Magnum ödüllü Şahan Gökbakar Recep İvedik gibi davrandı

Magnum ödüllü Şahan Gökbakar Recep İvedik gibi davrandı. Sinemanın çok kazanan isimlerinden Şahan Gökbakar. Seri filmi Recep İvedik tiplemesiyle seyirci rekoru kırıyor. Seveni var, izleyeni var. 

Geçen gün Şahan Gökbakar’la ilgili çıkan haber dikkat çekiciydi. Şahan Gökbakar, “En İyi Erkek Oyuncu” dalında aday gösterildiği 3. Uluslararası İzmir Film Festivali’ne “Beni çıkarın, yarışma falan istemiyorum” demiş. Sonunda tıpkı Recep İvedik gibi homurtulu ses çıkararak kaşlarını kaldırmış mıdır ki?  

Magnum ödüllü Şahan Gökbakar Recep İvedik gibi davrandı.

Ortada ilginç bir durum var. Festival komitesi Şahan Gökbakan’a adaylığı ile ilgili haber vermemiş. Verse miymiş ki? Öylemidir gerçekten? Festival komitesi adaylardan izin almak zorunda mıdır? Zurnanın zırt dediği yer de işte tam burası. 

Sanat dediğimiz kavram nedir, önce bu soruya bakalım. Bir üretim yaparsınız, sadece kendiniz görürsünüz, sergilemezsiniz. Bu sizin özelinizdir. Biri bunun fotoğrafını çekip yayınlasa, dava edersiniz, hakkınızı ararsınız. Ama ürettiğinizi sergilerseniz, bakın bu benim eserim, derseniz…

Artık o eser ‘kişisel’ ‘özel’ olma hüviyetini kaybeder. Toplum o eserle ilgili fikirlerini serbestçe açıklar, değerlendirmeler yapar. Eleştiriye açık hale gelir artık o eser. Yani siz kimseye kalkıp da ‘benim eserimle ilgili fikir beyan etmeyin’ diyemezsiniz. 

Şimdi gelelim Magnum ödüllü Şahan Gökbakar meselesine. Bu arada ‘Magnum ödüllü’ de ne diye merak ediyorsanız, kısa bilgi vereyim. Şahan Gökbakar, hangi ödülleri almış diye baktığınızda karşınıza 2014 yılında Magnum Altın Kelebek başlığı altında düzenlenen yarışmada verilen ‘Sinema Özel Ödülü’ geliyor. Bu nedenle dilime dolandı şimdi ‘Magnum ödüllü Şahan Gökbakar’ ifadesi… 

Şahan Gökbar’ın ‘isteğini’ festival komitesi geri çevirmedi.

3. Uluslararası İzmir Film Festivali de dahil hiçbir festival komitesi, falanca lisenin düzenleyeceği sinema ödülleri festival komitesi de dahil olmak üzere kimse kamuya açılmış bir eseri değerlendirmek için izin almak zorunda değil. Aday göstereceği kişiyi arayıp bilgi vermek zorunda değil. Eserin sahibi eğer ödülü kazanırsa alıp almama özgürlüğüne sahip o kadar… 

Yani Şahan Gökbakar tam bir Recep İvedik gibi davranmış, İzmir Film Festivali komitesine “Beni adaylıktan çıkarın” resti çekmiş. 

Festival komitesi de bu restin üzerine, madem öyle istiyorsunuz peki, demiş. Festival komitesi büyük bir hata yaptı bana göre. Şahan Gökbakar’ı “En İyi Erkek Oyuncu” adayı listesinden neden çıkarıyorsunuz? Eleştiri, alkış, ödül verme hakkınız var. Hatta festivale ‘en kötüler’ başlığı ile bir bölüm açma hakkınız da var. Magnum ödüllü Şahan Gökbakar aday olsaydı ne olurdu? Ödülü alır mıydı? Alamaz mıydı? Alamasaydı onu seyredenler ne düşünürdü? Alsaydı onu sevmeyenler ne düşünürdü? Bu soruların peşinden gitmeyin. 

Yaşanana sanat ve toplum açısından bakın. Sanat eseri sergilendikten sonra topluma mal olur. Sanatçı filmini çekip oynattıktan, izlendikten sonra toplumun malıdır artık. Şahan Gökbakar sinemada gişe rekorları kırarken, Recep İvedik gibi davranarak da ‘sinemanın ruhunu’ kırmıştır. Sanatçı olmadığını ortaya koymuştur. Sanatla alakasının olmadığını ispatlamıştır. 

Son sözüm de festival komitesine… Festivali ve yarışmayı yapmak için sinema seyircisine mi sordunuz? Hayır. Yani sanatın etkilediği kişilerin ‘onayını’ aldınız mı? Elbette bu saçma bir soru, öyle şey mi olur. Doğru. İyi ama seyirciye sormayı aklınızdan bile geçirmediğiniz soruyu sanatçıya, oyuncuya, yönetmene, yapımcıya da sormak zorunda değilsiniz. Magnum ödüllü Şahan Gökbakar’a hak ettiği cevabı veremediniz. “Sen filmini çek, biz festivalimizi yaparız” diyemediniz. Bu saatten sonra festivalin ciddiyeti benim gözümde de sıfırdır…