Kavga, tartışma ve karşınızda Bohemian Rhapsody

Ercan Öztürk
Gazetecilik yaparken kitaplardan ve filmlerden besleniyor. Koşmasaydım yazamazdım, diyenlerden. Koşuyor. Seyrediyor. Okuyor. Sonra da yazıyor. İletişim: ercanozturk1899@gmail.com

Geçen hafta “Bu kadar acı da fazla ama” dediğimiz Müslüm Gürses’in hikayesini izlemiştik.

“Biraz sindirelim” derken Freddie Mercury’nin hikayesi altın tepsiyle konuldu.

Bu film daha çekilmeye başladığında tartışmalar da beraberinde gelmişti. Pedofili suçlamaların odağındaki Bryan Singer’in bu filmi çekmesine Queen hayranları büyük tepki göstermişlerdi.

Tam bu tartışma tatlıya bağlanmışken bu defa da Rami Malek’in doğru karakter olmadığı fikri ortaya atıldı.

Bohemian Rhapsody filmi Freddie Mercury’nin hayatını anlatıyor

Bohemian Rhapsody çekimlerinde tartışmalar, kavgalar

Filmin çekimleri sırasında yaşanan tartışmalar, kavgalar da cabası. Kavga ve tartışmaların gölgesinde çekilen Bohemian Rhapsody nihayet karşımızdaydı.

1995 Yılında The Usual Suspects filmiyle ezberleri bozan Bryan Singer, Hollywood sinema tarihinin en etkileyici final sahnesine imza atmıştı.

Canım sıkıldıkça Keyser Söze’nin karakoldan topallaya topallaya çıkan o yürüyüşünü izler izler dururum. Kendi kendime “Adam bizimle resmen alay etti” diyerek dalga geçerim.

İşte o adam daha sonra bir filminde 14 yaşındaki bir çocuğa film çekimlerinde taciz suçlamasıyla gündeme geldi. Davadan beraat etti ama Freddie Mercury’nin hayatını beyaz perdeye taşıyacak olmasına hayranları büyük tepki gösterdiler.

Bohemian Rhapsody filmi müzik dünyasının kült ismini sinemaya taşıdı

Mercury’i kim oynayacak 

Bütün tartışmaların ardından filmin cast çalışmaları için hazırlıklar başladı. İlk olarak Freddy Mercury karakterine hayat verecek kişi için hazırlık çalışmaları başladı.

Sacha Baron Cohen projeye dahil olan ilk kişi oldu. Cohen Mercury’nin hayatını oynamaya gönüllüydü.

Ancak Queen grubunun yaşayan efsaneleriyle anlaşamayınca hevesi kursağında kaldı. Rami Malek, yaşanan tartışmalardan haberdar olunca hemen bu rol için gönüllü olduğunu açıklıyordu.

Daha sonra yapılan deneme çekimlerinde başarılı bulununca rolü de kapmış oldu.

“Pedofili adam Freddy Mercury’nin filmini çekemez” tartışmaları bu defa yerini “Bu ucube mi onun hayatına can verecek”e bıraktı.

Herkes bu tartışmaları yaparken film de çekilmeye başlanmıştı.

Asıl tartışmalar ise filmin çekimlerinde yaşanıyordu. Zor bir kişilik olan Singer, bize yabancı bir terim olmayan “Tükenmişlik sendromu” yaşıyor ve filmin çekimlerine katılmıyordu.

Bu duruma set ekibi ve oyuncular tepki gösteriyordu. Malek-Singer’in yumruklu kavgası da cabası. Film çekimleriyle birlikte Malek’in fotoğrafları ortaya çıktıkça tartışmaların dozu artıyordu. Ve nihayet sonunda film karşımızdaydı.  

Freddy Mercury efsanesi sinemaya Bohemian Rhapsody ile taşındı

Efsanenin doğuşu güzel ama

Film “Live Aid” konseriyle başlayınca salondaki herkes birden irkilmeye başlamıştı.

Oysa biz onu finalde istiyorduk. Neyse istediğimiz oluyor ve birden otobüs durağında beklerken şarkı sözü yazan bir delikanlıya geçiş yapılıyordu.

Sonra hikaye başlıyor ve Queen grubunun doğuşuna tanıklık ediyorduk. Aslında hikayeyi müzik dergilerinden yıllar önce okumuştuk.

İlk defa senaryo olarak karşımızdaydı.

Rami Malek’in oyunculuğu çok çok başarılı olmazsa da “En İyi Erkek Oyuncu” heykelini almaya hak kazanacak bir performans sergilemiş.

Bohemian Rhapsody filminde Rami Malek başrolde

Tarih akışıyla oynanmış

Filmde bazı olayların tarihleriyle oynandığını ise ancak finalde anlıyorduk. Freddy Mercury’nin en destansı  performanslarının başında gelen “Live Aid” konserinden önce AIDS olduğunu grup üyelerine açıklıyordu.

Oysa gerçekte öyle değildi.

Mercury, Live Aid konserlerinden iki sene sonra AIDS olduğunu öğreniyordu. Emmy ödüllü “We Will Rock You” şarkısının doğuşu harika anlatılmış.

Filmin tarihleriyle oynama fikri ise grubun diğer üyelerinin kararıymış.

Ancak ne yalan söyleyeyim “Live Aid” konser DVD’sini izleyen biri olarak filmi izlerken de aynı duyguları yaşadım.

Mercury’nin o konsere çıkarken üzerindeki tişörtünden ayağındaki ayakkabıya kadar her şey filmde de aynıydı.

Wembley’de hep bir ağızdan söylenen “We Are the Champions” şarkısı bir anda Kadıköy Rex sinemasına sirayet ediyordu.

Biz de  Kadıköy’den Webmley’e selam gönderiyorduk. 

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.