Köksal Ekinci “Sanatın sonsuz ışığı bizi aydınlatacak”

Aylin Saraçoğlu
Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu mezunu. Gazeteciliğe Hürriyet'te başladı. Interpress dergi grubu ve Dünya gazetesinde devam etti. İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak ders verdi. Halen çeşitli kurum ve kuruluşlara İletişim Danışmanlığı yapıyor. Tam bir seyyah. Dünyayı geziyor ve izlenimlerini çeşitli mecralarda yazıyor. İngilizce ve Çince biliyor. Çin’in Nanjing Normal Üniversitesi ile Pekin Dil ve Kültür Üniversitesi’nde katıldığı dil programlarından üstün başarılarla mezun oldu.

Astro-müzik kavramını hayatımıza dahil eden müzik adamı Köksal Ekinci, yazıyor, besteliyor ve söylüyor. Yeni albümü Yeni Dünya / Coxa sadece Türkiye’den değil yurtdışından da güzel bir ilgi gördü. Köksal Ekinci ile 724kültürsanat için Aylin Saraçoğlu keyifli bir söyleşi yaptı.

Dünyamızın büyük bir değişim-dönüşüm süreci geçirdiği bu günlerde müziğin şifalandırıcı gücüne inanan şarkı yazarı ve müzisyen Köksal Ekinci, sanatsal üretimini artırarak sürdürdüğü günler yaşıyor. Arka arkaya eserlerini sanatseverlerle buluşturan ve “Sanat iyileştirir” diyen Köksal Ekinci ile yıldızların rehberliği eşliğinde tatlı sohbetlere daldık…

Aylin Saraçoğlu, Köksal Ekinci ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi.

Sanat iyileştirir

Aylin Saraçoğlu – Geçtiğimiz haftalarda müzikseverlerle buluşturduğunuz Yeni Dünya / Coxa albümü hakkında bilgi verebilir misiniz? Albümle ilgili geriye dönüşlerin son derece olumlu olduğunu gözlemledik…

Köksal Ekinci – Sonbahar için hazırladığım üç şarkıdan oluşan Yeni Dünya / Coxa albümümün gördüğü ilgiden dolayı çok mutluyum. Listelerde üst sıralara tırmanması, otoritelerden ve müzikseverlerden son derece olumlu geriye dönüşler alması beni motive etti. Yurtdışından sosyal medya hesaplarımı takibe alan birçok ünlü isim ve dinleyicilerin büyük bir hızla artması da bir başka güzelliktir.

Bu albümde retro harekette olan Mars, Saturn, Uranüs ve Pluto gezegenlerinin temalarını içeren şarkılarımı, yayına sundum.

Yeni Dünya/Coxa şarkısı, her geçen gün bozulmakta olan Dünya’nın ekolojik sosyolojik ve ekonomik yapısının, özellikle pandemi sürecinden sonra yaşanan olaylar üstünden ve kadim zamanlarda önemli mesajları iletmekle görevli olduğu bilinen yıldızlarından biri olan Coxa’nın da temsil ettiği kavramlar ile birlikte “yeniden doğuş” temasını,  benim kendi ruhsal yolculuğumu ve bilinç sıçrayışlarımı samimi, içten bir söz ve melodiyle anlatıyor.

Ayrıca albümde yer alan enstrümantal parça Mavi/Arcturus (Swati) şarkısıyla, uzun zamandır duymayı özlediğimiz klasik müzik bestelerine göz kırpan modern bir soundun örneği, hedeflediğim müzikal açılımları yansıtan bir ilk olarak dikkat çekti.

Albümde yer alan 3 şarkının aranjörlüğünü, son yıllarda adından sıkça söz ettiren başarılı müzisyen İlkay Dinsever yaptı. Mastering ünlü isim Evren Arkman tarafından yapıldı. Albüm videoları, yaratıcı, sıradışı ve ses getiren tasarımlarıyla öne çıkan sanat yönetmeni Anıl Çezik ve Koray Pezukoğlu tarafından tasarlandı.

Anne karnındayken dinlediğim şarkılar ruhuma işlemiş

Aylin Saraçoğlu – Arka arkaya çıkarttığınız eserlerinizle adınızdan söz ettiriyorsunuz, böylesine yoğun bir yaratım sürecini nasıl sağlıyorsunuz?

Köksal Ekinci – Müzik benim var olma biçimim. Üretim sürecinin heyecanı ve yeni şarkılarla müzikseverler ile buluşmak hayatımın en anlamlı paylaşımıdır.

Yeni bir müzisyen gibi durabilirim ama müziğe yönelmem eskilerin hep dediği gibi, anne karnında başladı… Anneciğimin sesi çok güzeldi… Bana hamileyken söylediği tüm şarkılar, türküler, sesler Ruhuma işlemiş demek ki… 6 yaşımda ilk bestemi yapmıştım, hala hatırlıyorum, sözünü ve müziğini, hiçbir yerde kayıtlı olmamasına rağmen… Sonrasında 2004 yılında yapımına başladığım, başka bir ses tarafından seslendirilen şarkılarımın yer aldığı ilk prodüksiyonumla profesyonelce ilgilenmeye başladım. Kendi şarkılarımı seslendirmeye de 2019 yılında 3 single çalışmasıyla başladım.

Dijital platformlardaki ilk üçlemem “Yas”, “Belki” ve “Dünya” 2019’da yayınlanmıştı. 2020’de “Sen Ben Oldun”  ve “Veda” adlı parçalarımla dinleyicilerimle buluştum.

Geçtiğimiz Nisan ve Mayıs aylarında “Venüs” ve “Ay’ın Nefesi” adlı parçalarımı yayınladım. “Güneş’in Kalbi” adlı ilk albümüm de gezegenleri ve yıldızları konu alan üçlemenin, İlk Bahar döneminin tamamlanması oldu. Yaz ayları boyunca yaratımımı artırarak sürdürdüm ve “Suskun Gönül” adlı ikinci albümümü geçtiğimiz aylarda çıkardım.

Dünyamız büyük bir değişim-dönüşüm süreci geçirirken müziğin şifalandırıcı gücüne inanıyorum. Paylaşmak istediğim duygu ve düşüncelerimin hızlıca şekillenip şarkılara ses verdiği, müzikseverlerle buluşmak için sabırsızlandığı günler yaşadım ve yaşıyorum. Ve biliyorum ki, Sanat iyileştirir!

Korku ve endişe virüsten daha tehlikeli

Aylin Saraçoğlu –Pandemi dönemini siz sanatçı gözüyle nasıl yorumluyorsunuz?

Köksal Ekinci – Ben korku ve endişenin, virüsten daha tehlikeli olduğuna inananlardanım. Elbette bağışıklık sistemimizi koruyalım, destekleyelim, gerekli her türlü önlemimizi alalım. Yine de korkarak değil, zaten hep yapmamız gereken şeyleri daha dikkatli yapalım… Kişisel hijyene ve bakıma önem vermek, bağışıklığımızı güçlendirmek için kendimize, beslenmemize, hayat tarzımıza önem vermek gibi… Pandemi sürecinde tutkunu olduğum müziğe sarılmam bana güç verdi. Bu iyileştirici ve dönüştürücü gücün tüm sanat dallarında olduğuna, sanattan beslenmemiz gerektiğine inanıyorum.

Sanatın sonsuz ışığı bizi aydınlatacak

Aylin Saraçoğlu –Pandemi döneminin sanatın önüne bir engel olarak gelmesi konusunda neler söylemek istersiniz? Verilemeyen konserler, iptal edilen oyunlar, kapanan tiyatrolar v.b. gibi…

Köksal Ekinci – Bizden önceki kuşakların da yaşadığı zorlu dönemeçlerde, toplumların en kritik zamanlarında hep olduğu gibi, sanatın sonsuz ışığıdır bizi aydınlatacak olan. Bunun için de sanatın en çok desteklenmesi ve üretimlerin daha çok artması gereken dönem, bu dönemdir. Tam tersine yapılan cesaret kırıcı, engelleyici uygulamalar, süreçler üzücüdür.

Diğer taraftan, ben hep olumlu bakmayı ilke edinen, çözümler üretmeye odaklanan biriyim. Dijital platformlarda yayınladığım özgün kayıtlarla dikkat çektim, gelinen noktada ne kadar doğru bir iş yaptığımı daha iyi anlıyorum. Dünya büyük bir değişim ve dönüşümün içinde, biz de buna uygun çözümleri üretmeliyiz. Günümüzün baş döndürücü hızla gelişen teknolojisinden yararlanmak, tiyatroları, sinemaları, konser alanlarını pandemi sürecine göre yeniden düzenlemek ve uyumlamak hemen aklıma gelen adımlar mesela…

Yaz sezonu boyunca sanatın açık havaya taşınması çok güzel bir uygulamaydı. Online uygulamalardan yararlanıp, sanatın herkesin elindeki bilgisayarlara, cep telefonlarına girmesi de öyle… Kim bilir yakın gelecekte teknoloji bize ne gibi sürprizler hazırlıyor? Ruhumuzun en büyük beslenme aracı olan sanatın kitlelere erişimini sağlayacak her yaratıcı fikir yine sanatçılar ve teknoloji üretenler tarafından ortaklaşa bir tasarımla ortaya konulacak. Bunların artarak devam edeceğini ve sanatın sanatseverlerle çoklu platformlarla buluşacağına yürekten inanıyorum.

Astroloji ve müzik ilişkisi

Aylin Saraçoğlu –Sizin için “Gökyüzünün şifasını notalara nakşeden”, “Yıldızların rehberliği eşliğinde düşündüren”, “Astro-müzik kavramını hayatımıza yerleştiren sanatçı” tanımları yapılıyor. Astrolojiye olan bu büyük ilginizin kökeni nedir? Ve siz kendinizi nasıl nitelendiriyorsunuz?

Köksal Ekinci – Öncelikle bütün bu tanımları çok sevdiğimi söylemek istiyorum. Çocukluğumdan beri hep Gökyüzüne bakarak şarkı söylerim, gecesi ayrı güzel gündüzü ayrı güzel… Sonsuz gökyüzü beni büyülüyor… Yıldızların ne kadar uzak olsalar da bize sürekli bir duygu veya mesaj verdiklerini düşünürüm… Hatta bir yıldızı kayarken görünce dilekleriniz kabul olur diye bir inanışımız bile var…

Çok merak ettiğim bu konu hakkında 2017 yazında Öner Döşer hocamın online derslerine katıldım, başlangıç düzeyini bitirdim. Ben sorularımı veya merak ettiğim konuları okuyarak, daha çok İngilizce kaynaklar ile zenginleştirmeye çalışıyorum. Astroloji önemli bir disiplin, bize kendimiz ve hayatımız hakkında yol haritası sunuyor. Müzikten yüzyıllardır şifa vermeyi desteklemek için yararlanılmış. Astroloji de yine aynı şekilde doğru okuyup, doğru anladığımızda yolumuzu daha aydınlık görmeye yardımcı olabilir.

Geçmişten bugüne uzanan bu ikili, duyduğum heyecanla yaratım sürecime kalbimde hissettiğim notalar ve melodilerle hemen dahil oluveriyorlar… Her şey doğal akışında, duygular olduğu gibi hissedilince, müzikseverlere de aynı doğallıkla geçiyor.

Ben kendimi evrenin harmonisini, gökkuşağının renkleri eşliğinde müziğine yansıtmaya gönül vermiş bir müzik tutkunu olarak görüyorum. Kalplere ve ruhlara notalarla dokunma arzusu, müziğime yön veriyor. Çünkü müziğin gücünün, sevgiye, aşka, nezakete, mutluluğa ve nihayetinde ‘BİRliğe’ açılan ışıltılı bir kapı olduğuna inanıyorum.

Gelecek sene yayınlanacak kitabın çalışması

Aylin Saraçoğlu – Yakın planda gerçekleştireceğiniz projeler arasında neler var?

Köksal Ekinci – Yeni şarkılarımın üzerindeki yoğun çalışmaları sürdürüyorum. Benim için üretim sürecinin heyecanı ve yeni şarkılarla müzikseverler ile buluşmak hayatımın en anlamlı paylaşımıdır. Yoğun bir yaz sezonunu bitirdim ve sonbaharı yeni bir üçleme serisiyle geçiriyorum. Şu an hazırlıklarını tamamladığımız sonbaharın ikinci konsept albümü de yakın zamanda müzikseverlerle buluşacak. Gelecek sene yayınlanacak kitabım üzerinde çalışmalarımı da devam ettiriyorum. Kitabımda uzunca bir süredir biriktirdiğim hayat izlenimlerimi, kendime ait şiirsel bir dille hikayeleştirmeye çalışıyorum… Ve tabii yine şarkılarımda olduğu gibi mutlaka doğadan, gökyüzünden, yıldızlardan, mitolojiden ve notalardan esintiler olacak.

Aylin Saraçoğlu – Hedefiniz nedir?

Köksal Ekinci – Hedefim ise Yeni Dünyanın, yeni şarkı yazarı olmak. Her şeyi geride bırakarak kendi müzikal dünyamıza, ses vermek, kalplere dokunmak ve kitabımla daha fazla kişiye dokunmak… Bir kelebek etkisiyle, bu anlamlı paylaşımları çoğaltabilmek…

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.