir Gölge Gibi Silineceksin adlı kitap için. Olmadı mı? O halde ‘sanat-edebiyat hafızası’ diyelim.

Yazdıkları ile daima okura ve elbette edebiyat dünyası eleştirmenlerine şapka çıkarttıran Selim İleri’nin kuytuda kalmış kişisel yolculuğuna yürüyüş bu kitap. Onun geçmiş zaman okumalarındaki daha önce paylaşmadığı notları var bu kitapta.

Bir Gölge Gibi Silineceksin tanıtım metninden

Selim İleri Bir Gölge Gibi Silineceksin adlı kitabı için şöyle diyor:

“Buradaki, bu kitaptaki çiziktirmeleri handiyse gelişigüzel sıraladım, karşıma çıktıkları gibi. En eskisi herhalde bir otuz-otuz beş yıl önceden kalmış olmalı. Bazılarını ne zaman yazdığımı iyi kötü hatırlıyorum. Bazıları birtakım metinlerin ön çiziktirmeleri. Yarım kalmış taslaklar. Yarım kalmış tasarılar. Birçok yazıklanış… Bazıları, bütün bütün aklımdan çıkmış. Çiziktirmelerin en yenisi, bir dostun ölümünden sonra yazdıklarım, bu yıl. Kitaba alırken kimi çiziktirmeleri elden geçirdim; kimilerine hiç dokunmadım. Elediklerim, yok ettiklerim oldu. Defterlerde, dosyalarda, kitap aralarında kalmış başka çiziktirmeler kim bilir?”

Kitabın tanıtım metninde de şu cümleler yer alıyor:

“Artık tamamen ve sadece metni ve yazarın büyüsünü esas alan saptamalar var bu cümlelerde. Selim İleri, kendi yapbozunu yapıp yine kendisi bozuyor; böylelikle hem kendi belleğine hem de edebiyata bir meydan okuma denemesine girişiyor.  Bir Gölge Gibi Silineceksin, yüzyıllık birikime onurlandırma merasimi…”