Benim Adım Feridun yorucu sıkıcı bir film

Yavuz Rençberler
724kultursanat.com ‘un kurucusu. Gazeteci, televizyon programcısı, iletişim danışmanı. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo TV mezunu. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ödülü sahibi. Mesleğinin verdiği refleks ve pratiklikle kültür sanat alanında olanları değerlendirmeye paylaşmaya çalışıyor. İçinde insan olmayan kitaba, içinde kitap olmayan insana inanmıyor. İnsanın yazılmamış sayfalarının yazılanlardan daha çok olduğuna inanıyor. İletişim: yavuz@724kultursanat.com

Mahir Ünsal Eriş’in o güzelim hikayesi Benim Adım Feridun sinema filmi oldu ya… Olmaz olaydı da sayfalarda kalaydı. Çağan Irmak sayesinde ilk kez bir filmi yarısına gelmeden bıraktım, izlemedim.

Kişisel tarihimde Benim Adım Feridun yorucu sıkıcı filmler listemin ilk sıralarına yerleşti. Bundan üzüntü duyuyorum. Çağan Irmak filmlerini seviyorum. Ancak nedense Benim Adım Feridun’a hep bir uzak durdum. Bu nedenle de filmi sinemada vizyona girdiğinde izlemeye bile gitmedim. 

Netflix’te listede görünce ‘haydi şu önyargını kır’ dedim ve izlemeye başladım. 

Çağan Irmak’ın Benim Adım Feridun adlı filmini yarısına gelmeden izlemekten yoruldum.

Filmi izlerken kendime elbette sorular sordum. Acaba neden uzak duruyordum bu filmden? Film, bir Mahir Ünsal Eriş hikayesinin sinemaya uyarlanması… Mahir Ünsal Eriş hikayelerini çok severim. Acaba, hikayeyi çok sevmemeden mi kaynaklanıyor, korkuyor muyumu bu filmi izlemekten? Aradığımı bulamazsam? İyi ama ne arıyorum ki? 

Korktuğum başıma geldi. Filmin daha en başında uzun diyaloglar ve tek plan sahneler… Tiyatro izler gibi hissettim kendimi. Sinemanın dili yok olmuş gibiydi. 

Düğün salonuna girdik. Haydi şimdi başlar, diyorum. Uzun uzun ve asla merak uyandırmayan sahneler devam ediyor. Yüzeysel bir sinema bakışı. Mekan sıkıntısı. Oyuncuların bile yüzüne yansıyan o sanki ‘bitirsek de gitsek’ havası… 

Onlar bitirmeden, ben bitirdim. Bıraktım… Hayatımda ilk defa bir filmi sonuna kadar izlemedim. Belki de kızgınlığımdan. Hayal kırıklığımdan dolayı. Çağan Irmak, böylesine güzel bir hikayeyi nasıl katleder? Katletmeyi nasıl başarır? 

Yazık etmiş önce kendi sinema kariyerine… Sonra da Feridun’a? Hakikatten merak ediyorum, Mahir Ünsal Eriş filmi beğendi mi? 

Hikayedeki Feridun bu filmi izlese eminim ki “Beni neden Çağan’a verdin Mahiiiir” diye ağlardı. 

Dizi film çeker gibi sinema filmi çekilmeyeceğini bilen yönetmenlerden biri Çağan Irmak. Ama her sene bir film çekme hevesi sanırım onu da ‘dizi film’ alışkanlığından kurtaramadı. 

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.