Aida Begic ve Piyanist’e Suriyeli çocuklar için atıf
Bırakma Beni filmi vizyona girdi. Suriyeli yetim çocukların dramını anlatan bir film. Filmin senaristi ve yönetmeni Aida Begiç, Bırakma Beni ile ünlü Piyanist filmine atıfta bulunuyor.
Aida Begic Bırakma Beni adlı filmle sinema severlerle buluştu.
Geçtiğimiz günlerde Bırakma Beni adlı film vizyona girdi. Suriye’deki savaşta yetim kalan çocukların dramını anlatıyor.
Oscar ödüllü Bosnalı yönetmen Aida Begic, filmin senaryosunu yazıp yönetti.
Filmin başrolündeki ve diğer yan rollerdeki çocuklar Türkiye’deki kamplarda kalan Suriyeli çocuklardan seçildi. Yani bizzat o dramı yaşamış olan çocuklar kamera karşısına geçtiler.
Aida Begic ile filmi hakkında konuştuk.
Aslında onun aklında daha önce Suriyeli çocuklarla ilgili bir film çekme fikri yokmuş. Suriyeli yetimler için Türkiye’de rehabilitasyon ve yardım programı uygalamak için kolları sıvayan Beşir Derneği, Aida Begic’i bulmuş.
Bosna savaşını yaşadı
Aida Begic, Bosna’daki savaşı yaşamış… Savaşın ne olduğunu bilen biri. Sinemada çocuklarla ve kadınlarla ilgili çalışmalar yapmış. Yani çocuklarla kolay diyalog kuran hele ki savaş yorgunu olanları anlayabilen bir yönetmen.
Beşir Derneği’nin isteği çocukların rehabilitasyonu için atölyelerde sinema, tiyatro, oyun gibi etkinliklerde Aida Begic’ten destek almakmış. Böyle de olmuş.
Ancak yaklaşık iki senelik bir çalışmanın ardından Aida Begic, çocukların daha doğrusu yetim çocukların dramını sinemaya aktarmak istemiş.
Sonuçta istediğini yapmış.
Gelelim filme…
Kendi adıma ilginç bir şey öğrendim sohbet sırasında. Bırakma Beni filmi Frederic Chopin’in “Nocturne in C-sharp minor” adlı eseriyle başlıyor. Asfalt bir yolda boş bir ovada araba ilerlemektedir. İzleyici o anda arabayı görmez, perdede sadece akıp giden yolda beyaz çizgiler ve müzik vardır. Uzun süren bir sahne…
Müziği sinemaseverler hemen anımsayacaktır. Piyanist filmindekiyle aynı. Yönetmen Aida Begiç, neden aynı müziği kullandı?
Merak ettim. Konuştuk.
Piyano tutkunu yönetmen
Aida Begic, piyano tutkunu. “Benim için müzikteki en güzel ses piyanodan geliyor” diyor. Ve devam ediyor: “Lise yıllanımdan beri piyano çalarım. Liseden piyano ile mezun oldum. Ve en sevdiğim piyanist Chopin.”
Aida Begic, filmin yapım aşamasında hep Nocturne dinlemiş. Yani filmin girişindeki müziği o belki de günlerce durmadan dinledi. Neden ki?
Cevabı veriyor: “Aslında Roman Polanski’nin Piyanist filmine uzak bir gönderme yapmak istedim.”
Piyanist filmi ile Bırakma Beni arasında duygusal bir bağ kurdurmak… Naziler’in Yahudiler’e uyguladığı soykırım ile Suriye’de yaşananlar arasında ironik bir yol örmek…
Savaş… Katliam… Bosna… Suriye… yetim çocuklar ve Piyanist. Ortadoğu’dan Varşova’nın gettolarına sinema diliyle kurulan bir bağ. Bu gözle ve bilgiyle filmi izlemek daha bir başka etkileyici.
“Suriyeli çocuklar için bir şeyler yapmalıydım” diyor Aida Begiç. O da dünyanın diğer insanları gibi televizyondan gazeteden öğreniyordu olan biteni. Ama çocuklarla böylesine bir temas kuracağını ve film çekeceğini elbette düşünmemiş. “Kader” diyor. Ama kaderin onu bu yolculuğa çıkarmasını geçmişten beri çocuklarla olan birlikteliği ve çalışmalarına bağlıyor. “Kader”…. Bize de filmin kaderinin güzel olmasını dilemek kalıyor.
