Hasret-i Fatih’le Zamanda Güldüren Yolculuk

04.02.2015
A+
A-

Tiyatro sevdalısı Arda Murat Akdağ’n sahnelenen oyunu Hasret-i Fatih kitap olarak basıldı. Tiyatro ve sinemaya gönül vermiş genç yazarlarımızdan Arda Murat Akdağ ilk kitaplaştırılmış eseriyle karşımızda. Akdağ’ın yıllardır sahnelenen oyunu “Hasreti Fatih”i kitap olarak yayımlandı.

Grotesk nitelikli 2 perdelik oyunda, yaşanmış tarihi olayları izleyiciyi güldürerek aktarıyor Murat Akdağ. Tarihin akışını değiştiren İstanbul’un fethini anlattığı oyununda  zamanlar arası geçişi “zamana yolculuk” ile ortaya
koyuyor.

Murat Akdağ oyununu kısaca şöyle özetliyor: “Üç ayrı hikayeyi kurguladım. Birincisi -Yapışık İkizler. Şu sıralar sinemada filmi de oynuyor bu karakterin. Ben oyunu 10 yıl kadar önce yazmıştım. İkincisi ise –Ulubatlı Hasan’a dair hikaye. Üçüncüsü ise Fatih Sultan Mehmet karakteri merkezinde İstanbul’un fethi.  Binbir Gece Masalları  gibi çerçevelerle iç içe geçmiş olaylarla bir akış oluşturmaya çalıştım”

Yapışık ikizler ana karakteri-leri ile örülen oyunda geleneksel tiyatro sanatımıza dair ana izlere rastlıyoruz. Tıpkı Hacivat-Karagöz gibi iki farklı karakter var ortada. Yanlış anlamalar üzerine kurulu cümleler ve esprilere yüz yıl sonra bile güleceğiz eğer kaliteli olursa.

Yönetmen ve oyun yazarı Murat Akdağ, Hasreti Fatih’in en az 500 kez sahnelendiğini belirtiyor. Kendisinin kurduğu Zümrüdü Anka Tiyatrosu ve diğer özel tiyatrolar bu oyunu Türkiye’nin çeşitli illerinde sahnelemişler. Yani bilinen bir oyunun kitaplaştırılmış hali geç de olsa artık elimizde.

Tarihi konuları seviyor Akdağ. Seneler önce tiyatro oyun yazarlığı atölyesinde tanıştığım sevgili kardeşim Murat Akdağ, oradayken de tarihi içerikli çalışmalar yazardı. “Tarihe meraklıyım. Bu oyunu yazarken onlarca kaynak okudum,  Fatih Sultan Mehmet’in günlüğü dahil… İstanbul’da tarihi geziler yaptım. İncelemelerde bulundum. Bir eseri masa başında ortaya çıkarabilirsiniz belki ama lezzetsiz olur. Eserin yaşaması için yazarken sizin de konunun içine girerek yaşamanız gerekiyor. Benim yazma, eser ortaya koyma disiplinim bu.”

“Tiyatro, sinema, roman benim için büyülü bir dünyalar zinciri” diyor Murat Akdağ. Şu sıralar polisiye türünde bir roman üzerinde çalışmalarını tamamladı, baskısı için gün sayıyor. Tiyatro eserinden sonra yakın bir zaman içinde romanıyla da karşımızda olacak. murat_akdagOyunu izlemedim. Ancak kitap üzerinden okuduğumda gözümün önünde canlandı. Oyunla ilgili sizlerle paylaşmak istediğim notlarım ise şöyle:

Yapışık ikizler ayrılmak için doktora giderler. Ancak ameliyat anında ışınla ayırılmak istenirlerken, bir hata olur ve zamanda geriye doğru yolculuk yaparlar. Kendilerini 1453 yılında bulurlar. Öylesine zıttırlar ki; bu zıtlıklar üzerine kurulu bir komedi akışına şahit oluyoruz. Aslında eserde insanın tekil olarak da ruh hallerini bulabiliyoruz. Her insan tek başına “yapışık bir ikiz” gibidir de aynı zamanda. Tek bir vücutta onlarca ruh haline bürünürken, iç çatışmalarımızda hangisi galip gelirse dışarıya o davranış olarak yansıyor. Karakterimiz de bu oluyor. Yapışık ikizleri tek bir insanın ruh halinin dışarıdan görünümü gibi izlediğinizde ise o çatışmaları görüyorsunuz. İyi ve kötünün çatışması. Tembel ile çalışkanın… Kavgacı ile barışseverin… Üç kağıtçı ile haramdan korkanın…

Tarihi akışa ikizlerin gözüyle şahit olurken, İstanbul’un fiziki yapısının değişimi de gözümüzün önünde canlanıyor. Fatih döneminin ahlak anlayışı, toplumsal hayattaki insani ilişkilerin güzelliği ile günümüzün sosyal hayatı ve insan yapısındaki büyük zıtlıkları görüyoruz. Aslında ikizlerin haşarı olanı günümüzü, daha sükunetli ve ahlaklı olanı ise geçmişin sembolleşmiş hali gibi duruyor karşımızda.

Fatih döneminin adalet anlayışı ile ikizlerin ahlaklı olanının karakteri örtüşüyor. Günümüzün Vandal, vahşi, üç kağıtçı insanının karakteri ve hayata yansıması da ikizlerin haşarı olanı ile ete kemiğe bürünüyor.

İç içe geçmiş olaylar, iç içe geçmiş ironik mesajlar ve etkileyici bir kompozisyon ortaya koyuyor murat Akdağ. Zaman içinde yolculuk yaparken aslında zihin içinde de yolculuğa çıkarıyor izleyeni, okuyanı.  Zaten zihin yolculuğuna çıkarmayan kitabı, oyunu kim neylesin ki? Eser oluşturmanın ana gayesi de bu değil mi?

murat_akdag

Yavuz Rençberler
Yavuz Rençberler
724kultursanat.com ‘un kurucusu. Gazeteci, televizyon programcısı, iletişim danışmanı. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo TV mezunu. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ödülü sahibi. Mesleğinin verdiği refleks ve pratiklikle kültür sanat alanında olanları değerlendirmeye paylaşmaya çalışıyor. İçinde insan olmayan kitaba, içinde kitap olmayan insana inanmıyor. İnsanın yazılmamış sayfalarının yazılanlardan daha çok olduğuna inanıyor. İletişim: yavuz@724kultursanat.com
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.