Kurşun dizisindeki kitap

Kurşun dizisinin ikinci bölümündeki kitap herkesin ilgisini çekiyor. Savcı Orhan Atmaca, gazeteci Leyla Devrim’e bir kitap hediye eder. Kitap Sevgi Soysal’ın Tante Rosa adlı öykü kitabıdır. İzleyiciler bu kitabı merak ediyor.

Kurşun dizisindeki kitap seyircinin ilgisini çekti. Sezonun iddialı yapımlarından olan Kurşun dizisinin ilk bölümü ekrana geldi. Fox’ta yayımlanan dizinin başrollerinde Engin Altan Düzyatan ve Burçin Terzioğlu yer alıyor. Kurşun dizisinin ikinci bölüm fragmanı yayımlandı. Fragmanda bir kitap öne çıktı. 

Burçin Terzioğlu’nu farklı dizilerde izledik. Ancak onun rol aldığı Poyraz Karayel dizisi ayrı bir yerde duruyor. Poyraz Karayel dizisinde kitap, şiir, edebiyat sık sık izleyiciyle buluşturulurdu. Dizinin omurgası adeta Oğuz Atay’ın Tehlikeli Oyunlar adlı eserine tutunuyordu. Poyraz Karayel’de edebiyata dair sahneler, göndermeler sık sık ekrana geliyordu.

Kurşun dizisinde rol alan Burçin Terzioğlu’nun partneri Engin Altan Düzyatan.

Gerçek hayattan senaryolaştırılan Kurşun dizisinde Engin Altan Düzyatan savcı Orhan Atmaca rolünde oynuyor. Burçin Terzioğlu ise gözüpek, cesur bir gazeteci olan Leyla Devrim…

Savcı Orhan Atmaca’nın hediye ettiği kitap

İlk bölümü ile seyircinin ilgisini çeken Kurşun dizisinde kitap ve edebiyat olacak mı? Dizinin ikinci bölüm fragmanında bu yönde işaretler var.

Dizilerin kitap ve edebiyat üzerinden seyirciye ulaşmalarının en kült örneği TRT 1’de yayımlandığı dönem büyük beğeni toplayan Leyla ile Mecnun…

Ali Atay’ın başrolünde oynadığı Leyla ile Mecnun dizisinde şiirler, kitaplardan pasajlar, edebi göndermeler havalarda uçuşurdu.

Şimdi gelelim Kurşun dizisindeki kitaba. Kurşun dizisindeki kitap ne? Kurşun dizisindeki kitabın adı? Kurşun dizisinde savcının hediye ettiği kitap hangisi? Kurşun dizisinde edebiyat… Kurşun dizisindeki kitabın hikayesi ne? Dizinin fragmanını izleyenler bu soruları sormaya başladılar.

Kurşun dizisindeki kitabın sırrı ne

Kurşun dizisinin ikinci bölüm fragmanında savcı Orhan Atmaca ile gazeteci Leyla Devrim’in yakınlaşmaları var.  Adaletten asla taviz vermeyen gözüpek, korkusuz Savcı Orhan Atmaca, bir milletvekilinin oğlunu cinayet şüphelisi olarak tutuklar. Tüm baskılara rağmen davasından vazgeçmez. Bu süreçte de gazeteci Leyla Devrim ile yolları kesişir.

Leyla Devrim de sıkı ve inatçı bir gazetecidir. Haberin peşinde cesurca koşar ve gazetesine yazar. Genç bir kadın öldürülmüştür. Şüpheli olarak milletvekilinin oğlu içeri alınmıştır. Bu olayla ilgili kamuoyunun merak ettiği bilgileri alabilmek için gece gündüz çalışır. Türkiye’nin gündemindeki en önemli olayla ilgili eline geçen kimi ipuçlarını ve delilleri de savcı Orhan Atmaca ile paylaşır.

Savcı Orhan Atmaca da Leyla Devrim de bekardır. Her ikisinin de geçmişlerinde yaşadıklarından dolayı ‘terk edilme’ korkuları vardır. Aralarında üstü kapalı bir yakınlaşma ilk bölümde başladı. Ancak ikinci bölüm fragmanında bu yakınlaşma gazeteci Leyla Devrim’in “Sana bir şey olacak diye korktum” demesiyle yoğunlaşır.

Kurşun dizisi ikinci bölüm fragmanında savcı Orhan Atmaca, gazeteci Leyla Devrim’e “Sana bir şey vermek istiyorum.” diyerek bir kitap uzatır. Kitabı Leyla Devrim alır, ön ve arka kapağına bakar. Savcı devam eder: “Bana seni hatırlattı. Dobra, cesur, iyi yürekli”

Sevgi Soysal’ın öykülerinin yer aldığı Tante Rosa, izleyicinin ilgisini çekti.

Tante Rosa kitabı neyi anlatıyor

Kurşun dizisinin yeni bölüm fragmanını izleyen kitap meraklıları sorular sormaya ve araştırmaya başladı. Kurşun dizisindeki kitap hangisi? Savcı Orhan Atmaca’nın verdiği kitap hangisi? Kurşun dizisindeki kitap hangisi? Bu gibi soruların cevabını araştıran okurlar Sevgi Soysal’ın Tante Rosa adlı kitabı cevabına ulaştılar.

Kurşun dizisinde Tante Rosa adlı kitap savcı Orhan Atmaca tarafından gazeteci Leyla Devrim’e hediye edilir. Tante Rosa, Sevgi Soysal tarafından yazıldı. İlk kez 1968 yılında Dost Yayınları etiketiyle okurlarla buluştu. Sevgi Soysal’ın kitabı yazdığı dönem soyadı Sabuncu idi. Başar Sabuncu ile evliydi. Sevgi Sabuncu adıyla kitabı yayımlandı.

Bu arada Kurşun dizisinin ikinci bölüm fragmanında Tante Rosa kitabının ön ve arka kapağı gösterilir. Kitabın arka kapağında Sevgi Soysal’ın fotoğrafı vardır. Yani ekrana Sevgi Soysal gelir. Seyriciye Tante Rosa üzerinden mesaj iletilir.

Kurşun dizisindeki kitap Tante Rosa ile ilgili bilgi vermeye devam edelim.

Tante Rosa ve Sevgi Soysal 

Sevgi Soysal, Selanikli bir baba ile Alman annenin kızıdır. Tante Rosa’yı teyzesi Rosel’in kişiliğinden yola çıkarak yazdı. Kitapta birbirine bağlı öyküler bulunuyor.

Sevgi Soysal, Türkiye’nin karanlık dönemlerinden biri olan 12 Mart’ta Yürümek adlı kitabı nedeniyle kısa süre tutuklu kaldı. Yürümek adlı kitabı kadın erkek ilişkilerini eve evlilik temasını içerir. Kitap, müstehcenlik gerekçesiyle toplatılır. Anayasa profesörü Mümtaz Soysal ile hapishanede evlenir.

Mümtaz Soysal, komünizm propagandası yaptığı için Mamak Cezaevi’nde tutukludur. Ve cezaevinde evlenirler. Sevgi Sosyal, siyasi nedenlerle tekrar tutuklanır… Cezaevinde yazdığı ‘Yenişehir’de Bir Öğle Vakti’ adlı romanıla 1974 yılında Orhan Kemal Roman Armağanı’nı kazanır.

1975 sonbaharında yakalandığı kanser nedeniyle bir göğsü alınır. 1976’da tedavi için Londra’ya gider. Ancak ’Hoş Geldin Ölüm’ adlı eserini tamamlayamadan 22 Kasım 1976 yılında İstanbul’da hayata veda etti.

Kurşun dizisindeki kitap Tante Rosa hikâyeleri önce dergilerde yayımlandı. 12 Mart döneminin simge yazarı Sevgi Soysal’ın eseri Tante Rosa, yayımlandığı dönem edebiyat çevreleri tarafından ilginç bulunur ama pek de anlaşılamaz.

Tante Rosa, Almanya’da yaşayıp ölen, arkasına bakmadan kocasını ve çocuklarını terk eden hatta orospuluğa bile özenen bir kadındır. Tante Rosa üzerinden Sevgi Soysal kadınlığı anlatır.

İlk yayımlandığında “yerli” olmamakla eleştirilen Tante Rosa, Sevgi Soysal’ın, sinemaya da uyarlanan en özgün eseridir. Bir roman bütünlüğüne sahip olacak şekilde birbirine ustalıkla bağlanmış on dört hikayenin ana konusu kadınlık ikilemleridir.

Sevgi Soysal’ın, o kendine özgü ironisiyle anlattığı Tante Rosa, yaşamın kurallarına ve sınırlandırmalarına başkaldıran, ancak kadınlığına hapsolduğu için hep yenilen biridir. O, “bütün kadınca bilmeyişlerin tek adıdır.”

Tante Rosa ilk baskısını 1968’de yapmıştı.

Tante Rosa’dan tadımlık öykü

Kurşun dizisindeki kitap Tante Rosa’dan bir öyküyü tadımlık olarak sizlerle paylaşıyoruz.

Tante Rosa At Cambazı Olamadı

Tante Rosa on bir yaşındayken, Sizlerle Başbaşa adli haftalık aile dergisinde, Kraliçe Victoria’nın süvari giysileriyle çekilmiş fotoğrafının altında yazdı şu haberi okudu:

“Kraliçe Victoria 18 yaşında, Kraliyet Silvan teftiş etti. Sayın kraliçe teftiş sırasında günün modası olan asker şapkası, mahmuzlu çizmeler ve üniforma biçimi elbisesiyle her zamanki gibi vatandaşlarının ve süvari birliğinin gönüllerini fethetti.”

Tante Rosa, bu gönülleri fethetti sözcüğünü, resimde görülen atlarla birlikte belleğine yerleştirdikten kısa bir süre sonra at cambazı olmaya karar verdi. Bu kararı annesine bildirdiği an annesi, Sizlerle Başbaşa adlı aile dergisindeki sürekli romanın şu bölümünü okuyordu:

“Aylar yıllar gibi, günler haftalar gibiydi ve o, kız kardeşinin yürek parçalayıcı günahıyla büyüyen karnını görmektense, vahşi hayvanlarla dövüşmeyi arzulayan gözlerini bu hanedan kaçınıyor ve gözyaşlarıyla buna layık olmayan bir nankör için dökmenin utancıyla, aslında yufka olan yüreğini, doğacak masum günah çocuğuna düşmanca duygularla sertleştirmek için…”

Rosa’nın annesi haklı bir dehşetle romanı bırakıp Rosa’nın mutluluğunu on sekiz yıl garantilemiş olan babasına koştu. Babası sert bir adamdı, ama Rosa’nın sızlanmaları karşısında çaresiz kalarak onu bir sirke verdi. Sirk müdürünün kulağını da bükmeyi unutmadı. Rosa’yı hemen o gün, sirkin en huysuz atma bindirdiler.

O gün çok düştü Rosacık, ama ona giydirdikleri büzgü etekli, fırfırlı giysi öylesine hoşuna gitti ki, evde kıçının dayanılmaz sancısını unutup at cambazlığında ısrar etti. Babasından yediği moral dayağından sonra at cambazlığını unutmuş göründü. Rosa’nın babası on sekiz yıllık garantiyi dolduramadan ölünce anacığı firma değiştirerek Rosa’nın mutluluğunu yeniden garantiye aldı. Yeni babacık Rosa’nın at cambazı olana dileğini hiç de o kadar kötü karşılamada.

Rosa yine sirke gitti. Sirk müdürü Rosa’nın bu kez uyarmalara kalkışmadan getirildiğini görünce Rosa’nın k… derisinin okul kitaplarından ucuz olduğunu anladı. Rosa hoş gelmişti ona. At cambazı olması istenmeyen bir kız hemen ata bindirilir, ama at cambazı olsun diye baştan atılan bir kız

asla ata bindirilmez. Rosa artık attan düşemiyor; buna karşılık sirk hayvanlarının gübrelerini torbalara yerleştirip köylülere satmaya götürüyordu. Rosa çok ağladı. Çok çok ağladı. Önce gübrelerden, sonra atlardan, sonra da atlardan ona artakalan tek şey, kuyruksokumu olduğu için kuyruksokumundan nefret etti. Rosa’nın yaşlılığında ağır kabalık çekmesinin nedenlerini bu çocukluk kompleksine bağlayan psikologlar çıkabilir, ama, yine de, Rosa’nın yaşantısını en çok etkileyen olay o zamanların en popüler savaşının ilk günlerinde oldu.

Subay üniformalarının en parlak, subay aşklarının en dayanılmaz olduğu savaşın ilk yılında, Rosa her gece olduğu gibi çadırın deliğinden at cambazı kızın numaralarını seyrediyordu. Deliği büyütmek için geçirdiği parmaklarının arasından bakıyor, at cambazı numaralarını kendi yapıyormuşçasına kurduğu düş, parmaklarına sinmiş gübre kokusuyla bile bölünmüyordu.

Yavuz Rençberler
Yavuz Rençberler
724kultursanat.com ‘un kurucusu. Gazeteci, televizyon programcısı, iletişim danışmanı. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo TV mezunu. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ödülü sahibi. Mesleğinin verdiği refleks ve pratiklikle kültür sanat alanında olanları değerlendirmeye paylaşmaya çalışıyor. İçinde insan olmayan kitaba, içinde kitap olmayan insana inanmıyor. İnsanın yazılmamış sayfalarının yazılanlardan daha çok olduğuna inanıyor. İletişim: yavuz@724kultursanat.com
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.