‘Bir Cinayetin Aslı’ mankenler kraliçesinin ölümündeki sırları açığa çıkarıyor

Yavuz Rençberler
724kultursanat.com ‘un kurucusu. Gazeteci, televizyon programcısı, iletişim danışmanı. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo TV mezunu. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ödülü sahibi. Mesleğinin verdiği refleks ve pratiklikle kültür sanat alanında olanları değerlendirmeye paylaşmaya çalışıyor. İçinde insan olmayan kitaba, içinde kitap olmayan insana inanmıyor. İnsanın yazılmamış sayfalarının yazılanlardan daha çok olduğuna inanıyor. İletişim: yavuz@724kultursanat.com

Bir Cinayetin Aslı adlı kitap gazeteci Ercan Öztürk tarafından kaleme alındı. Türkiye mankenler kraliçesi Aslı Baş’ın ölümünün ardındaki sırları aydınlatan kitap ‘dökü-roman’ havasında bir tarzda okurlara polisiye dram türünde kurguyla ulaşıyor. Tam 11 yıl boyunca, Aslı Baş’ın ölümün ardındaki sırları aydınlatmak için çalışan Ercan Öztürk, gazetecilik mesleği adına büyük alkış alacak bir işe de imza atıyor bu kitapla.

Türkiye’nin mankenler kraliçesi olarak bilinen güzel kadınlarından Aslı Baş ile 2005 yılında, çalıştığım Akşam gazetesi için buluşmuş bir röportaj yapmıştım. Almanya’da ‘Miss Kürdistan 2005’ duyurusunun yapıldığı afişte Aslı Baş’ın fotoğrafı kullanılmaştı. Aslı Baş ile buluşmamıza neden olan da bu yarışma ve afişti. O buluşmada Aslı Baş özetle “Ben Türk milliyetçisi bir kadınım ve benden habersiz fotoğrafım kullanılmış” demişti.

Aradan 5 yıl geçmiş tarih sayfaları 21 Temmuz 2010’u gösteriyordu. Aslı Baş’ın ölüm haberi gazete sayfalarında yer alıyordu. Clup Flipper Otel’in sahibi zengin iş adamı sevgilisiyle adı geçen otelde kalan Aslı Baş, beton zemine düşerek ölmüştü. Düştü mü, ittirildi ve cinayete mi kurban gitti? Ben soruyu buraya bırakayım, siz Ercan Öztürk’ün yazdığı Bir Cinayetin Aslı adlı kitapta cevabını detaylarıyla okuyacaksınız.

Bu kitabın benim için farklı anlamları var. Değişik bir hayat tecrübesini bu kitap sayesinde yaşadım.

Birincisi insan olarak daha önce kısa da olsa tanıştığınız birinin ölümünden haliyle etkileniyorsunuz. İkincisi ölümün ardından yazılan haberlerden kuşkulanıyorsunuz. Üçüncüsü Aslı Baş’ın ölümündeki sır perdesine dair haberleri Akşam gazetesi tam bir gazetecilik disiplini ile yaptı.

Dördüncüsü, Akşam’da haberleri yapan ve hakikatten alkışlanacak bir fikri takipçilik gösteren muhabir arkadaşım Ercan Öztürk ile ben Aslı Baş ile röportaj yaparken aynı dönem çalışıyorduk, yani aynı servisteydik. Yani ben Aslı Baş ile hayatta iken, Ercan Öztürk ise ölümünden sonra tanışmıştı. Beşincisi ve en önemlisi ise muhakkak ki Ercan Öztürk’ün 2010 yılında yaşanan ölüm olayının peşini bırakmayarak tam bir gazeteci kuşkusu, araştırmacılığı, inatçılığı ve disiplini ile bir kitap hazırlaması… Aslı Baş’ın kuşku dolu ölümüne dair Adli Tıp raporları, telefon tapeleri, mahkeme tutanakları ve daha onlarca hukuki bilgi ve belgeyi Ercan Öztürk gazetecilik mesleğine inancıyla hatmetmiş-sentezlemiş ve kitap haline getirmiş. Ortaya da bomba gibi bir “dökü-roman” tadında bir eser çıkmış. Kitabın girişinde demiş ki Ercan Öztürk “Bu kitaptaki olaylar ve kahramanlar tamamen gerçektir.”

Kitabın yazım sürecini bilenlerdenim. Ercan Öztürk ile abi kardeş ilişkimizden dolayı yaptığı çalışmadan haberdardım. Bu arada hatırlatayım, Ercan Öztürk 724kultursanat’ta sinema yazıları da yazıyor. Uzun zamandır ara vermesinin sebebi işte bu çetrefilli kitap çalışmasıydı. 

Beni arayıp “Abi kitap bitti sana kendi ellerimle getiriyorum” dediğinde gözümün önüne önce Aslı Baş ile 2005 yılında yaptığım görüşme geldi. Ercan Öztürk ile çay içip Bir Cinayetin Aslı adlı kitabını ve yazım sürecini uzun uzun konuştuk. O sohbette gördüm ki “Karşımda Aslı Baş’ın ölümünün ardından yaşanan tüm gelişmelere, hukuki tüm evraklara, bilgi ve belgeye hakim bir gazeteci vardı”…. Zengin işadamı-adalet-hukukçular-medya ilişkilerinde yer alan aksaklık-eksiklik-yanlışlık ve daha fazlasını titizlikle kitabında toplamıştı Ercan Öztürk. 

 

Ercan Öztürk’ün eseri Bir Cinayetin Aslı ‘dökü-roman’ tadında bir kitap.

Her meslekte iyiler ve kötüler vardır. Her meslekte işini iyi yapmayan, savsaklayanlar vardır. Kitapta bunları okuyacaksınız. Paranın gücüne ve iyilerle-kötülerin mücadelesine bir kez daha yaşanmış olaylar üzerenden şahit olacaksınız. Bir Cinayetin Aslı adlı kitabı okurken, genç kadının şüpheli ölümünün nasıl ‘sıradan bir balkondan düşme’ şekline dönüştürülmeye çalışıldığına ve ardından ilerleyen sayfalarda ise zengin işadamının ilişkiler ağıyla medyaya etki etmesine dolayısıyla kendisini aklamaya yönelik haberler yazılmasına varan sürece ilgiyle okuyacaksınız. Çok meşhur Hürriyet röportajcısı Ayşe Arman’ın, Aslı Baş’ın ölümü sırasında yanında olan zengin işadamı sevgilisi Ahmet Bayer ile nasıl röportaj yaptığına… Fenerbahçe’nin eski başkanı Ali Şen’in yürüyen sürece nasıl dahil olduğuna… Adalet mekanizmasının en üst makamlarına edilen telefonlara… pek çok ayrıntıyı tek tek okuyacaksınız. 

Ercan Öztürk, sohbette ilginç bir detay anlattı kitabın yazım süreciyle ilgili: “Aslı Baş’ın ölümünün ardından çıkan haberler vardı, kokakin kullandı ve balkondan atladı, düştü… Ortada zengin bir işadamı sevgili var. Ölüm o işadamı sevgilinin otelinde gerçekleşiyor. Sıradan bir insan bile bundan şüphelenir. Ben de şüphelendim. Ahmet Bayer hakkındaki ağır iddiaları öğrendiğimde kendisiyle konuşmak istedim. Aslı Baş’ın sevgilisi olan işadamı Ahmet Bayer’i aradığımda kendinden o kadar emin ve kibirliydi ki ‘Size ayıracak vaktim yok. Bana TC’nizi iletin uçak biletinizi aldırayım, Bodrum’a otele gelin sizi ağırlayayım, rahatlatayım. Yüz yüze konuşalım’ dedi. Yani çıkan haberlerin nasıl ve hangi şartlar altında sayfalara yansıdığını anlıyorsunuz. Haliyle onun bu teklifini kabul etmedim. Gazeteye de haberi bu şekilde verdim. Belki de sanıyordu ki ‘bu da diğer gazeteciler gibi…’ Akşam gazetesinin o dönemki genel yayın yönetmeni İsmail Küçükkaya bu haberin üzerinde çok durdu. Yaptığım ilk haber yayınlanınca Ahmet Bayer beni aradı, ben de hafta sonu iznimi kullanıyordum.” 

Ercan Öztürk’ün anlattığı detaylara girmeyeceğim. Kitaptan okuyacaksınız onları. Ancak şuna hiç de yabancı değiliz yaşadığımız topraklarda “Para bende güç bende. Paramla herkesi satın alabilirim.”. Bu yozlaşmış zihniyet ve bakış açısını para-güç dengesini ahlaki ve vicdani tartısında oturtamamış binlerce insanda gördük, görüyoruz. Hayatı, dünyayı kendi çevresinde döndüğünü sanan bu para babaları bir gün geliyor kimi zaman kaya gibi bir adalet temsilcisine kimi zaman da bir gazeteciye tosluyor. 

Ercan Öztürk, kitabı yazdıktan sonra basım aşamasında da biraz zorlandığını anlatıyor. Kitapı götürdüğü bazı anlı şanlı yayınevlerinin içindeki bilgiler ve ilişkiler nedeniyle basmak istemediklerini söyledi. Kopernik Kitap, ‘cesaret göstererek’ kitabı basmayı göze almış. 

 

Ercan Öztürk’ün Bir Cinayetin Aslı adlı kitabının arka kapağında İsmail Küçükkaya ile Fox Haber Genel Yayın Yönetmeni Doğan Şentürk’ün satırları yer alıyor. 

İsmail Küçükkaya kitapla ilgili şöyle demiş:

“Gazetecilik fikri takip işidir. Ercan Öztürk, Aslı Baş dosyasını bir muhabir olarak bu ilkeye sıkı sıkıya bağlı kalıp baştan itibaren takip etti. O tarihte Genel Yayın Yönetmenliğini yaptığım Akşam Gazetesi, kamuoyunun çok merak ettiği bu konuda Ercan Öztürk’ün haberlerini yayımlayarak görevini yerine getirmişti. Ercan Öztürk’ün gazeteci titizliği ile yaptığı araştırma ve attığı manşetlerin perde arkasını anlatan bu kitap ilgiyle okunacak.”

Doğan Şentürk ise medyadaki ‘muhabirlik’ kavramına yönelik bir vurgu yaparak kitabın arka kapağına satırlarını düşürmüş:

“Medyada bir bozulmadan söz ettiğimizde bunun temelini muhabirliğin önemsenmemesi ve içinin boşaltılması geliyor… Özel haber, haber atlatma ve fikri takip denildiğinde özellikle de sektörde belli bir süreyi geçirmiş meslektaşlarımız ah çekerek cümleye başlıyorlar… Özlüyoruz, arada bunu hatırlatan gelişmeler olunca da mutlu oluyoruz… Ercan Öztürk, Aslı Baş dosyasına ilişkin hem o dönem yaptığı özel haberleriyle; hem de bu kitabıyla haberciliğin ne olduğunu hatırlattı… O dönem bu konuda yaptığı haberlerin perde arkasını bilmemiz mümkün değildi, Ercan Öztürk kitabıyla bunu da sürükleyici bir biçimde göz önüne seriyor…”

Ercan Öztürk, kitabını Küçükçekmece Gölü’nün kıyısında benim için “Adaletin güçlü olduğu tam bağımsız Türkiye hayaline selam ve sevgilerimle.” notunu düşerek imzaladı. Vicdanına, inatçılığına ve gazetecilik inancına, kalemine sağlık güzel yürekli kardeşim Ercan Öztürk.

 

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.