The Marvelous Mrs.Maisel tam bir kadın dizisi

Jale Şen
Bir yanda beyaz perde öbür yanda siyah ekran. Gelsin filmler, gitsin diziler. Onun için hayat kameranın önünde yaşanır. Hayatın sahnesi kameranın önünde kurulur. O yaşananları da keyfince yazar, eleştirir, beğenir, beğenmez… İletişim: jaleshen@gmail.com
22.01.2019
A+
A-

The Marvelous Mrs.Maisel tam bir kadın dizisi. Bizim yerli yapımlardan sıkılanlara, biraz eğlenmek, iyi vakit geçirmek isteyenlere bol kahkahalı bir iş; The Marvelous Mrs.Maisel.

The Marvelous Mrs.Maisel tam bir kadın dizisi.

Bizim yerli yapımlardan sıkılanlara, biraz eğlenmek, iyi vakit geçirmek isteyenlere bol kahkahalı bir iş; The Marvelous Mrs.Maisel.

Şahane şarkıların, kıvrak bir zekadan çıktığı anlaşılan muhteşem repliklerin, her biri ayrı güzel oynayan oyuncuların ve ekrana kitlenmeme ayrıca sebep olan harika kostümlerin olduğu dizi The Marvelous Mrs.Maisel tam bir kadın dizisi.

Netflix’teki The Marvelous Mrs.Maisel tam bir kadın dizisi.

Dizi, 1950’li yılların New York’unda, Upper West Side’da geçiyor.

Harika giden ya da (öyle olduğunu sanan) evliliğinden iki çocuk sahibi olan, batı yakasında huzurlu bir yaşam süren Miriam Maisel’in hikayesini ele alıyor The Marvelous Mrs.Maisel.

Miriam’ın aslında olağanüstü bir komedi yeteneği vardır fakat kendisi bunun farkında değildir; henüz! Aile şirketinde çalışan kocası, iş haricinde akşamları bir klüpte stand-up yapmaktadır, (aslında yapmaya çalışmaktadır demek daha doğru olur!) ve Miriam da eşine tam destek olmaktadır.

Ve bir gün evi terk eden kocasının ardından iki çocuğuyla kalakalan Miriam komediye olan yeteneğini keşfederken birden bire hayatı beklenmedik bir yöne evrilir ve stand-up yapmaya başlar.

Susie rolüyle Alex Borstein’e ayrıca hastayım

Yönetici yapımcılığını Sherman ve Daniel Palladino’nun üstlendiği, başrolünde Emmy ve Altın Küre Komedi Dalında En İyi Kadın Oyuncu Ödülleri bulunan Rachel Brosnahan’ın olduğu dizi, kendi gücünün farkında olmayan kadınların zamanı geldiğinde nasıl da aslan kesildiğinin öyküsü.

Hüzünlü hikayesi içinde hem gülümsetiyor hem de birden kahkaha atmanıza sebep oluyor.

Zevkle izlenen dizi su gibi akıp gidiyor ve seyirciyi ekran başında sıkılmadan tutmayı başarıyor.

Özellikle Rachel Brosnahan (Miriam) ve babası rolündeki Tony Shalhoub (Abe) arasındaki diyaloglar muhteşem!

Ben Susie rolüyle Alex Borstein’e  ayrıca hastayım.

İki sezon on sekiz bölümden oluşan, dönem dizisi olarak oldukça başarılı olan The Marvelous Mrs.Maisel’de absürt komedi, dram, hüzün, bir kadının tek başına ailesine karşı verdiği savaş, isterse bir kadının neler yapabileceği…

Biz kadınların sevebileceği her şey var yani. Es geçmeyin mutlaka izleyin.

Komediden ruh hastalığına geçiş: YOU

Netflix’in bir dizisi var ki ilginç şekilde ‘zaman geçirmelik’ iş gibi gözüküp izledikçe insanı sarıyor.

Basit bir hikayenin üzerine kurulu dizide olaylar öyle bir gelişiyor ki her bölümü merakla izlemeye başlıyorsunuz.

Başrolünde Gossip Girl’den tanıdığımız Peen Badgley’in ve Elizabeth Lail’in olduğu YOU’dan bahsediyorum. Aynı adlı kitaptan uyarlama olan dizide, bir kitap mağazasının müdürü olan Joe ile yazar Beck arasındaki ilişkiyi izliyoruz.

Joe’nun anlatımı eşliğinde izlediğimiz YOU’da, erkek kadının hayatını gizlice gözetleyip, sosyal medya hesapları, evi ve ilişkileri üzerinde iz sürüyor.

Psikopatlığın seyrine dalıyorsunuz

Bu saplantılı hali aşkla ilişkilendiren Joe, öyle şeyler yapıyor ki siz de onun tuzaklarına düşüp her bölümle birlikte psikopatlığın seyrine seve seve dalıyorsunuz!

Beck’in hayatında olup da, Joe’nun, hayatında olmasına engel teşkil edecek her hali, kişiyi ve durumu ortadan kaldıran Joe, tüm bunları gözünü kırpmadan yapıyor.

Kitap mağazasının alt katında, özel kitaplar için yapılmış camekanlı özel odada olanlara, izlerken siz de ‘yok artık’ diyorsunuz!

Bir yandan sorunlu yan komşunun kitap kurdu oğluna yardımcı olan Joe ile diğer yanda psikopat  Joe arasında gidip gelirken sizde de devreler yanmaya başlıyor!

Her bölümde gerilimin dozu artıyor

Her bölümde gerilimin dozunun arttığı YOU’da, sosyal medyanın hayatlarımıza nasıl etki ettiği, hayatımızın hiçbir alanında gizliliğin kalmayıp aslında her şeyimizin ortada olduğu da gözler önüne seriliyor.

Bir yandan da, kıskanç ilişkilerin nasıl da gitgide hastalıklı bir hal aldığına dair gerçeklerle karşılaşıyorsunuz. YOU’da basitmiş gibi görünen hikayenin bir anda hiç beklenmedik bir yöne doğru gidişatı sizi de dehşete düşürüyor.

Yüzeyde görünene ya da ilk imaja her zaman kanmamak lazım belki de!

Önce YOU’yu izleyip ardından The Marvelous Mrs.Maisel’e geçmek bana iyi geldi.

Her ikisinde de birkaç bölümü üst üste izleyeceğinize garanti veriyorum ve gerilmeyi sevenler YOU’yu, gülmek isteyenler The Marvelous Mrs.Maisel’i listeye eklesin diyorum.

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.