Sivas Kangalı Haatchi ve Küçük Dostu

Haatchi ve Küçük Dostu adlı kitap gerçek bir yaşam öyküsünü anlatıyor. Bir bacağı trenin altında kalan  5 aylık Sivas kangal köpeğinin dünyada 30 kişide görülen Schwartz Jampel Sendromu hastası 6 yaşındaki İngiliz çocuğuna hayat ışığı olması aktarılıyor. 

İngiltere’nin Londra kentinde yaşanan bu olay bir köpeğin, hastalığından dolayı büyük acılar çeken bir çocuğun hayatında nasıl köklü bir değişimi yarattığını gözler önüne serdi.

Köpek de çocuk da bedensel dezavantajlarını birbirlerini “kucaklayarak” ortadan kaldırmayı başardılar. Hayata küskün olan Owen Howkins, üç ayaklı arkadaşıyla hayata bağlandı. Kangal köpeğine Haatchi adını verdi. 2012 yılında başlayan bu sevgi dolu buluşma İngiltere çapında ünlendi. Haberlere konu oldu. Ardından da bu gerçek hikaye Haatchi ve Küçük Dostu adıyla kitaplaştırıldı ve kısa bir film olarak çekildi.

Londra’da yaşayan Türklerin de katıldığı köpek dövüş bahisleri için Sivas kangal köpekleri tercih edilen ırklar arasında geliyor. Kitapta da anlatıldığı gibi Haatchi, İngiltere’nin en işlek tren yolunda başına vurulmuş bir halde bırakılır. Henüz 5 aylık olan sevimli hayvan üzerine gelen trenden kendini zor kurtarır.

Yapılan ameliyatlarla hayata döndürülür ancak sol arka bacağını ve kuyruğunu dibine kadar kaybeder. Hayvan bakımevinin çabası ile bir bakıcı aile aranır. Eğer bulunamazsa İngiltere’de yılda ortalama 12 bin başıboş köpeğin “uyutulduğu” biliniyor; Haatchi’nin de akıbeti bu olacaktır.

Kangallar Londra’da dövüş için kullanılıyor

İnsan dostu olması, sıcak kanlılığı ile bilinen Sivas kangalları İngiltere’de dövüşlerde kullanıldığı için pek de sevimli bulunmazlar. Aileler evde bakmak için bu türleri tercih etmiyorlar. Hele ki bir bacağı ve kuyruğu olmayan bu yavru köpeğin bakıcı bir aile bulması çok da kolay görülmüyor.

Ancak hayvan sever bir aile köpekten haberdar olur. Sonuçta 6 yaşındaki oğulları Owen, köpeği görür görmez çok sever. Aile köpeği sahiplenir. Bu süreçten sonra fiziksel engelleri bulunan Owen, kendisi gibi engelli olan bu canlıyla yakın dost olur.

Hastalıkla mücadele etmek zor

Owen, dünyada 30 kişide görülen ağır bir kas hastalığını yaşıyor. Doğuşundan itibaren gelen bu hastalığın sebebi ise anne ve babasının onuncu kromozomlarındaki bozukluk olarak biliniyor. Schwartz Jampel Sendromu olarak bilinen bu hastalık, 2 milyonda bir ihtimalle ortaya çıkıyor. Onuncu kromozomları bozuk iki çiftin birbirlerini bulmaları ve çocuk sahibi olma ihtimalleri 2 milyonda bir.

Schwartz Jampel Sendromu çocuğun büyümesini engelleyen bir hastalık. Kaslar çelik gibi vücudu sıkar harekette zorlar. Normal şekilde yürümek ve hareket etmek zorlaşır. Bu nedenle vücutta büyük ağrılar oluşur. Kasların gevşemesi için yoğun kas gevşetici haplar gerekir. Bu kas sıkması ciğerleri ve bütün organları etkiler. Küçük Owen evinde belli saatlerde makinaya bağlı olarak oksijen almak zorunda.

Tüm bu fiziki engellerin yanı sıra, çocuğun boyunun kısa kalması gelişmemesi, gözlerini açamaması ve yüzündeki farklı ifadeler dikkat çekicidir. Owen da insanların kendisine tuhaf tuhaf bakmalarından sıkılır. Rahatsız olur. Okulda arkadaşlarıyla da bu nedenle iletişim kuramaz.

Sevimli ve neşeli Haatchi umut oldu

Ancak Haatchi’nin de bir bacağının ve kuyruğunun olmamasına rağmen, neşeli hali çocuğa da yansır. Kangalın küçük çocuğa verdiği sevgi adeta bir terapi gibidir. Güzel vakit geçirirler. Daha sonra ikili olarak görülmeye başlandıklarında, insanların dikkati Owen’dan daha çok köpeğe yoğunlaşır. Üç bacaklı ve kuyruksuz dikkat çekici bir köpeğin çocukla olan ilişkisi insanların dikkatini çeker. Owen’ın psikolojisi rahatlamaya başlar. Kendine güveni oluşur.

Zaman içinde arkadaşlarıyla ilişkisinde de iyileşmeler görülür. Köpeğiyle birlikte çeşitli yarışmalara katılan Owen, ödüller kazandıkça insanlarla diyaloğu gelişir. Fiziki aksaklığı sürse de artık daha rahat hareket eder. Önce bulunduğu kasabada ardından da İngiltere’deki büyük köpek yarışmalarında birincilikler kazanırlar. Haatchi ve Owen’ın sevgi dolu hayat paylaşımları onları uluslararası bir yarışmada da birinci yapar. “Hayat Boyu Arkadaşlık Ödülü”nü kazanırlar. Sadece bu değil Köpeğiyle beraber dünyanın en büyük köpek gösterisi olan Crufts Dog Show’da birinci olurlar.

İngiltere’nin dünya çapındaki televizyon ve gazeteleri sevimli ikiliyi haber yaparlar. Röportajlarla birlikte maddi durumu iyi olmayan aileye hem köpeğin bakımı hem de Owen’ın ihtiyaçlarının karşılanması için yardım yağar.

Owen okulda da iyidir artık. Derslerindeki başarısı artmış arkadaşlarıyla sosyal ilişkileri gelişmiştir. Owen’ın fiziksel sorunları devam ediyor. Ancak artık Owen küçük yaşına rağmen bu hastalığıyla yaşamaya Haatchi ile kurduğu iletişim sayesinde alışmayı başardı.

Üç ayaklı bu sevimli kangal köpeği Owen’ın olduğu kadar çocuğun çevresindeki hayatı da değiştirdi. Köpeğin sevimliliği onu adeta bir terapist yaptı. Owen’a olduğu gibi yaşlılara da terapi verdi.

Kitap satışlardan 1’er TL bağış

Kitabın yazarı Wendy Holden da bir gazeteci, yazar… Konuyu kitaplaştırdı. Aileyle görüşmeler yaparak konuyu kitap haline getirdi. Kitap Koton Yayınları tarafından Ocak 2015’de Türkiye’de ilk baskısını yaptı. Kitap satışından elde edilen gelirin bir bölümü, satılan her kitabın 1 TL’si Kas Hastalıkları Derneği’ne (KASDER) , 1 TL’si de hayvanları korumak amacıyla kurulan Yaşam Hakkına Saygı Derneği’ne gidiyor.

Haatchi ve Küçük Dostu kitap tanıtımından

Haatchi ve Küçük Dostu, Schwartz-Jampel Sendromu olarak bilinen nadir görülen bir kas hastalığı ile doğan bir çocuk ve kafasına sert bir cisimle vurulduktan sonar tren raylarına bırakılıp ölüme terk edilen ancak kuyruğunu ve bir bacağını kaybetse de hayatta kalmayı başaran bir Sivas Kangal köpeğinin dostluğunu anlatıyor.

Kitap engelli bir çocuk ve engelli bir köpeğin hikâyesi olmaktan ziyade, okudukça bizim farkındalık hikâyemize dönüşüyor. Yalnızca empati kurarak iyi insanlar olabileceğimizi düşündüğümüz 21.yüzyılda, etrafımızdaki sorunlara karşı aslında neler yapabileceğimizi, iyiliğin nasıl bulaşıcı olduğunu ve daha pekçok şeyi bize öğretiyor.

Bireylerin ve ailelerin “engel”lerle baş etme yollarının yanı sıra, engelli insan ve hayvanların sosyal hayatta maruz kaldıkları olumsuzluklar da detaylıca anlatılıyor.“Normal” hissetmenin gerekliliği ya da gereksizliği üzerine pek çok sayfada düşüncelere dalıyoruz.

Kitap, yazar Wendy Holden tarafından, “farklı olanlara ve öyle oldukları için onları daha çok seven insanlara ve hayvanlara” adanmış:

“Hayatta arada bir–eğer şanslıysak–kalplerimizde ayak (ya da pati) izlerini bırakanlara rastlarız ve bir daha asla aynı olmayız.”

Yavuz Rençberler
Yavuz Rençberler
724kultursanat.com ‘un kurucusu. Gazeteci, televizyon programcısı, iletişim danışmanı. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo TV mezunu. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ödülü sahibi. Mesleğinin verdiği refleks ve pratiklikle kültür sanat alanında olanları değerlendirmeye paylaşmaya çalışıyor. İçinde insan olmayan kitaba, içinde kitap olmayan insana inanmıyor. İnsanın yazılmamış sayfalarının yazılanlardan daha çok olduğuna inanıyor. İletişim: yavuz@724kultursanat.com
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.