Köksal Ekinci Orpheus’un Aşkı için geri sayımda

Aylin Saraçoğlu
Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu mezunu. Gazeteciliğe Hürriyet'te başladı. Interpress dergi grubu ve Dünya gazetesinde devam etti. İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak ders verdi. Halen çeşitli kurum ve kuruluşlara İletişim Danışmanlığı yapıyor. Tam bir seyyah. Dünyayı geziyor ve izlenimlerini çeşitli mecralarda yazıyor. İngilizce ve Çince biliyor. Çin’in Nanjing Normal Üniversitesi ile Pekin Dil ve Kültür Üniversitesi’nde katıldığı dil programlarından üstün başarılarla mezun oldu.

Arka arkaya çıkarttığı albümleriyle hayran kitlesi sürekli olarak genişleyen Köksal Ekinci, yakında çıkartacağı Orpheus’un Aşkı için son hazırlıklarını yapıyor. Geçtiğimiz haftalarda çıkarttığı Zümrüt Şarkılar albümünün hemen ardından yeni bir albümle müzikseverlerin karşısına çıkacak olan sanatçı, müziğin şifa verici özelliğini vurguluyor.

Aylin Saraçoğlu, Köksal Ekinci ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi.

Alışık olmadığımız kadar üretken bir sanatçı olan Köksal Ekinci, geçtiğimiz haftalarda dinleyicileriyle buluşturduğu Zümrüt Şarkılar albümünün ardından yakında çıkartacağı yeni albümü için geri sayımda.

Söz yazarı ve müzisyen Köksal Ekinci’nin 12 Aralık’ta yayınlanacak altı şarkıdan oluşacak yeni albümü Orpheus’un Aşkı. Albümde Ekinci’nin antik çağlardan beri insanlara rehberlik yapan, yol gösterip ışık tutan kadim yıldızların eşliğinde  söylenmiş şarkıları yer alacak.

Sanatçıya şarkılarında Endülüs esintileri, flemenk gitarlar, Anadolu’nun yürek dağlayan bağlama, kaval ve ney sesleri hep beraber eşlik ediyor. Ekinci, ana tema olarak insanlığın yol aldığı tarihsel döngüleri de yansıtmayı hedefleyen, müzikal bir bilinç yolculuğunu belirledi.

2004 yılında yapımına başladığı, başka bir ses tarafından seslendirilen şarkılarının yer aldığı ilk prodüksiyonuyla müzikle profesyonelce ilgilenmeye başlayan Ekinci, kendi şarkılarını seslendirmeye 2019 yılında 3 single çalışmasıyla başladı.
Dijital platformlardaki ilk üçlemesi “Yas”, “Belki” ve “Dünya”yı 2019’da yayınlamıştı. 2020’de “Sen Ben Oldun”  ve “Veda” adlı parçalarıyla dinleyiciyle buluştu.

Geçtiğimiz Nisan ve Mayıs aylarında “Venüs” ve “Ay’ın Nefesi” adlı parçalarını yayınladı. “Güneş’in Kalbi” adlı ilk albümü de gezegenleri ve yıldızları konu alan üçlemenin, İlk Bahar döneminin tamamlanması oldu. Yaz ayları boyunca “Suskun Gönül” ve “Yeni Dünya/Coxa” adlı albümlerini yayınladı. Son olarak “Zümrüt Şarkılar” adını verdiği yeni albümünü 29 Ekim Cumhuriyet Bayramına özel bir video klip ile yayınlayarak, büyük ilgi gördü.

Astro-müzik akımının öncüsü

Pekiyi albümleri baş döndürücü bir hızla arka arkaya gelen Ekinci, böylesine yoğun bir yaratım sürecini nasıl ilerletiyor? Sanatçı bu soruya şöyle cevap veriyor:” Bu soru birçok röportajımda bana geliyor, bu kadar sıklıkla eserlerimi çıkartmam pek çok kişiyi ve müzik sektörünü şaşırtıyor. Ben yıldızlardan ve gezegenlerden duyduğum müziğimi ve sözlerimi en hızlı şekilde paylaşmayı seçiyorum, belli bir kurala bağlı kalmadan, özgürce içimden geleni yapıyorum ve bu doğal akışı dinleyicilerimle sık aralıklarla paylaşmayı seçiyorum.

29 yıl önce yapım-yönetim asistanlığı ile başlayıp ardından pazarlama İletişimi alanında yıllanmış profesyonel kariyerim sırasında eskilerin hep dediği gibi, aslında anne karnında başlayan müzik tutkumu bugünler için biriktirmişim demek ki. Doğru zaman şimdi…

Şarkılarım, sözlerim, müziğim ve sanatım yoluyla sanatseverlerle buluşmayı ve etkileşim içinde olmayı o kadar heyecanla bekledim ki, içimdeki üretim aşamalarının coşkusu ve hep yeni, güncel çalışmalarla müzikseverlere ulaşma isteğim hızlı bir şekilde dışarı yansıyor. Tabii ki yıldızlara ve gezegen hareketlerine paralel bir anlatım bütünlüğünü korumak, Astro-müzik akımının öncüsü olarak da yeni şarkılarla ulaştırmak gerekiyor.”

“Zümrüt Şarkılar”ın kodları

Altı şarkının yer aldığı Zümrüt Şarkılar albümünün şarkıların prodüktörlüğünü ve aranjörlüğünü, Alper Gemici üstlendi. Mixleri, İlkay Dinsever, mastering ise Evren Arkman tarafından gerçekleştirildi.

Albümde yer alan şarkıları yıldız isimleriyle birlikte bakarsak, açılış şarkısı Zümrüt/Sirius(İsis), Sirius yıldızının ve Antik Mısır tanrıçalarından İsis’in temsil ettiği doğum, bereket, birlik ve bütünlük mesajları taşıyan, farklı birçok kültürün uyum ve ahenk içinde, kendi öz değerleriyle ve tarihiyle barışık bir biçimde ‘’mutlu bireyler, mutlu bir toplum yaratır’’  temel değerine dayanıyor.
Bişey Demem ki/Orion(Osiris), Orion yıldızının mitolojik kahramanı Osiris gibi, sevginin ilahi bir biçimde vücut buluşunu ve tek bir Aşk’a sadakatle bağlı kalmayı vurguluyor.

Sanatçı ve söz yazarı Köksal Ekinci, bu parçayı “Anadolu coğrafyasının dillere destan aşıkları Mecnun ve Kerem sembolleriyle ve Karadeniz’in ezgileriyle bütünleşerek, kısa bir şehir dışı yolculuk dönüşünde, mola verdiğimiz zaman yaptığım bir şarkımdır. Yine o eşsiz, büyülü anlardan biridir benim için… “ diye anlatıyor.

Ağlayamam/Venüs(Horus), sözleri ise sanatçının dostu Harun Kilci’ya ait.

Ekinci, bu parça için de “İlk elime aldığımda hasret dolu, mektupların ucunun yakıldığı, o naif, saf duygu ve saygı dolu yıllara dokunaklı bir selam gönderen satırları okuduğumda, hemen mırıldanmaya başladığım, sevgi ve Aşk sembolü Venüs’ün bana hediyelerinden birisidir” diyor.

Evren/Jüpiter(Zeus), sonsuz kaynaktan damlayan, İlahi aşkın en sade sözlerle ve yine eski zamanlarda çocukluğumuzda duymaya alışık olduğumuz, modern bir İlahi adeta… Vega(Ma’at) ve Altair (Thoth)için de sanatçı “Gökyüzünün en parlak ve büyük yıldızlarından yansıyan şarkılarımdır.

Antik Mısır’da Doğruluk ve Adalet tanrıçası Maat’ın tüyü kültünün ve 42 kuralının ekseninde, Vega yıldızının müzikal bir formda kendini anlatma yoludur bu şarkım ve sadece müziği ile anlatıyor bütün bu kavramları albümümde.

Aynı şekilde, Zümrüt Tabletler, Mısır Ölüler Kitabı mitindeki Bilgelik, Edebiyat, Simya’nın Tanrısı olarak görülen Thoth’un hikayesine eşlik eden, kartal ile resmedilen Aquila takım yıldızındaki en parlak yıldız olan Altair’in sesidir şarkımdaki notalar ve kadim zamanlarda Çin kültüründe, efsanelere konu olan, her yıl iki yıldızın buluştuğu günde festivallere ilham veren Vega ve Altair’in ölümsüz aşkına da bir hatırlatma yapıyor” diye aktarıyor.

Köksal Ekinci’nin pandemi süreci yaşadığımız ve ruh-beden sağlığını güçlü tutmanın öneminin çok daha iyi görüldüğü şu günlerde dinleyicilerine mesajı ise şöyle: “Müzik en güzel, en etkili Dua’dır. Kalplerimizi, ruhumuzu iyileştirir, güzelleştirir, şifa verir. Her anımız eşsizdir, herkes kendi kalbinin şarkısını duymaya ve söylemeye başladığında, bütün dünyayı güzelleştirmek ve dönüştürmek bizim elimizde. Bunu her gün yeniden doğan güneş ile her nefeste doğan Ay ile hatırlamalıyız tüm hücrelerimizle birlikte.”

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.