Frida’nın omuzlarından hayata bakmak

Frida’nın omuzlarından hayata bakmak mı güzel? Yoksa Frida’nın omuzlarından hayata bakanları seyretmek mi? 

Mersin’in Toroslar ilçesindeki binaların dış duvarlarına ünlü ressamların ünlü tablolarına bakarken bunu düşündüm. 

Yıllardır yaşadığınız sıradan bir apartman birden bire farklı bir ruha bürünüyor. Dış cephesi sıradan bir binanınki gibiyken Frida Kahlo ile süsleniyor. 

Sonra siz tam da Frida’nın omuzlarına denk düşen pencerelerinizden hayata bakıyorsunuz. 

Toroslar ilçesinde binaların dış duvarları sanatla yeni bir ruha büründü.

Şu fotoğraftaki kadın ve adam daha önce Frida’nın adını duymuşlar mıydı? Ya o binadayı seyredenler? 

Sadece Frida’nın değil, daha pek çok ünlü ressamın ünlü tabloları Toroslar ilçesindeki binaların dış duvarlarını süslüyor. 

Eski binaların dış duvarları Toroslar Belediyesi’nin projesiyle farklı bir ruha büründü. Belediyeyi gönülden alkışlıyorum. 

Duvarların tuvale dönüşmesiyle Toroslar ilçesinde sanata karşı bir hassasiyet, farkındalık oluştuğu kesin. 

Düşünsenize evinizi “Duvarında Frida olan” ya da “Kaplumbağa terbiyecisi olan” diyerek tarif ediyorsunuz. 

Çocuklar ve gençler bu tabloları görerek hayata yürüyorlar, büyüyorlar. Beton beton beton… Zihinlerdeki betonları renklerle kırıyorlar, tablolarla kırıyorlar. 

Sanatın iyileştirici gücü Toroslar’ın caddelerinden yayılıyor. Dileğimiz bu örnek uygulamanın Türkiye’nin geneline yayılması. 

Haydi hayal kuralım… Boğaziçi’ndeki üç köprünün alt zeminlerine bu resimlerin, tabloların aktarıldığını. 

Haydi hayal kularım… O devasa cam binaların üstünde Osman Hamdi Bey’in ‘Kaplumbağa terbiyecisi’ adlı tablosunu… 

Frida Kahlo’nun omuzlarından hayata bakanlar çoğaldığı sürüce şehirlerdeki boğucu hava da zamanla azalacak. Dahası sanatı hayatının merkezine alan yöneticeler çoğaldıkça şehirler zaten böyle bakımsız, böyle vahşi, böyle insana aykırı gelişmeyecek. 

Projeyi düşünenleri ve uygulayanları omuzlarımızda taşısak azdır. Gönülden teşekkürler.