Altın Kelebek sponsoru şampuan olunca

Jale Şen
Bir yanda beyaz perde öbür yanda siyah ekran. Gelsin filmler, gitsin diziler. Onun için hayat kameranın önünde yaşanır. Hayatın sahnesi kameranın önünde kurulur. O yaşananları da keyfince yazar, eleştirir, beğenir, beğenmez… İletişim: jaleshen@gmail.com

Altın Kelebek ödüllerinde şampuan etkisi… Ödülleri kimler aldı? Hak edenler, etmeyenler. 45’incisi düzenlenen Altın Kelebek ödül törenini izledik. Böyle diyorum ama önüne bir de ek aldı biliyorsunuz; (şampuan firması)!

Bir Kelebek Etkisi; (şampuan firması) Altın Kelebek Ödül Töreni!

45’incisi düzenlenen Altın Kelebek ödül törenini izledik. Böyle diyorum ama önüne bir de ek aldı biliyorsunuz; (şampuan firması)!

Yani bir şampuan markası sponsorluğunda koskoca (!) bir organizasyon Altın Kelebek.

Zaten sponsorluğunu eleştirdiğim bir firmanın adını da burada yazmak istemediğim için ‘şampuan firması’ olarak ifade ettim. Merak eden zaten o firmayı öğrenecektir.  

Sponsor firmanın bir şampuan markası olması yüzünden ne yazık ki bende hem ‘değersiz’ algısı yaratıyor ve hem de ‘ bir güzellik yarışması ödül töreni’ hissi veriyor.

Paranız mı yok Allah aşkına? Sponsor niye?

Zaten ödüllerin verildiği isimlere bakılınca da o değersiz algısı gerçeğe dönüşüyor!

Neden bizde bu tür organizasyonlar hep fazla basit, fazla özensiz anlamak imkansız.

Sahnesinden sunucu seçimlerine, verilen ödüllerin saçmalığına kadar her şey özensiz, her şey çalakalem.

Sözüm Cem Davran’a ve Çağla Şikel’e değil, ikisi de sunuculukta gayet iyiler ama, ben ekrana bakarken biraz da olsa estetik bekliyorum.

“Biraz da olsa” diyorum çünkü, zaten artık fazla da bir şey beklemiyorum! Sadece ‘uyum’ olsa bari diyorum. Ya da bunu bile beceremiyorsanız tek kişi sunsun töreni. İlla iki sunucu olmak zorunda mı?

Gelelim Ödüller Kısmına…

Aleyna Tilki’yi acıyarak izledim

En İyi Kadın Pop Müzik Sanatçısı Aleyna Tilki seçildi.

Bunun üzerine yazılacak, söylenecek çok şey var aslında ama o kısma hiç girmek istemiyorum.

O başka bir yazı konusu olur belki daha sonra ama, burada başka bir durum vardı ki bu Aleyna Tilki’nin yaptığı konuşmaydı!

Ben Tilki’yi üzülerek ve acıyarak izledim.

Bilmiyorum, konuşmasını yaparken sergilediği tavırlar bu kızımızın çok da normal olmadığı hissine kapılmama sebep olmakla birlikte ben söylediklerine takıldım.

“Siz beni  14 yaşımdayken tanıdınız ve ben hiç çocuk olmadım” dedi.

İçinde başka şeyler yaşarken pembelere büründüğünden ve esas duygularını gizlediğinden, dışarıya başka türlü bir Aleyna gösterdiğinden ve yarattığı Aleyna Tilki’yi sevdiğinden bahsetti.

Bence dün gecenin en etkileyici konuşması buydu!

O esnada konuşmayı alkışlayanlar da dahil Aleyna da aslında ne dediğinin çok farkında değildi.

Ama aslında şöhret basamaklarını hızla tırmanan çocuk ünlülerin ne yaşadıklarının kısa tanımıydı bu!

Ben de Demet Akalın’la aynı ‘naif’ duyguları paylaşmak isterdim, ileriki yıllarda da Aleyna’nın iyi yerlerde olup bol ödül almasına dair.

Ama ben o kadar da umut dolu değilim ne yazık ki…

Şiddete verilen dört ödül 

Akşamın tek iç burkan kısmı bu olsaydı keşke…

Keşke sadece bununla kalsaydı ama, öyle olmadı;  ne yazık ki Sen Anlat Karadeniz dizisinin iki senaristi  En İyi Senarist Ödülünü aldılar!

Daha önce dizinin şiddet sahneleriyle ilgili bir yazı yazmıştım.

Orada da bahsettiğim üzere dizide şiddet sahnelerinin gözümüze sokulmasının hiçbir manası olmamakla birlikte bu durumun normalize edilmesi gibi bir halle karşı karşıya bırakıldığımızı düşünüyorum.

Dizinin senaristleri bunun tam tersini savunsalar da, ben ekranda o sahneleri izlerken ne yazık ki yapılmak istenen şeyin ‘yerine ulaşmaktan çok uzak’ olduğunu düşünüyorum.

Ayşe Ferda Eryılmaz ödülünü alırken yaptığı konuşmasında “Öyle bir hikaye yazalım ki insanların kadına şiddeti görmezden gelmesi için hiçbir bahanesi kalmasın. Kadına şiddete karşı içimizde büyüyen öfkeyi bir hikayeye dönüştürdük.” dedi.

Aslına bakarsanız kimsenin kadına şiddeti ya da tüm canlılara uygulanan şiddeti görmezden geldiği yok.

Gözümüzün önünde yaşanan, çoğumuzun yaşadığı şiddetin her türlüsüne maruz kalırken zaten görmezden gelmek imkansız.

Kim, neyi görmezden geliyor da siz neyi göstermeye çalışıyorsunuz anlayamıyorum ben.

Kaldı ki bunu izlemek de bir şeylere çözüm değil.

Görmezden gelindiğini düşündüğünüz şeyi ekranlara taşımak yerine ‘çözüm odaklı’ bir şeyler yapıp da bu ödüle layık görülselerdi keşke!

Ödülü paylaşan diğer senarist Nehir Erdem’in Deli Divane kitabından bahsetmiyorum bile! Benim göremediğim bir şey var ki bu dizide 4 ayrı dalda ödül aldı!

En iyi komedi dizisi jürisi Jet Sosyete’yi izlemedi mi

Diğer anlayamadığım, anlamlandıramadığım ödül de En İyi Komedi Dizisi Ödülünün, artık ‘kabak tadı veren’ Çocuklar Duymasın’a gitmesiydi!

Jet Sosyete’yi jüri üyeleri hiç izlememiş anlaşılan!

Yasak Elma bile Çocuklar Duymasın’dan daha çok komedi dizisi yani o kadar! Durum komik!

Ama daha da komik olan başka bir şey daha var ki o da En İyi Kadın Komedi Oyuncusu’nun Pınar Altuğ seçilmesiydi!

Altuğ da yazık kendisini komedi sanatçısı filan sanacak!

Gülse Birsel’e gıcık bir jüri üyesi filan vardı herhalde ekipte! Yine aynı diziden örnek vereceğim (şu an onu izliyorum da) ama Yasak Elma’nın Eda Ece’sine bile Pınar Altuğ’dan daha çok gülüyorum!

Sıla neden onur ödülü aldı 

Ve Sıla…Niye Onur Ödülü aldı anlamak mümkün değil. Anlayamadığım için de uzun uzun bir şey yazmak istemiyorum şimdi bunun hakkında.

Ve Ezhel…En İyi Çıkış Yapan Şarkıcı seçildi.

Ezhel çıkışını çoktan yapmıştı zaten. Ödülü ona şimdi layık görenler geç kalmışlar ne yazık ki!

Evet  Ezhel iyi çıkış yaptı cidden ama onun haklı çıkışı başka bir konudandı!

Fi Dizisi. En İyi İnternet Dizisi Ödülünü aldı. Şahsiyet’e ne oldu? Ya Masum’a? Herkesin ağzının suyu akarak izlediği Can Manay karakteri daha cazip geliyor çünkü izleyiciye. Popülerlik akıyor her yanımızdan, böyle işte. Söylemeden edemeyeceğim ya Serenay Sarıkaya’nın kıyafeti neydi öyle?

En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü Kadın Dizisiyle Özge Özpirinççi aldı. Kadın’daki performansı kötü demiyorum ama, bu ödülü bence Avlu’daki rolüyle Demet Evgar hak ediyordu!

En İyi Erkek Sunucu ödülü Fatih Portakal ya da İsmail Küçükkaya varken neden Cem Öğretir’e verildi? Yine ben bir şeyleri atlıyorum sanırım!

Bütün bu saçma bulduğum ödüller dışında Müge Anlı’nın ve Aras Bulut İynemli’nin almış oldukları ödüllere sevindim. Yaptığı programa verdiği emekle, programa ve mesleğine saygısıyla ve sahiplenmesiyle birlikte bu ödülü tam anlamıyla hak etti Müge Anlı ve tabii ki Çukur’daki performansıyla da Aras Bulut İynemli.

İyi hislerle güzel ve eğlenceli şeyler yazmayı çok isterdim ama görünen ortada. Daha fazla şey söylemenin de bir manası yok zaten. Hep aynı şeyleri tekrarlamaktan bir müddet sonra sıkılıyor insan çünkü. Değişen bir şey yok ve olmayacak da…

İyilikle kalın…

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 1 YORUM
  1. Sanane dedi ki:

    Yıkıcı ve saçma bir yazı. Aleyna kim siz kim…