Ölüdeniz’e gittim canlandım

Yavuz Rençberler
724kultursanat.com ‘un kurucusu. Gazeteci, televizyon programcısı, iletişim danışmanı. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo TV mezunu. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ödülü sahibi. Mesleğinin verdiği refleks ve pratiklikle kültür sanat alanında olanları değerlendirmeye paylaşmaya çalışıyor. İçinde insan olmayan kitaba, içinde kitap olmayan insana inanmıyor. İnsanın yazılmamış sayfalarının yazılanlardan daha çok olduğuna inanıyor. İletişim: yavuz@724kultursanat.com

Fethiye’nin dünyaca ünlü turizm merkezi Ölüdeniz’e gittim. Ölüdeniz’e gittim canlandım, diyor oraya gidenler. 

Yaz bitmiş, sonbaharın ortasına gelinmiş… Biz Ölüdeniz’deyiz. 

Fethiye Belediyesi tarafından 19 yıldır düzenlenen Uluslararası Fethiye Ölüdeniz Hava Oyunları Festivali’ne denk düşen tarihlerde oradaydık. Muhteşem bir izlence ve deneyimdi bizim için. Sahilde denize girerken, gökyüzünde ardı ardına uçanları izlemek müthiş bir keyifti. 

Yamaç paraşütünün merkezi Babadağ

Uluslararası Fethiye Ölüdeniz Hava Oyunları Festivali’nin başındaki isim Fethiye Belediye Başkan Yardımcısı Mete Atay ile kısa bir sohbet ettik. Son yıllarda festivale olan ilginin artarak devam ettiğini dile getirdi.

16-21 Ekim 2018 tarihleri arasında 6 gün süren festivale 56 ülkeden katılım gerçekleşmiş. 900’e yakın paraşütçü festivalde Babadağ’dan atlayış gerçekleştirmiş, 

Ölüdeniz bir lagun… Küçük bir göl. denizle bağlantısı olan etrafı çam ağaçlarıyla çevrili küçük bir lagün. Hemen yanında ise Belcekız plajı yer alıyor. Deniz kum güneş ve Babadağ… 2 bin metreye yakın yükseklikteki Babadağ, yamaç paraşütünde dünya çapında bir üne sahip

Uçarken izlenilen eşsiz manzaranın yanısıra havanın uçuş için en ideal koşullara sahip olması da Babadağ’ı yamaç paraşütçülerinin gözdesi yapıyor. 

10 bin uçuş

Fetivalde 10 binden fazla uçuş gerçekleştirilmiş. 

Festivalin kimi bölümlerini Çin devlet televizyonu canlı yayınladı. Anonslardan duyduk. Çevremizdeki yoğun Çinli grupları görmüştük zaten. Mete Atay, geçen yıl da Çin devlet televizyonunun yayın yaptığını bu nedenle Çinliler’in bölgeye gruplar halinde gelmeye başladıklarını anlattı. 

Ölüdeniz ve çevresi İngiliz turistlerin yoğunlukla tercih ettiği hatta ev satın alarak yaşadıkları bir yer. Avrupalı turistlerin yoğunluğu turizm işi yapanların yüzünü güldürüyor. 

Sertil Deluxe Hotel “love hotel”

Bölgenin en güzel yerindeki ve hizmet kalitesiyle de üst seviyedeki otelinde kaldık. Sertil Deluxe Hotel, denize hakim vadide yer alıyor. 60 odalı. Havuzlu odaları da var. Jakuzili odaları da… Jakuziler balkonda. Havuzlara odadan giriş imkanı var. 

Ayrıca Sertil Deluxe Hotel’in infinity pool (sonsuzluk havuzu) muhteşem. Havuza girip, aşağıdaki manzarayı ve gökyüzünde uçanları izlemek de müthiş bir keyifti doğrusu. 

Ülkemizin turizmdeki yüz akı tesislerinden biri… Sertil Deluxe Hotel Genel Müdürü Müdürü Zeyad Özmen ile de sohbet ettik. Zeyad Özmen, Sertil Deluxe Hotel’in  “Love Hotel” konseptinde konumlandırıldığını anlatıyor. 

15 yaşın altındaki çocuklar için otelde konaklama mümkün değil. Tam anlamıyla sevgililerin, yeni evlilerin, balayı çiftlerinin ya da kafa dinlemek isteyen ailelerin kaldığı bir otel. 

Rokka’da yemek yemeden dönmeyin

Sertil Deluxe Hotel’in işletme çatısı altında bir de Rokka Restaurant bulunuyor. 

Rokka için ayrı bir yazı yazmak gerek. Ama ben kısa anlatmaya çalışayım. Şahane yemekler… Rokka’nın genç İşletme Müdürü Nevzat Arslan ile sohbet ettik. 

Diyor ki “Sertil Deluxe Hotel kaliteli turizm merkezimiz. Kayaköy’de de turizme hizmet misyonu üstlendik. Rokka ile farklı bir misyon da üstlendik. Kayaköy’ün terk edilmişliğine yalnızlığına Rokka ile hatırlatmak istedik. Gelen misafirlerimizin keyifle yemek yemeleri ve sohbet etmeleri Kayaköy’ün tarihinin tanıtımına da katkıda bulunuyor.”

Neredeyse 100 yıldır yalnız kalan Kayaköy, Rokka ile canlanmış… 

Türkiye ve Yunanistan arasındaki ‘mübadele anlaşması’ ile 6 bin Rum, 1924 yılında Kayaköy’ü gönülsüzce terk etmiş. Sonra buraya Balkanlar’dan mübadele ile gelen Türkler yerleşmiş. Ancak bölgeye ve coğrafyaya uyum sağlayamayınca terk etmişler. O gün bugündür de Kayaköy’de ölüm sessizliği hakim olmuş. 

Kayaköy, Ölüdeniz bölgesinde yer alıyor. 15 dakikalık mesafede. 

Yüz yıldır yalnız bir hayalet kasaba görüntüsündeki Kayaköy’deki tarihi konaklardan biri restore edilmiş. Ortaya Rokka çıkmış.

20’inci yüzyılın başlarına dek yaklaşık 6500 nüfus yaşamış burada. O dönemki adı Levissi…

800 konut, 2 kilise ve 9 şapeli var. Kayaköy, fotoğraf ve film setlerine ev sahipliği yapıyor.

UNESCO “dostluk ve barış köyü” ilan etmiş. Dünyaca ünlü aktör ve yönetmen Russel Crowe’un “Son Umut” filminin bir bölümü de Kayaköy’de çekmiş. 

Nevzat Arslan, tarihi konağın restore edilip Rokka restoran adı ile hizmete girmesiyle, Kayaköy’e turistlerin ilgisinin daha da arttığını söylüyor. 

Rokka’da oturup tarihin içinde yer almak, o havayı teneffüs ederek geçmişe yolculuk yapmak ayrı bir keyif. 

Rokka’nın menüsünde neler mi vardı? Akdeniz mutfağı… balık ve et. Köy ve çevreden gelen taze yeşillikler, buraya özgü zeytin, incir ve diğer taze ürünler Rokka’nın mutfağını oluşturuyor. Et, balık, sebzeler… hepsi bölgeden, köylerden alınıyor. 

Otele tıkılıp kalmak istemeyenlerin kesinlikle keyif alacağı bir destinasyon… Ölüdeniz’e gelip de canlanmamak mümkün değil.  

 

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.