Beyazıt’ta bulacağını internette göremezsin

Çağdaş Çetindemir
Gazeteci, sosyolog I Teyit üzerine çalışıyor I Çiftçi: Tarım40.net I Massal Çiriş'i ve Sefer Naci'yi yazdı I Kültür sanata meraklı I Çok şanslı; dünya tatlısı bir eşi, oğlu ve kedisi var :)

1990’lar gazetecilik etkisine girdiğim yıllar. İlk yazılarım, Bandırma’da İlkhaber gazetesinde basıldı. Sonra bir süre radyoculuk, biraz televizyon haberciliği … Anayola ise SABAH’la çıktım.

Üçüncü milenyumun başı … Gazeteciliğin basılıdan dijitale geçiş sürecinin başlaması an meselesiydi. Radyo ve televizyon … sesli ve görüntülü haber … popülerdi. Haberi dinlemek ve izlemek varken okumaksa demode!.. Gidişatı genç gazeteciler olarak çok tartışırdık.

Cam Han günleri

Sevgili Gülay’la (Fırat) o günlerde tanıştık. Milliyet’teydi. Azimli ve kararlı, sahada çarpışan, çalışkan, dilbaz ve egosuyla mücadele eden bir gazeteci. İlerleyen zamanda SABAH’ta -yani Cam Han’da- bir süre birlikte de çalıştık.

O dönemde ilk kitabı Acemi Çöpçatan’ın üzerine kafa yorduğunu hatırlıyorum. Bana hep iyi bir dinleyici olduğumu söylerler, Gülay da anlatmayı severdi. Çay kahve molası verdiğimizde (ya da yakaladığı her fırsatta diyelim 🙂 ) çoğunlukla Hürriyet, Milliyet yıllarındaki deneyimlerinden, maharetlerinden ama belki de farkında bile olmadan en çok da ilk kitabını tasarlarken duyduğu heyecandan bahsederdi. Benim de bu heyecanına sempatim vardı. Şimdi bu yazı vesilesiyle düşününce; serüvenin Gülay’ın SABAH’tan ayrılmasıyla başlayan ve uzun süren iletişim kesintisiyle benim için yarım kaldığını anlıyorum. Neyse devam, bir ara bu arayı da konuşuruz, değil mi?

O şimdi YouTuber

O kitabı yazdı, Gülay. Emekçiydi. Sürekli basın kartına hak kazandı. Emekli oldu. İşletme mezunuydu, üstüne siyaset okudu. Güzel resim çizebildiğini gördük. Son dönemde de serbest gazeteci olarak yazıyor, adını taşıyan YouTube kanalında içerik üretiyor.

Zaman zaman uzun telefon görüşmeleri yapıyoruz. Geçenlerde aradı ve aynı heyecanla ikinci kitabı Son Gün’den söz etti. İşkolikleri yazmış. “Para değil, dost biriktirdim” tesellisine dem vuruyor.

Kendisi de bir işkolik. Duramaz, durmasın. Yolculuğuna eşlik etmek isterseniz, bugünlerde Gülay’ı dijital izlerinden bulabilirsiniz ama Beyazıt Devlet Kütüphanesi’ne gidip gazete arşivlerini taramazsanız tanıyamazsınız.

Çünkü; evet bilgisayar, internet ve yapay zeka, standartları ve prensipleri evrensel ölçekte belli olan gazetecilik mesleğinin son üç dönüm noktası oldu fakat bu bile henüz tüm bilgiyi görmeye yetmedi.

 

 

 

 

ETİKETLER: ,
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.