Zalim İstanbul Cemre ve Cenk garsoniyerde basıldı

Zalim İstanbul Cemre ve Cenk garsoniyerde basıldı. Kanal D’nin izleyiciyi ekrana kilitleyen dizisi Zalim İstanbul’un son bölümünde playboy Cenk ile hemşire Cenk, lüks garsoniyerde anne ve babalarının baskınına uğradılar. 

Zalim İstanbul’da Karaçay konağında konaktaki aşk hikayesi ortalığı karıştırdı. Cemre ile Cenk arasında bir aşk var mı? Cemre daha önce hiç bir erkekle beraber olmayı bırakın, erkek arkadaşı dahi olmamıştır.

Cemre, Nedim Karaçay’ın sakat arabasından kurtulması iyileşmesi için elinden gelen her şeyi yapar. Çünkü o bir hemşiredir.

Cenk, Cemre’yi bir plazadaki evine davet eder. Garsoniyerine… Cenk’in Çünkü Cemre, bana herşeyi anlatacaksın, der. Duygusal bakışlar ve yakınlaşma sahneleri ile yönetmen Cenk ve Cemre arasında bir aşk ışığı yaktı.

Cemre ve Cenk plazadaki garsoniyerde buluşurlar. Balkonda samimi bir sohbete girerler. Cenk, bütün sırlarını anlatır. Kuzeni Nedim’i öldürmek üzere yüksekten ittiğini, onun şimdiki halinden kendisinin sorumlu olduğunu anlatır. Cemre ise Cenk’in iyi biri olduğunu ve iyileşebileceğini telkin eder. Cenk’in annesinin her kötülükten sorumlu olduğunu ve annesinin yönlendirdiğini anlatır. Cenk’i uyandırmaya zihnini berraklaştırmaya çalışır.

Garsoniyere baskın

Onlar balkonda sohbet ederken, Agah Karaçay ve Seher Yılmaz çoktan iki gencin orada olduklarını öğrenmişlerdir. Cenk, evden ayrılırken arkadaşlarıyla bir iki saat takılacağını alkol almayacağını söyler. Cemre ise gecenin o saatinde dışarı çıkabilmek için annesi Seher’e ‘Nedim’e ilaç alacağım nöbetçi eczaneye gidiyorum’ yalanını uydurur. 

Ancak Agah Karaçay, oğlunun arkasına bir adamını takmış nereye gittiğini öğrenmiştir. Gittiği yer Şeniz’in oğluna hediye ettiği lüks plazadaki dairedir. Anne Seher de kızının ilaç için dışarı çıkmadığını anlamıştır. Bir taksiyle onu takip eder. Sonunda Agah Karaçay ve Seher Yılmaz plazanın girişinde karşılaşırlar.

Biri anne biri baba… Cenk çapkın bir playboy olduğu için kızını kirleteceğini düşünür Seher Yılmaz… Asansörde evin hizmetlisi Seher ile evin beyi Agah Karaçay bir süre başbaşayız kalırlar. Ve sonunda evin kapısını çalarlar. İki genç şaşkındır.

Cemre ve Cenk donar kalır. Ancak Cenk durumu toparlar: “Özür dileriz biz aşık olduk” der. Ve bu sahne böyle kapanır.

Gonca gül takdimi 

Ancak ertesi gün… Konağın bahçesinde Cenk ve Cemre yine baş başadır. Cenk elinde bir gonca gül ile Cemre’nin karşısındadır. Ona dalgacı bir üslupla çiçeği uzatır.

“Aşk oyunu” başlamıştır. Artık iki genç de aralarındaki aşk oyununun farkındadır. Ancak Cemre henüz aşkla ilgili bir cümle kurmamıştır. Cemre tamamen hemşireliğinden kaynaklanan insani bir durumla ilgili mi Cenk’e yaklaştı? Yoksa ilk kez bir adama aşık mı oldu? Bunu önümüzdeki bölümlerde anlayacağız.

Cemre önce gülü alır. Ancak sonra iade eder. O sırada Cemre’nin annesi uzaktan onları görür. Kızının bu adamla beraber olmasını istemeyen anne, hızla ve hiddetle oraya gelir.

Anne Seher, “Benim kızımı o oyuncak ettiğin sahipsizlerden sanma. Ayağını denk alacaksın. Değil parmağının ucu benim kızıma gözün değmeyecek. Senin alnını karışlarım.” diye sert ultimatomunu verir.Zalim İstanbul’da yeni bir aşk mı var? Gerçek bir aşk mı var yoksa Cenk yine avcılık mı yapmaktadır. Ya Cemre? Cemre Cenk’e aşık mı oldu? Yoksa tamamen insani bir el uzatma, onu iyileştirme çabası mı? Bunları ilerki bölümlerde anlayacağız.