Cebimdeki Taşlar hüzün ve mizahla dolu bir genç kadın öyküsü
Cezayirli yazar Kaouther Adimi’nin kadına dair yazdığı gür sesli bir roman Cebimdeki Taşlar. Cezayir ve Paris arasında sıkışan, toplumsal baskının kadında yarattığı derin izleri sorgulayan bir roman…
Cebimdeki Taşlar hüzün ve mizahla dolu bir genç kadın öyküsü… Kaouther Adimi, “Zenginliklerimiz” adlı kitabın ödüllü yazarı. Kaouther Adimi’nin yeni kitabı Cebimdeki Taşlar, DeliDolu Yayınları etiketiyle raflarda yerini aldı.
Kitap, hüzün ve mizahla harmanlanmış bir genç kadın öyküsü. Başkent Cezayir ile Paris arasında, iki farklı kültürün ortasında ait olduğu yeri bulmaya çabalayan genç bir kadının…
Yazar Adimi aslında hep bilinen bir konuyu ama güçlü bir kurgu ile aktarıyor. Romanda geleneksel toplumun kadına, evliliğe bakış açısı var. Çocukluktan itibaren bedenler ve zihinler üzerinde geleneksel toplumun kurduğu baskı var. Bu baskıyla kalıcı hale gelen izler ve korkular… Tüm bunlar Kaouther Adimi’nin romanında görünür hale geliyor.
Bu yıl 34’üncü yaşında olan Cezayirli yazar Kaouther Adimi, 2009 yılından beri Paris’te yaşıyor. Romanında da doğduğu topraklar ile şimdi yaşadığı Paris arasında kadına dair derin izler ve bağlar kuruyor.
Cebimdeki Taşlar, uzun ve dokunaklı bir monoloğu andıran içten, gerçekçi ve alaycı anlatımıyla okura ulaşıyor. Kişisel bir yolculuğun arka planındaki toplumsal tarihe de ayna tutuyor.
Kitabın tanıtımına bakarsak, “Aslında yazar Adimi kendi hayatını mı anlatıyor?” sorusu akla geliyor. Neden mi? Tanıtım yazısını okuyun bakalım siz ne düşeneceksiniz?
Cebimdeki Taşlar romanın tanıtım yazısı
25 yaşında Cezayir’i geride bırakıp Paris’e taşınan ve kendine yeni bir hayat kurmaya çalışan genç kadın, kız kardeşinin evleneceği haberiyle birlikte küçük bir nostalji atağına tutulur.
Düğün için Cezayir’e gideceği tarih günden güne yaklaşırken genç kadın evliliği, yetiştiği kültür ile yerleştiği kültür arasındaki taban tabana zıt hayatı; Cezayir’deki iç savaş yıllarını; yalnızlığı; kadın olmanın gerçeklerini; göçmenliği ve beraberinde getirdiklerini sorgulamaya koyulur. Anlatı boyunca Cezayir’in Akdenizli sıcak, samimi, kalabalık yalnızlığı; Paris’in ışıklı, özgürlük vadeden bireysel yalnızlığıyla çatışır.
Virginia Woolf’a bir saygı duruşu
Cebimdeki Taşlar romanı Virginia Woolf’a bir saygı duruşu niteliğinde. İsmiyle müsemma… Cebine doldurduğu taşlarla nehre atlayarak intihar eden Virginia Woolf’u daha kitabın adını okurken akla getirmemek mümkün mü?
Cebimdeki Taşlar, toplumun dayattığı evlilik baskısı ve cinsiyetçi klişelerden yılmış, ne “Batılı” ne de “Doğulu” olmayı başarabilmiş kültürlerin kadınlarını keskin bir dil ve etkileyici bir anlatımla yansıtıyor.
“Tek başına ölmek. Ahenk veren tek bir nefes olmadan geçen günler. Fırtınanın şemsiyenizi kırdığı akşam, yanınızda kimse yok. Doğa size karşı olduğunda, sıcak bir çay uzatan tek bir el bile yok. Sizinle ağlayacak bir erkek yok, öyle ya bazen sadece buna ihtiyaç duyarız: biriyle ağlamaya.”
Kaouther Adimi hakkında
1986 yılında Cezayir’de doğan Kaouther Adimi, üniversite eğitimini Çağdaş Edebiyat ve Uluslararası İnsan Kaynakları Yönetimi alanlarında tamamladı. 2011 yılında Actes Sud tarafından yayımlanan ilk romanı L’Envers des autres ile Le prix de la Vocation ödülünü aldı. Zenginliklerimiz romanı, 2017 ve 2018 yıllarında üç farklı ödüle layık görüldü. Yazar, çalışmalarını Paris’te sürdürmektedir.