Yayınevleri yargılandıktan sonra kapatılmalıydı

Yavuz Rençberler
724kultursanat.com ‘un kurucusu. Gazeteci, televizyon programcısı, iletişim danışmanı. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo TV mezunu. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ödülü sahibi. Mesleğinin verdiği refleks ve pratiklikle kültür sanat alanında olanları değerlendirmeye paylaşmaya çalışıyor. İçinde insan olmayan kitaba, içinde kitap olmayan insana inanmıyor. İnsanın yazılmamış sayfalarının yazılanlardan daha çok olduğuna inanıyor. İletişim: yavuz@724kultursanat.com

Frankfurt Kitap Fuarı Uluslararası Projeler Direktörü Barbel Becker, Türkiye’de 27 yayın evinin kapatılmasından endişe duyduklarını belirterek “Yargılanıp suçlu bulunduktan sonra kapatılmalıydılar” dedi. 

35. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nın onur konuğu Almanya olacak. Bu amaçla fuar öncesi hem hazırlıklar hem de Almanya’nın onur konukluğu ile ilgili olarak bir basın toplantısı düzenlendi. 

Basın toplantısında en dikkat çeken ve gazetecilerin yoğun ilgisiyle karşılaşan isim Frankfurt Kitap Fuarı Uluslararası Projeler Direktörü Barbel Becker oldu. Becker, Almanya’nın onur konukluğunu “iadei ziyaret” olarak değerlendirerek “2008 yılında Türkiye bizim onur konuğumuzdu. Şimdi biz buradayız. Frankfurt Kitap Fuarı’nın tarihinde en başarılı onur konuğu Türkiye olmuştu. Akın akın okurlar, yazar buluşmalarına gösterilen yoğun ilgi Almanya’nın her yerinden gerçekleşmişti. Şimdi biz İstanbul’da ‘Sözcüklerin Etkisi’ sloganıyla onur konuğuyuz. Kelimelerin önemi, gücü çok büyük. Sözcüklerin hürriyeti temel haktır. Sözcüklerin hürriyeti için savaşmaya değer” sözleriyle dikkat çekti.

Aslı Erdoğan’ın tutukluğundan şok olduk

Barbel Becker, 2008’de Aslı Erdoğan’ın da konuk yazarlar arasında olduğunu hatırlatarak “Şimdi tutuklu olmasından dolayı şok yaşadık. Türkiye’de 27 yayın evinin kapatılmasından da endişe duyuyoruz” dedi.

25 yıldır Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’na katıldıklarını da hatırlatan Barbel Becker, Türkiye’de yayınlanmak üzere 242 eserin lisansını verdiklerini de sözlerine ekledi.

Önce yargılanıp suçluysalar kapatılmalıydılar

Basın toplantısının ardından Barbel Becker ile özel bir sohbet gerçekleştirdik. Kapatılan 27 yayın evi ile ilgili duyduğu endişenin nedenini sorduk önce. Bu soruya şu cevabı verdi “Yayıncılık hürriyeti Türkiye’de korunmuyor. Almanya’da da yayıncılar popülist olabiliyor ama yine de kitaplarını yayınlıyorlar. Demokratik olduktan sonar yayınlanabiliyor. İfade hürriyeti olmalı.”

Bu sözlerin ardından ise “Türkiye’de kapatılan 27 yayıneviyle ilgili teknik bilgiye, yayın evlerinin kimlere ait olduğunu biliyor musunuz?” sorusuna ise şöyle cevap verdi:

“Bu yayınevleri kimin bilmiyorum. Bilgimiz yok. Ama bizimkisi bir prensip. Kimin olduğu önemli değil. Hür olmaları gerekir”

Kapatılan yayınevlerinin 15 Temmuz darbesindeki FETÖ örgütüyle bağlantılarından dolayı bu muameleyi gördüklerini, buna rağmen yine de endişe duyup duymadığını sorduk. Barbel Becker’in cevabı şöyle oldu: “Hukuki bir dava ile bu ilişkinin kanıtlandıktan sonra, suçlu oldukları ortaya çıktıktan sonra kapatılmaları gerekirdi”

Almanya’dan Türkiye’ye gelen yayınevlerinin kendileri tarafından seçilmediğini hatırlatan Barbel Becker “Katılmak isteyen yayınevi ücretini öder ve katılır. Türkiye’de yayınevleri ile iş birliği yapmak istiyorlar. Mutlaka siyasi düşünceleri vardır. Ancak biz kimseyi seçmedik” dedi.

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.