Altın Portakal Film Festivali’nde filmler açık havada gösterilecek

Dünyayı saran pandemi nedeniyle pek çok etkinlik ve festival ertelenirken Türkiye’nin köklü sinema festivallerinden olan Altın Portakal’da film gösterimlerinin açık havada yapılacağı duyuruldu.

Altın Portakal Film Festivali’nde filmler açık havada gösterilecek.  57. Altın Portakal Film Festivali, 3-10 Ekim tarihlerinde yapılacak. Festival Başkanı Ahmet Boyacıoğlu, yaptığı açıklamada sosyal mesafe kuralına dikkat edilerek, filmlerin açık havada gösterime sunulacağını söyledi.

Ahmet Boyacıoğlu, “Hem açık hava sinemalarını kullanarak, hem de internet olanaklarından yararlanarak, farklı bir festival gerçekleştireceğiz” dedi.

57. Altın Portakal Film Festivali Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde 3-10 Ekim arasında Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

Festivalde film gösterimleri corona virüs önlemleri kapsamında açık havada yapılacak. 

Ahmet Boyacıoğlu film ekipleri ve jürilerin Antalya’ya davet edileceğini belirtirken, jürilerin filmleri seyircisiz izleyeceğini söyledi. Film ekipleri açık hava gösterimleri öncesinde halkı selamlayacak ve ertesi gün basın toplantıları yapılacak. 

Koronavirüs nedeniyle dünyanın birçok ülkesinde kültürel etkinliklerin iptal edildi. Ülkemizde İstanbul ve Ankara film festivalleri ertelendi. Boyacığolu bunları hatırlatarak bu yılın başında 57. Altın Portakal Film Festivali’nin 3-10 Ekim 2020 tarihinde yapacaklarını açıkladıklarını söyledi ve şöyle devam etti: “Antalya Altın Portakal Film Festivali’ni diğer festivallerden farklı kılan çok önemli bir özelliği, festivalin kendi mekânlarına sahip olması. Bu çok büyük bir avantaj. Atatürk Kültür Merkezi’ndeki Aspendos ve Perge salonları Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne ait. Ayrıca Kültürpark’ın içinde açık hava sinemasına dönüştürülebilecek uygun alanlar mevcut” 

Festival Başkanı Ahmet Boyacıoğlu.

Farklı bir festival olacak

Salgından en az şekilde etkilenecek bir strateji belirlendiğini anlatan Ahmet Boyacıoğlu, festivalde bu yıla özgü değişikliklerin yapıldığını aktardı. Festivalin en önemli ve en çok ilgi çeken bölümleri olan ulusal yarışmaların yanı sıra, uluslararası uzun metraj yarışması da gerçekleştirileceğini anlatan Boyacıoğlu, “Gösterimler sosyal mesafe gözetilerek ve salgın ile ilgili önlemler göz önüne alınarak açık hava sinemalarında yapılacak. Film ekipleri ve jüriler Antalya’ya davet edilecek. Jüriler filmleri izleyicisiz olarak Aspendos ve Perge salonlarında seyredecek. Film ekipleri açık hava gösterimlerden önce sahneye çıkıp halkı selamlayacak, basın toplantıları ise bir gün sonra düzenlenecek. Antalya Film Forum ve geçen yıl çok ilgi çeken üniversite öğrencilerine yönelik Altın Portakal Sinema Okulu, çevrimiçi düzenlenecek. Sonuçta hem açık hava sinemalarını kullanarak, hem de internet olanaklarından yararlanarak, farklı bir festival gerçekleştireceğiz” diye konuştu.

Türkiye’de ilk gösterim koşulu tartışması 

Festival kapsamında uzun metraj, belgesel ve kısa metraj dallarında gerçekleştirilecek ulusal yarışmalara bu yıl ‘Türkiye’de ilk gösterim’ koşulu getirildiğini hatırlatan Ahmet Boyacıoğlu, bu koşulun bazı tartışmalara yol açtığını belirtti. Boyacıoğlu şunları söyledi:

“İstanbul Film Festivali’nde yarışan kısa filmciler ilk gösterim koşulunu salgın nedeniyle bu yıl için kaldırmamızı istedi. Daha sonra aynı istek belgesel sinemacılardan geldi. Biz de ‘Siz zaten bir festivale seçilmişsiniz, başka yönetmenlerin önünü açın, bırakın onların filmleri de Antalya’da yarışsın’ yanıtını verdik. Geçen yıl Antalya Altın Portakal Film Festivali Ulusal Uzun Metrajlı Film Yarışması’nda 10 film vardı. Daha sonra bu filmlerden altısı İstanbul Film Festivali’nin, beşi de Ankara Film Festivali’nin yarışmasında yer aldı. Her yıl 200’e yakın uzun metrajlı filmin üretildiği bir ülkede aynı filmlerin bütün festivalleri dolaşmasının kimseye faydası yok. Elimizde yeterli sayıda film olduğuna göre özellikle yarışma düzenleyen festivallerin ‘Türkiye’de ilk gösterim koşulunu uygulamaları daha doğru değil mi?”

Uluslararası festival kavramı yok oluyor

Salgın nedeniyle bu yıl Cannes Film Festivali’nin yapılamadığını hatırlatan Ahmet Boyacıoğlu, “Festival yönetimi 56 filmlik bir liste açıkladı ve bu filmlere ‘Cannes etiketi’ yapıştırarak tüm dünyaya ‘Eğer festivali yapabilseydik, bu filmleri gösterecektik’ mesajını verdi. Tesadüfe bakın ki bu filmlerden 20’si Fransa yapımıydı. Dünyada artık ‘uluslararası festival’ kavramı yok oluyor. Her festival kendi ülkesinin filmlerini ön plana çıkarmaya çalışıyor ve doğrusu da budur. Ülkemizdeki festivaller de daha fazla yerli filme programlarında yer vermek ve hem ülkemizde hem de dünyada tanınmalarını sağlamak görevini üstlenmeli. Bu nedenle ‘Türkiye’de ilk gösterim koşulu’nun doğru bir karar olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

Serdar Tunatürk
Serdar Tunatürk
Dil Tarih Coğrafya mezunudur. Türk hikayeciliği konusunda mikro tarih çalışmaları bulunmaktadır. Kültür sanat etkinlikleri, yazar buluşmaları, söyleşiler düzenlemektedir.
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.