Kurtalan Ekspres ve Dönence…Ve Seyyal Taner
Simsiyah gecenin koynundayım yapayalnız, uzaklarda bir yerlerde güneşler doğuyor, biliyorum, dönence…
Sahnede Kurtalan Ekspres, Barış Manço parçası Dönence’yi söylüyor ve biz 30’lu, 40’lı, 50’li yaşlardaki bedenlerimizle ama ruhları hala 18’likler olarak koltuklarımızda öylece Dönence’yi söylüyoruz hep birlikte.
Gençliğimize gidiyoruz her birimiz, biraz hüzün ama çoğunlukla neşeyle…
16 Ekim akşamı sahnedeki ‘devlerle’ birlikte bizler de oturduğumuz yerde ‘devleştik!’
46 Yıldır ayakta olan Kurtalan Ekspres bir zamanlar yol arkadaşları olan Barış Manço’ya ‘Dönence’ ile selam çakarak açtı geceyi. Hemen sonrasında bir başka dev çıktı sahneye; Seyyal Taner!
Daha çok benim gibi 40’larında ve daha yukarı yaşlardaki neslin bir zamanlar ‘Naciye’sini, Alladı Pulladı’sını, Hadi Canım Sen de’sini’ dönüp dönüp söyleyip dans ettiği bizler, Seyyal Taner’le beraber yine aynı coşkuyla aynı parçaları söyledik.
‘Neşesine ve enerjisine’ hep hayran olduğumuz Seyyal Taner’i sahnede, tam karşımızda görmek, onu dinlemek, onunla coşmak bizlere yeniden nefes oldu.
O gece salonda olan herkes, Kurtalan Ekspres ve Seyyal Taner’le birlikte ‘lisedeki kendine’ döndü, baktı, gülümsedi ve yine kalbindeki ‘liseliyle’ şimdiye geri döndü.
Tüm gece salona yayılan enerji, coşku ve sevgi öyle yoğun öyle güzeldi ki, eminim yalnızca benim değil, o an orada olan herkesin anılarında apayrı bir yeri daha olacak Seyyal Taner ve Kurtalan Ekspres’in.
Hiç bitmesin istediğimiz rüya akşamda, Seyyal Taner sahneden indikten sonra da devam eden Kurtalan Ekspres yeri göğü inletti. Cem Karaca’ya da selam çakarak hepimize harika saatler geçirttiler.
Onlar coştukça biz, bizler coştukça da onlar sahnenin tozunu attırdılar.
Ve artık veda zamanı geldiğinde Seyyal Taner’in sahneye tekrar çıkmasıyla beraber salon hep birlikte Onuncu Yıl Marşı’nı söyleyerek kapanışı yaptı.
Ve…
Evet şimdi yazımın burasına bir ‘teşekkür’ bırakmak istiyorum.
Benim yaşımda olanlar ne demek istediğimi çok iyi anlayacaklardır ki, ‘sevginin, saygının, kıymet bilmenin, hoşgörü ve inceliğin’ şimdilerde ve hatta uzun vakittir ‘unutulduğu’ zamanlarda yaşarken, ‘sanata ve sanatçıya değer veren’, bunu gerçekleştirdikleri faaliyetlerle her defasında bizlere yaşatan ve tüm bu güzellikleri ayağımıza getiren Vehbi Koç Vakfı’na ve Ford Otosan Gölcük Kültür ve Sosyal Yaşam Merkezi’nde gönülden, içten, şevkle ve zevkle çalışan tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.
Hayatınızda hep güzellik, iyilik ve güzel insanlar olsun. İncelikler diliyorum…