Halka içine bizi de alır mı

Jale Şen
Bir yanda beyaz perde öbür yanda siyah ekran. Gelsin filmler, gitsin diziler. Onun için hayat kameranın önünde yaşanır. Hayatın sahnesi kameranın önünde kurulur. O yaşananları da keyfince yazar, eleştirir, beğenir, beğenmez… İletişim: jaleshen@gmail.com
04.02.2019
A+
A-

TRT1’de 15 Ocak Salı akşamı yeni bir dizi başladı; Halka.

Ben biraz iş yoğunluğumdan biraz da son zamanlarda bizim dizilerden uzaklaşıp Netflix dizilerine sardığım için Halka’yı gözden kaçırmışım (çok ayıp!).

Böyle olunca da hafta sonu oturup Halka’yı izleyeyim dedim.

Ben sanmıştım ki ilk bölümü izlerim, sonra yazısını yazarım…Yok, öyle olmadı. 3 bölümü de arka arkaya hiç gözümü kırpmadan izledim!

Jale Şen, Halka dizisini beğenerek izlediğini ancak Hande Erçel’in dizide olmaması gerektiğini yazdı.

İlgimi kaybetmeden izledim

Son zamanlarda bize ait işler içinde en sevdiğim, ilgimi hiç kaybetmeden izlediğim tek iş Halka diyebilirim.

İnternet üzerinden izlediğim için tabii hiç reklam girmedi araya ve zaten izlemesi zevkli olan diziden hiç kopmadım.

Süresi, araya girdi olmaksızın iki buçuk saat olmasına rağmen temposunu hiç düşürmüyor. Hikaye olduğu gibi akıyor. Tek bir sahnede bile seyirciyi ekrandan kopartacak ters bir durum olmadı.

Kurgu o kadar kusursuz bir şekilde yapılmış ki bir sonraki sahnede ne olacağını tahmin etseniz bile heyecanla bekliyorsunuz.

Dediğim gibi hikaye öyle güçlü kurulmuş ki tek yerde falso vermedi. Ve düşünün ben 3 bölümü arka arkaya izlediğim halde ilgimi hiç kaybetmedim.

Özellikle dış mekan çekimlerini çok beğendim dizinin. Şehrin havadan yapılan çekimleri, bunlardan bir kısmına hızlı çekimin de katılması ve bunların sahneler arasına sıkça yerleştirilmiş olması ayrı bir hava katmış diziye.

Geçmişe ait görüntülerle şimdiki anı birleştiren, eşleştiren sahneler özellikle çok iyi.

Müzik kulak tırmalıyor

Müzikler ilk başlarda kulağıma çok fazla gelse de sonradan buna da alıştım. Bazı dizilerde müziği alttan sürekli vermek iyi bir şeymiş gibi düşünülse de izlerken kulak tırmalayabiliyor.

Özellikle sert sahnelerin altına biraz fazlaca gürültülü ve kendi ritmini sürekli tekrarlayan müzikler konduğunda sanılanın aksine durum yaratıyor. Müzik o sahnenin üstüne çıkıyor ve seyirci izlediği şeyden uzaklaşıyor.

Halka için demiyorum ama bu müzik işine biraz daha dikkat etmek gerek diye düşünüyorum. Bunu da hazır lafı açılmışken (yani ben açmışken) belirteyim istedim.

Dizinin senaristliğini Aziz Tuna C. ile Ali Demirel, yönetmenliğini Volkan Kocatürk yapıyor.

Oyuncu kadrosu gayet güzel oluşturulmuş Halka’nın.

Halka dizisinde Hande Erçel.

Hande Erçel keşke Halka’da olmasaymış

Serkan Çayoğlu, Kaan Yıldırım, Nazan Kesal, Ahmet Mümtaz Taylan ve Burak Sergen oyunculuklarını beğendiğim isimler. Bunların yanında İskender Akay rolüyle Umut Karadağ apayrı güzel oynuyor. Karakteristik gülüşü ve diyalogları cidden çok iyi.

Yalnız keşke bu dizide Hande Erçel olmasaymış!

Söylemeden edemedim. Sahne ışığı bu kızda zaten yok ve hem de berbat bir oyuncu.

Son zamanlarda izlediğim en iyi iş demiştim Halka için yazımın başında, evet bu doğru.

Eğer şu izlediğim üç bölümde sağladıkları tempoyu devam ettirebilirlerse bu yılın başarılı işi olmaya adaydır Halka.  

Özellikle en başta yönetmeni Volkan Kocatürk ve görüntü yönetmeni Metin Turguç olmakla birlikte tüm emeği geçenleri kutlarım. Hikaye örgüsünün çok iyi kurulduğu, dizi değil de film izliyormuş hissi veren Halka’yı izleyin derim.

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.