Hayata Dair Bi’kaç Satır raflarda
Gazeteci Fikret Aydemir, ilk kitabı ile okurlarla buluşuyor. Brüksel’de gazetecilik yapan Aydemir’in ilk kitabı Hayata Dair Bi’kaç Satır, İnkılap Yayınları’ndan çıktı.
Hayata Dair Bi’kaç Satır adlı kitap raflarda yerini aldı. Kitabın yazarı gazeteci Fikret Aydemir. “Hayata Dair Bi’kaç Satır”, Fikret Aydemir’in ilk kitabı Kitap, İnkılap Yayınları’ndan çıktı.
Fikret Aydemir, Türkiye’nin önde gelen gazetelerinin 1995 yılından itibaren Brüksel muhabirliğini yaptı. Brüksel merkezli Avrupa Birliği ve NATO gibi siyasi ve ağır konuları haberleştiren Fikret Aydemir, muhabirlik dışında hayata dair yazılarını kitap haline getirdi.
Yazıları kitap oldu
Fikret Aydemir kitabıyla ilgili şunları söyledi: “Milliyet, Sabah, Akşam, Kuzey gibi gazetelerde farklı farklı yerlerde biriktiğini gördüm. Aslında bunları bir araya toplamak istedim. Muhabirlik, temsilcilik, köşe yazarlığı ve yayın yönetmenliği yaptığım gazetelerde yayınlanan veya yayınlanmayan makalelerimden oluşan bir “toplu eserler” diyebileceğimiz kitap ortaya çıktı. Özellikle 91 yıldır Türkiye’de kitaplar yayınlayan İnkılap Yayınları’nın kitabımı yayınlamaya değer bulması beni çok bahtiyar etti”
İmza günü Brüksel’de
Hayata Dair Bi’kaç Satır kitabı için Brüksel’de imza günü düzenlenecek. Brüksel’deki imza günü 12 Ekim’de Grand Place Meydanı’nda bulunan Büyükşehir Belediye binasında gerçekleştirilecek.
Hayata Dair Bi’kaç Satır adlı kitap 420 sayfadan oluşuyor. Kitapta genelde Avrupa’da ama özelde Belçika’da yaşayan herkesin kendini veya kendinden bir parça bulacak.
Fikret Aydemir imza günü ile ilgili de şöyle konuştu: “Yaşadığımız ülke olan Belçika’da da bir tanıtım ve imza günü yapmayı düşündük. Brüksel’de 12 Ekim, Cuma günü saat 18’de bir imza günümüz olacak. Mekan olarak da başkent Brüksel’in en önemli mekanlarından bir olan ve bir dönem dünya klasiği “Sefiller”in yazarı Victor Hugo’nun, insanlık tarihini değiştiren düşün adamı Karl Marks’ın da yaşamış olduğu Grand Place’daki tarihi Büyükşehir Belediye binasını bize açtılar” diye konuştu.
Fikret Aydemir
1969 Posof (Ardahan/Kars) doğumlu. Ortaöğrenimini Bursa Erkek Lisesi’nde, yükseköğrenimini Brüksel Serbest Üniversitesi (VUB) ve Leuven’de (HIRL) tamamladı. Gazeteciliğe 1995 yılında Milliyet Brüksel muhabiri olarak başladı. Sabah gazetesi Brüksel temsilciliği görevini dokuz yıl sürdürdü. Akşam gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Gazete Kuzey’in yayın yönetmenliğini üstlendi. Evli ve Oğulcan’ın babası…
Arka Kapak:
Leonardo da Vinci’nin “Mona Lisa” tablosunun sol üst köşesinde, bir fırça darbesiyle oluşan renk ya da Michelangelo’nun “Madonna ve Çocuk” heykelinin etek kıvrımında yakaladığınız ayrıntı sizi saatlerce bağlar.
Bakarsınız içinize sindire sindire, doya doya…
Bir bakışına, kirpik hareketine, kaşını kaldırışına, dudak kıvrımına veya minik parmakçıklara baktım saatlerce. Doya doya, sindire sindire…
Ve gri ve ıslak ve soğuk ülkede ve Tanrı ve doğa bana dünyanın sekizinci harikasını kucağımda tutmayı armağan etti…
Ağlayan şehirde, zemherinin tam ortasında inadına doğan güneş selamladı eve gelişimizi.
Ev doldu; yuva oldu…
Sabah gazetesi / 2005
***
Başbakan Erdoğan’ın 16 Aralık’ta açıklayacağı “AB sürprizi”, çözüm süreci, “Kürdistan” tartışması, “fişleme” belgeleri, Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun Ermenistan ziyareti, soykırım meselesi, “dershane” açıklamaları, “Gezi” iddianamesi, Mustafa Balbay’a tahliye, tutuklu milletvekilleri, devlet sırrı, Van’da depremzedelerin hâlâ üşüyor olması, TBMM’de bütçe görüşmeleri, milletvekillerinin hakaretleri, Odatv davası, Hanefi Avcı ve Yalçın Küçük’ün tahliyesi, 2014 yerel seçim kampanyalarının başlaması, 21. yüzyılda köy yollarının hâlâ kar yağışı nedeniyle kapanıyor olması…
Her biri aylarca tartışılması gereken yukarıdaki gündem maddelerini biz sadece bir anda yaşıyoruz.
Akşam gazetesi / 2013
***
Hayatının bir dönemini Brüksel’de geçiren ünlü Fransız yazar Victor Hugo, “Vicdan, insanın içindeki Tanrı’dır” saptamasını yapmış yıllar önce.
Bir insan veya bir toplum içindeki Tanrı’yı, yani “vicdan”ını kaybetmiş ise, artık hiçbir değeri kalmaz.
Günümüzde, kimileri “kamusal vicdan” ifadesini de kullanır oldu.
Her kavramda olduğu gibi “vicdan”ın da içini boşalttığımız için “kamusal vicdan” da havada asılı kalıyor.
Kuzey gazetesi / 2017