Uğur Uludağ Tiyatrosu Beşiktaş Belediyesi’nin gazabına uğradı

03.03.2016
A+
A-

Uğur Uludağ Tiyatrosu Beşiktaş Belediyesi’nin gazabına uğrayarak 17 yıldır oynadığı salondan atıldı. Akatlar Kültür Merkezi’nde yıllardır oyunlarını sergileyen Uğur Uludağ Tiyatrosu artık bu salonu kullanamayacak.

Konuyu medyadan duyuran ise Sabah gazetesi köşe yazarı Hıncal Uluç oldu. Uluç şu sözlerle konuyu gündeme taşıdı:

Murat Hazinedar Akatlar’dan şutladı

“Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar, Uğur Uludağ’ın tiyatrosuna, Akatlar Kültür Merkezi kapılarını kapatmış. Şaşmadım. Onu oraya tayin eden Ustası Sarıgül de öyleydi. En çok salonu olan belediyeydi Şişli ama Sarıgül sanatı sevmediği için hemen hepsi boş dururdu.

Murat Hazinedar Uğur Uludağ Tiyatrosunu bilmez. Nerden bilsin.

Sadece Akatlar mahallesi, sadece Beşiktaş, sadece İstanbul da değil, bütün Türkiye oranın adını Uğur Uludağ sayesinde duydu, 17 yıl evvel. Uludağ’ın çarpıcı komedisi ve harika ekibi “Üçüncü Türden İlişkiler” adlı müthiş oyunlarını yıllarca “Dolu” oynadılar bu salonda. Ayak alıştırdılar.

İnsanlar her taraftan akın akın geldi. Uludağ ve arkadaşları da sevdiler salonu. O gün, bugün, her salı gecesi orada oynuyorlar.. dı.

Ben Uludağ’a, “Kuşaklar değişti.. Üçüncü Türden’i yeniden sahnele” derken, Hazinedar, nasıl punduna getirdi bilmem, o tiyatroyu Akatlar’dan şutladı. 17 yıl sonra.

Bay Hazinedar bana sakın masal anlatmaya kalkmasın. Ben Hatice’ye değil, neticeye bakarım.

Akatlar’ı tanıtan, duyuran, 17 yıldır, orada haftada bir oynayan bir “Özel”, hele Akatlar için çok özel tiyatroyu şutladın mı, şutlamadın mı? Ötesi? Hadi yallah!..

Yapılan her kötülüğün bir sebebi vardır. Bana söylesin, yapmak istediği her ihanet için yüz özür bulayım ona.”

Uğur Uludağ ne diyor?

Uğur Uludağ Beşiktaş Belediye Başkanı’na görüşme talebimi ilettiğini ama cevap alamadıklarını, dönülmediğini söyledi: “Sonra yanlış anlama olduğu, düzeltileceği söylendi ama düzelen hiçbir şey yok!”

Her şey, topluluğun sosyal medyadan paylaştığı “Normal şartlar altında bu akşam ‘NecmiQ’ her salı olduğu gibi oynanacaktı’ derken sahnemizden çıkarıldık. Yakında başka bir sahnedeyiz inşallah!” şeklindeki mesajıyla başladı.

Tiyatroseverlerin dikkatini çeken ve kısa sürede infial yaratan bu mesajdan sonra ‘NecmiQ’ adlı oyunun başrol oyuncusu Eylem Şenkal, sosyal medya hesabında şunları yazdı: “CHP Beşiktaş Belediyesi’nin yönetiminde olan 17 senedir oyunlarımızı oynadığımız Akatlar Kültür Merkezi’nden ‘E.S.E.K.’ (Espri Sanatları Kurumu Enstitüsü) adlı tiyatro grubu olarak hiç hoş olmayan bir sonuçla karşılaştık. Artık bu sahnede olmayacağız. Bilginize arkadaşlar.”

‘E.S.E.K.’, 17 senedir adeta evi gibi olan Akatlar Kültür Merkezi’ndeki sahneden çıkarılmıştı. Hem de anlamlı tek sebep gösterilmeden. Uğur Uludağ; Gökhan Semiz ile birlikte kurduğu, Hakan Bilgin ve Yosi Mizrahi gibi isimlerle birlikte büyüttüğü ‘E.S.E.K.’e, AKM’nin kapılarının neden kapandığını ilk kez anlattı.



‘SÖZLERDE MANTIK YOK!’ 

Sözlerine “Akatlar Kültür Merkezi’nde biz yokuz artık” diyerek başlayan Uludağ, şunları söyledi: “Ben, Beşiktaş Belediyesi bünyesinde kültür-sanat faaliyetlerini artırmak için oluşturulan Dilek Türker, Behzat Uygur ve Yavuz Özkan gibi isimlerin de olduğu bir sanat kuruluna Beşiktaş Belediyesi tarafından davet edildim. 17 senedir Akatlar Kültür Merkezi’nde tiyatro yapan biri olarak Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar bizi davet etti, biz de iştirak ettik. Gidip geliyorduk ama aldığımız kararlar uygulanmıyordu. Bir süre sonra bize “Siz yoksunuz” dendi. Buna Behzat Uygur da şahitlik edecektir. Şoke olduk. “Size vereceğimiz kağıda imza atacaksınız. Resmi olarak var olmuş olacaksınız” dendi. Bizim için resmi olarak ‘var’ olmak bir şey ifade etmiyor ki! Maksat belediyeye katkı olsun. Prosedür neyse uyduk ve kağıtları okumadan imzaladık. Bu sürede kültür müdürü değişti. Gelen vasıfsız kültür müdürü dedi ki; “Kuruldakiler yılda sekiz oyundan fazla oynayamaz.” Saçma bir kural. Kuruldakileri kayırmak istemedikleri için böyle bir karar almışlar sözüm ona. Bize bunu kimse söylemedi ki? “Sekiz oyundan fazla oynayamazsınız” dendi. Öyle bir şey olduğunu bilsek imzalar mıyız, sormaz mıyız? Ben nereden bileyim. Haydi imza attım, madem öyle çıkart beni diyorum. Çıkartmıyorsun da… Yahu, sen bir tiyatronun oyun saatlerini elinden alamazsın! Bu senin boyunu aşar. Rüçhan hakkı diye bir şey var. Biz 17 senedir ayda alt tarafı dört kez oynayan bir tiyatroyuz. Bana “Akatlar Kültür Merkezi’nde iki aydan fazla tiyatro yapamazsın” diyor. “Tamam, o zaman ben sanat kurulundan ayrılayım, eskisi gibi oyunlarımı sahnelemek istiyorum” dediğimde de ayrılmamıza izin vermiyorlar. Neden? Bizim saatleri başkalarına vermişler. Kendi kafalarına göre iş çeviriyorlar. Mantığı da yok.” 



‘KAALE ALINMADIK’


”Bu işe başkan ne diyor?” diye sorduğumda ise Uludağ, şu yanıtı verdi: “Ben başkanla görüşme talebimi ilettim. Hiçbir şekilde kaale alınmadık. Sonra yanlış anlama olduğu ve ilk kurulda hemen düzeltecekleri söylendi. Hiçbir şey çözülmediği gibi, çözme taklidi yapmaya başladılar. ‘İlkbaharda devam edin’ diyorlar. Kaldırdıkları oyunları telafi dertleri yok! Nasıl kültür-sanat dolu bir belediyeyse, kendi oyunlarımı sahneleyecek gün bulamıyoruz. İnsanların ekmeğiyle oynamak bu kadar kolay mı? Konu Uğur Uludağ değil, biz 30 kişilik bir ekibiz. 25’i gencecik çocuklar. Bu çocukların ekmeğiyle niye oynanıyor, anlamış değilim.” 



BELEDİYE MAĞDURU TİYATROCULAR


Uğur Uludağ’dan önce CHP’li belediyelerle sorun yaşayan başka oyuncular da oldu. Emre Kınay, Tekirdağ Belediyesi’nin tiyatro salonunun köhneliğini ağır bir şekilde eleştirmişti. Yine CHP’ye bağlı Bakırköy Belediye Tiyatrosu’nda da yönetim krizi yaşanmıştı. Oyuncular kazan kaldırınca seçime gidilmiş, Alican Yücesoy seçimle tiyatronun başına gelmişti.

Üçüncü Türden Yakın İlişkiler oyunu neyi anlatıyor?

Oyun, yazarı olan Uğur Uludağ’ın beyninin içinde geçiyor. Dekorun en önemli parçası da bir beyin. Sahnenin sağ köşesinde de oyunu hem yazan hem de sessiz sinema naifliğinde oynayan Uğur Uludağ var… Oyunda Uğur Uludağ‘a Barış Ataş, Demet Şaşmaz, Yosi Mizrahi, Doğa Rutkay, Hakan Bilgin, Yağmur Kaşifoğlu, Funda Pelin Kurt ve Melisa Doğu eşlik ediyor. Dekor ve kostüm ise Barış Dinçel. 

Beynin içinde bir komutan, bir sanrı, bir öğretmen, bir maço, bir gay, bir sevilecek kadın, libido, muhtelif sevgililer var. Hepsi birden konuşup, tartışıp Uğur Uludağ’a yazamadığı romanını yazdırmaya çalışırlarken karşılıklı olarak birbirlerini deli ediyorlar.

Yavuz Rençberler
Yavuz Rençberler
724kultursanat.com ‘un kurucusu. Gazeteci, televizyon programcısı, iletişim danışmanı. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo TV mezunu. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ödülü sahibi. Mesleğinin verdiği refleks ve pratiklikle kültür sanat alanında olanları değerlendirmeye paylaşmaya çalışıyor. İçinde insan olmayan kitaba, içinde kitap olmayan insana inanmıyor. İnsanın yazılmamış sayfalarının yazılanlardan daha çok olduğuna inanıyor. İletişim: yavuz@724kultursanat.com
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.