Güzel insan Bong Joon Ho Oscar tarihine imza attı
Hayatta bazı hoşluklar vardır. Başarının ardından gelen haklı ödül bunlardan biridir. Hele de bu ödül bir Oscar ödülüyse…
Ama hayatta ödüllerin önüne geçen başka bazı hoşluklar da vardır. Ödüle layık gördüğünüz işin esas sahibinin elde ettiği başarının ardından verdiği güzel tepkiler gibi…
6 dalda Oscar’a aday gösterilip bunların dördünde Oscar heykelciğini kapan Parasite filminin yönetmeni Bong Joon Ho da ödül gecesinden bu yana gösterdiği güzelliklerle başarısından çok bu güzelliklerle anılır oldu.
Törenden sonra Parazit için verilen partide, kazandığı En İyi Yabancı Film Oscar’ını, partide bulunan Bir Genç Kızın Alev Almış Portresi filminin yönetmeni Celine Sciamma’ya vermiş ve ödülün onun hakkı olduğunu söylemiş.
Fransa’nın filmi aday olarak göndermemesi hangi akla hizmettir ki hala anlamış değilken Bong Joon Ho’nun bu hareketi ödül alan tüm isimlerin ve ödül gecesinin önüne geçmeye yetmiştir. Güzel işler iyi insanların, gönlü geniş, incelikli insanların elinden çıkınca daha değerli oluyor.
Oscar tarihine imza attı
Bong Joon Ho aldığı En İyi Senaryo, En İyi Yönetmen, En İyi Film ve En İyi Uluslararası Film Ödülleriyle birlikte Oscar tarihinde bir ilke de imza atmış oldu.
Dili İngilizce olmayan bir filmle dört Oscar ödülü aldı.
Bu yılla birlikte 92 yıldır verilmeye devam eden Oscar ödüllerinde hem bir ilk yaşandı hem de bizler ödül alan bu adamla birlikte yüce gönüllülük nedir bir kez daha hatırladık.
Mütevazılık, incelik, aslında kısaca ‘insan olmak’ nedir, nasıl bir haldir yeniden anımsadık.
Bong Joon Ho’nun ödül töreninde yaptığı konuşmasında yer verdiği, ünlü yönetmen Martin Scorsese’nin söylediği ve kendisinin de sinema bölümünde okurken etkilendiği söz gibi ”En kişisel olan en yaratıcı olandır…” Ve evet en sahici olan kendi gibi olandır. Saklanmayan, samimi olan, gerçek olan eninde sonunda kazanır.
Sadece töreni değil bir güzel insanı izledik
Bitirirken…
Parasite filmini beğenirsiniz, beğenmezsiniz bu size kalmış. Beğeni sonuçta göreceli bir durum.
Ben de doğrusu hiçbir zaman ödülün gerçeği yansıttığına, hakkın her zaman yerine ulaştığına inanmadım. Burada da savunduğum bu değil zaten.
Ama bu yıl Oscar’da olan şey her neydiyse ‘normal ve gerçek, görmek istediğimiz, özlediğimiz insan’ların hâlâ var olduğunu bize göstermiş olmasıydı.
Yani sadece bir ödül töreni izlemedik biz bu defa. Bir güzel insanla birlikte o gece ve hala da devam eden hoşluklara şahit olduk. Yani aslında yeniden umutlandık. Yeniden içimizden bir şeyler koptu, yüzümüzde gülümseme belirdi.
Güzel insansın Bong Joon Ho.