Nebil Özgentürk’ten yayınevlerine Sabahattin Ali eleştirisi

Nebil Özgentürk’ten yayınevlerine Sabahattin Ali eleştirisi : “Yayınevleri Sabahattin Ali basmak için aportta beklemiş” 

Belgesel yapımcısı, yazar Nebil Özgentürk, yayınevlerini Sabahattin Ali’nin kitaplarını telif boşluğundan dolayı basmalarına ağır eleştiri getirdi. 

Özgentürk, eleştirisini Radyo Trafik Marmara’da Mert Erdoğan’ın sunduğu “Yazarın Dilinden” programında yaptı. Radyo dünyamızda kültür sanat alanında çok dinlenen programında Mert Erdoğan, bu kez Nebil Özgentürk’ü konuk etti. 

Nebil Özgentürk’le yapılan yayında bizim dikkatimizi en çok çeken ise şu anda okuduğunuz bölümdü. 

Hatırlatalım… Sabahattin Ali eserlerinin basımı için varislerine ödenmesi gereken telifle ilgili 70 yıllık yasal süre 2019’da doldu. Yani dileyen her yayınevi Sabahattin Ali’nin eserlerini bedel ödemeksizin basabiliyor. Bu sadece Sabahattin Ali için değil, bütün yazarlar için geçerli. Ölüm tarihinden itibaren 70 yıl geçtikten sonra, o yazarın eseri artık “anonim” oluyor. Mirasçılarına her hangi bir ödeme yapmadan kitaplarını, eserlerini gönlünüzün elverdiği gibi basabiliyorsunuz. 

RAFLAR SABAHATTİN ALİ KİTAPLARIYLA DOLACAK – BU HABER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Şimdi… Nebil Özgentürk’ün eleştirisi de tam bu noktada geliyor. Ancak bir farkla. Sabahattin Ali’nin siyasi bir kimliği var. Hayatını burada anlatmayacağız. Ancak, Özgentürk’ün şu ifadesi önemli: “Korkudan yasaktan 15 yıl kitapları basılamayan, ölüm tarihi tam belli olmayan, derin devlet tarafından katledilmiş bir yazarımızdır.”

Yayınevleri Sabahattin Ali için aportta beklemiş

Nebil Özgentürk, kültür sanat hayatımıza önemli katkıları olan bir isim. Onun bu konuda yaptığı eleştiri kıymetli. Radyo yayınında şu ifadelerle yayınevlerine ağır bir eleştiri yaptı:

“Sabahattin Ali’nin ölümünden 70 yıl sonra yasa gereği telifi herkese açık hale geliyormuş. Ancak Sabahattin Ali’nin kitapları 15 yıl basılmadı. Ölümü bile 1954’te ortaya çıktı. Böylece 1948’de öldüğü var sayılan Sabahattin Ali’nin kitaplarını şu an 11 yayınevi basıyor. İzinsiz, kızına bile telefon etmeden, koca koca yayınevleri bunu yapıyor. Bu kızını ve beni de çok üzüyor. İnsana bir saygı gerekir. Korkudan yasaktan 15 yıl kitapları basılamayan, ölüm tarihi tam belli olmayan, derin devlet tarafından katledilmiş bir yazarımızdır. 11 ayrı yayınevi aportta beklemiş. Bu bana çok kaba geldi. Yazarlara saygı gösterdiğini sandığımız yayınevi yöneticileri, bir de Sabahattin Ali bizde artık diye hava atıyorlar. Telifteki boşluğu yakalayıp bu şekilde basamazsın.”