Kemal Tahir’e Mahpusaneden Mektuplar – Nazım Hikmet’in mektupları

Nazım Hikmet’in Bursa Cezaevi’nden yazdığı mektupları bir kez daha kitap halinde okurlarla buluşuyor.

Kemal Tahir’e Mahpusaneden Mektuplar adlı kitap raflarda yerini aldı. Nazım Hikmet’in 1940-1950 yılları arasında Bursa cezaevinden Kemal Tahir’e yazdığı mektuplar kitap halinde okura sunuluyor.

Nazım Hikmet’in Kemal Tahir’e yazdığı bu mektuplar daha önce de farklı yayınevlerinden kitap olarak çıkmıştı. Nazım Hikmet’in eserleri ve yazdıkları her dönem ilgi çektiği için Yapı Kredi Yayınları da mektupları yeniden okurlara ulaştırıyor.

Nazım Hikmet Bursa Cezaevi’nde, Kemal Tahir ise Çankırı-Malatya-Çorum-Nevşehir cezaevlerinde mahpusluk yaşarken bu mektuplar yazıldı. Kemal Tahir, mektuplar için önemli bir hatırlatma yapıyor: “Politika hükümlülerinin mektupları savcılar tarafından okunur, gönderilmesinde sakınca görülmezse verilir.”

Biri ülkemizin en ünlü şairlerinden diğeri en ünlü romancılarından… Nazım Hikmet’in Bursa mahpusunda geçen 10 yıllık zaman diliminde yazdığı 242 mektup, Kemal Tahir tarafından yayınevine verilerek yıllar önce okurlarla buluşmuştu.

Mektuplar, aynı dünya görüşünü benimseyen iki mahpus arasındaki dostluğun yanı sıra, edebiyatımızın iki büyük isminin edebiyat ve sanat konusundaki tartışmalarını da içeriyor. Okur, yaşadığı dönemin sorunlarına ilişkin Nazım Hikmet’in görüşlerine, dünyada ve ülkede yaşanan gelişmeler karşısındaki heyecanları ve umutlarına, hapishane hayatındaki özlemleri ve beklentilerine, geçim sıkıntısı ve hastalıklar gibi günlük kaygılarına, her şeye rağmen hiç yitirmediği iyimserliğine, insan sevgisine, yaşama ve aşka bağlılığına tanık olurken, aynı zamanda sanat ve edebiyata yaklaşımını, eserlerini oluşturma sürecinde Kemal Tahir’le paylaştığı düşüncelerini ve arayışlarını da anlama olanağı buluyor.

Nazım Hikmet Kemal Tahir dostluğu 

Nazım Hikmet Kemal Tahir dostluğu hapishane dönemine dayanıyor. Yıl 1938, orduyu ayaklanmaya teşvik ettiği iddiasıyla Ankara’da Harp Okulu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nde yargılandı. Suçu, orduyu ayaklanmaya teşvik etmek…15 yıl hapse mahkum edilir. Bir diğer cezası ise İstanbul’da ‘donanmayı ayaklanmaya teşvik’ suçundan 20 yıla mahkumiyettir. İki ceza birleştirilir ve toplam 28 yıl dört ay hapse mahkum edilir. 

Nazım Hikmet, Ankara Cezaevi’nde kaldıktan sonra 1940 yılının şubat ayı ortasında Çankırı Cezaevi’ne yollanılır. Bu cezaevinde Kemal Tahir’le dostluk kuracaktır. Kemal Tahir, Yavuz zırhlısında ve sonra Erkin’de gedikli üst çavuştur. Kemal Tahir de Nazım Hikmet’le aynı davada yargılanıp ceza almıştır. Ama o dönem tanışmamışlardır.

Genç bir asker olan Kemal Tahir’in tek suçu Nazım Hikmet, Sabahattin Ali, Sabiha Sertel ve Hikmet Kıvılcımlı gibi yazarların kitaplarını okumaktır. 15 yıl cezaya mahkum edilmiştir.

Kemal Tahir, kitaplarını okuduğu yazarlardan ikisiyle şimdi aynı cezaevinde üstelik aynı odada kalacaktır. Nazım Hikmet, Hikmet Kıvılcımlı ve Kemal Tahir aynı odada kader arkadaşlığı yaparlar. 

O odada Nazım Hikmet ve Kemal Tahir arasında sıkı bir dostluk oluşur. Önce iki arkadaş, sonra ağabey kardeş, nihayet usta ve çırak olurlar.

Nazım Hikmet’in ailesiyle, dostlarıyla görüşmesi İstanbul Çankırı arasındaki mesafe nedeniyle güçtür. Eşi Piraye Hanım’la görüşmesi kolay olsun diye Nâzım Hikmet’in Bursa Cezaevi’ne nakledilir. 

Kemal Tahir ve Nazım Hikmet’in dostluğu devam eder, bu kez mektuplarla… 1940-50 yılları arasında yazılan bu mektuplar ancak yıllar sonra, Nâzım Hikmet’in kitapları Türkiye’de yayımlanabilmeye başladığında, 1968’de Kemal Tahir tarafından derlenip kitaplaşır. 

Pelin Çite
Pelin Çite
İki yumurta kıramayıp koltuğunun altında 5 kitap taşırken, otobüste ayakta okuyanlardan. Hızlı okuma ve hızlı yazma kurslarını ortaokulda tamamlamış. ABD’de sinema eğitimi aldı. Eski film koleksiyonu yapmayı seviyor.
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.