Ayperi ve Hümeyra İçin Gözyaşı Dökeceksiniz

Yavuz Rençberler
724kultursanat.com ‘un kurucusu. Gazeteci, televizyon programcısı, iletişim danışmanı. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo TV mezunu. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ödülü sahibi. Mesleğinin verdiği refleks ve pratiklikle kültür sanat alanında olanları değerlendirmeye paylaşmaya çalışıyor. İçinde insan olmayan kitaba, içinde kitap olmayan insana inanmıyor. İnsanın yazılmamış sayfalarının yazılanlardan daha çok olduğuna inanıyor. İletişim: yavuz@724kultursanat.com

Çağan Irmak’ın filmi Unutursam Fısılda, Hümeyra’nın hayatını mı anlatıyor? Filmde Hümeyra rolünün hakkını verirken: “Hümeyra’yı izlediniz” der gibi selam çakıyor beyaz perdeden.

Unutursam Fısılda, Çağan Irmak’ın vizyondaki filmi. Filmde Hümeyra rolünün hakkını verirken: “Hümeyra’yı izlediniz” der gibi selam çakıyor beyaz perdeden. Asıl adı Hatice sahne adı Ayperi olan gerçek hayatımızdaki Farah Zeynep Abdullah da fiziği ve sesiyle birleşen henüz tam olgunlaşmamış ama gelecek için hayli umut vad eden oyunculuğuyla “ben varım” diyor.

Neyse bu kadar uzun giriş cümlesinden sonra daha rahat ifadelerle size Unutursam Fısılda hakkındaki izlenimlerimi aktarayım:

Babam ve Oğlum adlı filminden sonra Çağan Irmak, bu filmi için “Ablam ve Ben” ya da “Kızkardeşim” ya da “Ablam” gibi alternatif isimlerle bizlere sunabilirmiş. Çünkü bir önceki filmi nasıl baba-oğul figürlerini merkeze oturtarak hayatla ilgili mesajlar verme derdi taşıyordu. Bunda ise iki kızkardeşin hayatının üzerinden bize ulaşmaya çalışıyor.

Tipik bir Çağan Irmak filmi mi? Yarı tipik, diyelim. Filmlerini karşılaştırmadan anlatacak olursam, müzikler yine ön planda –ki bu neredeyse bir müzikal- , insanın iç dünyasına sıcak bir yolculuk, Ege kasabası, 70’li yıllar –maziye yolculuk- ve tabii ki görüntü yönetmeni Gökhan Tiryaki var.unutursam fısılda film yorumu 3

Bir yönetmenin kendini aşıp aşmamasını değerlendirecek değilim. Aşmak ya da aşmamak işte bütün mesele bu mu ki? Yine gözyaşları hakimdi salonda, e bu hep olağan şey Çağan Irmak filmlerinde. Sanki farklı bir şey yap artık Çağan, diyen bir kitle var. İyi de Çağan Irmak’ı böyle sevenler çok. Kendini tekrarlamasını ben de bir sorun olark görmüyorum. Filmi izlerim. Keyif aldım mı, ben ona bakarım.

Tabi şu bir gerçek, Çağan Irmak isminden izleyici müthiş yenilikler, farklı ama çok farklı masallar bekliyor. Ama ey izleyizi bilesin ki Unutursam Fısılda, temiz pırıl pırıl bir film. Senin tarzın Çağan Irmak’la örtüşmüyorsa o da senin problemin, izlemezsin olur biter.

KENAN DOĞULU’DAN 8 ÖZEL ŞARKI

Film müzikal havasındaydı. Yepyeni şarkılar dinledik. 70’li yılların esintilerinde yeni sözler yeni besteler yapılmış. Kenan Doğulu’ya ait müzikler. Doğulu 8 şarkı bestelemiş film için. Defalarca dinlenip, hayatımızda uzun süreli soluk alıp verecek şarkılar değiller belki. Ama film atmosferindeki zaman dilimine uygun kaliteli müziklerdi dinleyip izlediklerimiz. Bu film Farah Zeynep Abdullah’ı müzik dünyamıza kazandırır mı, göreceğiz.

Tam tersinden baktığımızda ortada bu acıdan şu ironi var: Hümeyra’yı biz sahnedeki şarkılarıyla sevmiştik. Şimdi ise o kamera önünde dizilerle filmlerle bizim hayatımızda.

Ancak filmin son sahnesinde Hümeyra’nın konser sahnesine çıkıp söylediği bu şarkıyı ayrı tutacağım az önceki sözlerimden. Bunu Türk insanı sever ve sahiplenir. Dinleyin bakalım, sevecek misiniz?

UNUTURSAM FISILDA’DA HÜMEYRA’NIN HAYATI

Filmde Hümeyra’yı izledik. Tam bir Türk filmiydi. Bütün ezgileri, rengi, motifleri, müzikleri ile çok alışık olduğumuz şaşırmadığımız bir Türk filmi havasındaydı. Üzülsek bile mutlu sonla biteceğini biliyorduk, her zamanki gibi. İşler mutlaka tatlıya bağlanacak hissediyorduk. Kötü ‘adam’ ya da ‘kadın’ film sonunda mutlaka ya cezasını bulacak ya da o da iyi olacak… Yani bir günah çıkarma sahnesi en sonda mutlaka olacak. Bunda da film bitince yanılmadığınızı anlıyorsunuz. Çağan Irmak ‘yanıltmıyor’ bu açıdan.

Sık sık flash backler (zamanda geriye dönüşler) iyi bir kurgu, yumuşak geçişlerle bize iki zaman dilimini başarı ile aktarıyor. Sahnelerden kopmadan zamanlararası birbirine geçişler güzel.

ÇAĞAN IRMAK’IN NEFESLERİ KESEN PİTONLA DANSI

Sosyal sorumluluk üstlenen bir filmdi Unutursam Fısılda. Filmi anlatayım biraz:

Artık adı unutulmuş bir şarkıcı olan Ayperi (Hümeyra) yaşını başını almış ve Alzaymır (alzhemier) hastalığı ile başbaşa kalmıştır. Varı yoğu da elinden gidince çareyi yıllar önce kaçtığı kasabasına geri dönmekte bulur. Liseli bir kızdır Hatice (sonradan sahne adı Ayperi olacak ve böyle ünlenecektir) . Yüksek duvarların ardındaki evlerinde bir Ege kasabasında süren hayatın içinde Hatice’nin, kaymakamın oğlu Tarık ile müzik sayesinde aşk hayatı başlar. Hatice’nin evi ne kadar yüksek duvarlı bir bahçenin içinde ise Tarık’ın evi ise (kaymakamın evi) kasabanın meydanında balkonlu herkesin içeriyi rahatça göreceği bir yaşam alanıdır.unutursam fısılda film yorumu 1

MÜZİSYEN BİR KADININ HAYATI

Hatice bu yüksek duvarların arkasına Tarık’ın da el uzatması ile önce lisede müzik grubu projesi vardır ama bu yarım kalır. Gençler birbirlerini sevmiştir ama aileler karşı çıkmıştır bu aşka, kasabadan kaçarlar. Dertleri hayallerinin peşinden koşmak, müzikte bir yıldız olmaktır: Hem baksana Elvis’e kamyoncu bir babanın oğluydu… (filmdeki bir sahneki diyalogdan)

İki kız kardeşin küçük olanı esas oğlanı kapmıştır. Abla göz yaşları içinde kalır, acısını yüreğine gömer.

Tarık’la Hatice birlikte yeni şarkılar yaparlar İstanbul’da tabii ki İMÇ Çarşısı’ndaki prodüktörlere kendilerini ispatlamak için. Ama o şarkıların sözleri Hatice’nin ablasına aittir. Sağlıkçı, iğneci ablası ile Hatice arasında birkaç yaş farkı ya var ya yoktur. Hatice evden kaçarken ablasının şiir defterini de ‘çalar’… Çünkü Tarık iyi besteler yapar ama söz yazamaz. Sözleri ise ablasının şiirleridir ve “ben yazıyorum” diyerek yalan söyler Hatice.

Her Türk filmindeki gibi zorlu bir yolculuk… Ancak sonuçta kaçınılmaz bir başarı, popülerlik gelir. Karşımızda bir yıldız vardır artık.

Yıllarca kasabadaki ailesi ile bağı kesilen Hatice, evlendiği gün (-ki bir telgrafla evdekileri düğününe çağırır) babasının da cenazesinin toprağa verildiğinden haberdar olmaz. Ertesi gün gazetelerde okur. Tipik bir Türk filmi akışı…

HÜMEYRA VE AYPERİ

Tarık bir trafik kazasında ölür. Ayperi, ünlü bir yıldızdır. Ancak Tarık’ın ölümünden sonra beklenen besteler gelmez elbette. Neyseki bu uzun sürmez. Yine bir tipik Türk filmi sahnesi ile konu çözülür. Rafta duran evlilik resmini hüzünle ve hınçla duvara fırlatan Ayperi’ye kader yine güler. Çerçevenin arkasına Tarık’ın gizlediği, bir gün bulacaksın bunu, diyerek mektupla anlattığı son bestesi vardır. İşte bu beste iş yapar, Ayperi hayatına devam eder… Pırıltılı bir hayat, hayranlar hayranlar…

ÇAĞAN IRMAK’IN “BENİM ADIM FERİDUN FİLMİNİN FRAGMANINI BURADAN İZLEYEBİLİRSİNİZ

E Hümeyra nerde peki? Hümeyra, Ayperi’nin yaşlılık halini oynuyor. Ayperi, varı yoğu tüketip, elindeki evini de kaptırınca kasabasına geri döner. Alzaymır (alzheimer) hastasıdır… Sağlıkçı abla önce onu tersler ‘neden döndün’ der. Kabullenmez, kaba davranır. Ancak Ayperi, öyle bir konuşma yapar ki ablasına, sonunda yine iş tatlıya bağlanır. Abla, kardeşine tıpkı çoçukluk ve gençlik yıllarında olduğu gibi kol kanat gerer.

Bu arada kadın şairlere de çok ratlamayız değil mi? Türk sinemasının yakın yıllarında şiire ve şaire değer verilmesi güzel. Kelebeğin Rüyası filminde de yılmaz Erdoğan bu ulvi vazifeyi üstlenmişti…

Çağan Irmak’ın filminde sadece şiirler, yeni şarkı sözleri değil, genel bir şiirsel dil de vardı. İki kızkardeşin iç seslerini dinlerken sanki bir şiir okur ya da dinler gibiyiz biz izleyiciler.unutursam fısılda film yorumu 4

İZLEYEN AĞLAMADAN SİNEMADAN ÇIKAMAZ

İzleyici yine ağladı. Ağlatıcı Çağan Irmak ne olcak işte… Yan tarafımda oturan orta yaşlı insanların hıçkırıklarını ve gözyaşlarını silerken kağıt mendil hışırtılarını duydum.

Yeni nesil bu filmden neyi nasıl hisseder bilememem .. 70’li yıllara bağı bulunanlar bu filmden farklı bir lezzet alacaktır. O yılları bilmeyen nesil bu filmi iyi bir sinema filmi olarak izleyebilir ama 70’li yılları yaşayanların aldığı lezzeti alamayacaklar. O nedenle filmde ağlayan kitle daha çok 40’lı yaşların üzerinde kitle olabilir.

Başrol oyuncusunu filmin ortasında öldürmesine rağmen, sonuna dek konu içinde tutabilmek ayrı bir maharet. Tarık (Mehmet Günsür) trafik kazasında ölür ama son ana kadar izlerini hep görüyoruz filmde. Hümeyra ve ‘ablası’ Işıl Yücesoy müthiştiler. Işıl Yücesoy, abla rolünün hakkını öyle bir güzel vermiş ki…

unutursam fısılda film yorumu 6

TÜRK FİLMLERİNİN VEZGEÇİLEMEYEN ERKEK ADI: TARIK

Filmde ‘Tarık’ adının kullanılması da dikkat çekici. Türk filmlerinde çok alışık olduğumuz isimlerden ki Tarık Akan’ı da unutmamak gerek gerçek isim olarak. Tarık, yakışıklı erkeklerin adı gibi sanki. Film bu pratik algıyı kullanarak seyircinin zihin altına haliyle. Ancak Ayperi isminin bulunması ise başka bir güzellik. Filmde Tarık, sevgilisine sahne ismi olarak önerir bunu. Çünkü sevgilisine hep ‘Perikızı’ diyordu ve sonuçta Ayperi isminin olacağını düşündü.

unutursam fısılda film yorumu 5

Filmin son sahnesinde o harika şarkı var. Ayperi’ye ve onun gibi aynı hastalığın pençesindeki alzaymır hastalarına yardım için bir konser düzenlenir. Günün popüler şarkıcıları sahnededir. En son Ayperi sahneye çıkarak o şarkıyı söyleyecektir. Şarkı öncesinde bize filmin başında vad edilen ‘mutlu biten hikaye’ için son sahne vardır. Ayperi, kendisini sevenlere “şarkılarımın sözleri ablama aitti” der ve ablasını sahneye çağırır. Günah çıkarma anını izleriz ve Ayperi ablasına sessizce şöyle der: Yanımdan ayrılma. Sözleri unutursam fısılda… Ve abla şarkının ilk dizelerini fısıldar kardeşine, Ayperi şarkıya başlar…

HAYALLERİNİN PEŞİNDE KOŞAN LİSELİ KIZ

Filmde, liseli genç kız dönemlerine dönersek Hatice olduğu yıllara Ayperi’nin, “hayatını, kaderini kendi çizmek isteyen, hayallerinin peşinde koşan” bir genç kız vardır. Sert bir baba, pısırık bir anne ve bir abla ile örülü hayat… Büyük duvarın ardında, büyük hayalleri vardır ve onun peşinden gider. Filmin sonunda der ki Ayperi: “Şimdi böyleyim ama istediğimi yaptım. Şarkı söylemek istedim ve şarkı söyledim” (Kaçımız istediğimiz şarkıyı söyleyebildik hayatta? Daha vaktimiz var mı?)unutursam fısılda film yorumu 7

Filmden sonra “Bu hayat hikayesi gerçek olabilir mi ki?” sorusu aklınıza geliyor hemen. Çünkü filmde Hümeyra var. 70’li yıllara damgasını vuran Hümeya’nın hayat hikayesi mi ki, diye aklınızdan geçiyor… Öyle mi acaba? Göz yaşı akıttığımız Ayperi’nin hikayesi aslında Hümeyra’nın gerçek hayat hikayesi mi?

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 4 YORUM
  1. Ela dedi ki:

    Mâlesef film Hümeyra hanım’ın öz hikâyesi değil, çünkü ilk neden olarak Hümeyra hanım tek çocuk. Ayrıca bizler Hümeyra’yı şarkılarının yanı sıra genç nesil de Avrupa Yakası’ndaki anne rolüyle tanıdı.
    Filmdeki şarkılara gelince hâlâ dinlenen ve sevilen şarkılar, tek kötü yanı filmle sınırlı kalması.