Işıl Yücesoy ilk plağını kendi basmış

Sanatçı Işıl Yücesoy, plakçılar ilk albümünü basmayınca kendi şirketini kurmuş. Tiyatro, sinema ve dizi film oyuncusu, tiyatro yönetmeni, ses sanatçısı Işıl Yücesoy. 

Işıl Yücesoy ilk plağını kendi basmış

Işıl Yücesoy ilk plağını kendi basmış. Neden mi? Çaresizlikten. Işıl Yücesoy plakçılar ilk albümünü basmayınca kendi şirketini kurmuş. Tiyatro, sinema ve dizi film oyuncusu, tiyatro yönetmeni, ses sanatçısı Işıl Yücesoy. 

Radyo Trafik Marmara’da Emel Yalçın’ın sunduğu “Ünlüler Trafikte” programına konuk oldu. Hayatındaki ilginç anıları paylaştı. 

Merak edenler için önce Işıl Yücesoy hakkında kısa bilgiler verelim. 

Ailesi de sanatçılarla dolu olan Işıl Yücesoy’un babası müzik öğretmeni Selahattin Yücesoy. Dedesi bestekar Asım Bey. Halası Türk tiyatrosunun ünlü oyuncularından Muazzez Kurdoğlu.

Aileden sanatçı

Küçük yaşlarda piyano çalmayı öğrendi. Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı’nda oyunculuk eğitimi aldı. 1969 yılında Devlet Tiyatrosu’nda çalışmaya başladı.

1975 yılında şarkıcı olarak sahneye adım attı. İlk 45’liğini 1975 yılında yılında çıkardı. “Çalamazsın Mutluluğu/Köye Geldi Bir Gelin” adıyla müzik severlerle buluştu.  

İlk plaklarında Türkçe sözlü yabancı şarkıları seslendirdi. Sahne çalışmalarında İngilizce, İtalyanca ve Rusça şarkılar söyledi.

1970’li yıllardaki siyasi ortamdan olumsuz etkilendi ve müzik çalışmalarını sona erdirdi.

1981 yılında kamera karşısına geçti. Çağan Irmak’ın “Çemberimde Gül Oya” dizisiyle 2004 yılında ismini duyurmaya başladı. 

2014 yılında Çağan Irmak’ın “Unutursam Fısılda” adlı filmde Hümeyra, Mehmet Günsür, Farah Zeynep Abdullah, Kerem Bursin ile birlikte rol aldı.

“Kara Para Aşk” dizisine Engin Akyürek ile Tuba Büyüküstün ve diğer rollerde Erkan Can, Saygın Soysal, Öykü Karayel gibi isimlerle televizyondan izleyiciye ulaştı. 

Işıl Yücesoy, Radyo Trafik Marmara’da Emel Yalçın’ın sunduğu “Ünlüler Trafikte” programına konuk oldu.

Işıl Yücesoy’un aldığı ödüller

En İyi Kadın Oyuncu (Korkuyorum Anne) / 13. ÇASOD “En İyi Oyuncu” Ödülleri 2006

En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Korkuyorum Anne) / 16. Ankara Film Festivali 2005

En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Korkuyorum Anne) / 12. Uluslararası Altın Koza Film Festivali 2005

En İyi Kadın Oyuncu (Korkuyorum Anne) / 28.Siyad Türk Sineması Ödülleri 2006

Elekte darılar yukarıda kalır, ben darıyım

Işıl Yücesoy, Radyo Trafik Marmara’da Emel Yalçın’ın programına katıldı. Programda sanatçıların artık emeklerinin karşılığını alamadıklarından dert yandı. Bunu da radyo ve televizyonların sayısının artmasına sağladı. Işıl Yücesoy şöyle konuştu: 

“Önceden bir tane televizyonumuz, az radyo vardı ama çatır çatır her yaptığınız, şarkı seviliyorsa bir noktaya gelirdi. Artık emeğinizin karşılığını alamıyorsunuz, öyle bir şans yok. Her radyonun kendi formatı var ve lütfedip o havuza atarlarsa iyi, atmazlarsa çöpsün.”

Işıl Yücesoy 73 yaşında olduğunu belirterek, gerçek sanatçıların darı misali un eleğinin üstünde kaldığını söyledi. Yücesoy “Ekmek yapmak üzere elimize bir elek aldığımızı düşün, darılar yukarıda kalır, un gider. Ben 73 yaşındayım ve şu an buradaysam demekki darıymışım. Onun için herkes eğrisiyle doğrusuyla bir şeyler yapacak, insanlar sizi seçecekler ve bir gün mutlaka diyeti ödenecek. Herkesin kendine göre bir kitlesi, başarısı ve başarısızlığı var.” dedi.

Plağımı kimse basmayınca plak şirketi kurdum

1975 yılında yaşadığı ve çok sarsıldığı olayı dinleyicilerle paylaştı. “Çalamazsın Mutluluğu/Köye Geldi Bir Gelin” adıyla ilk 45’liğini nasıl çıkardığını anlattı. Maceralı bir yolculuğu var albümün. Neden mi? 

Işıl Yücesoy anlatıyor:

İlk plak çıkartmak istediğimde kimse basmayınca plak şirketi kurdum. Plak şirketinden bana, tarzınızı değiştirin dediler, çok sinirlendim. Para yok pul yok, menajerimi arayıp kaç paran var dedim. Taksim’de buluşup büro tuttuk. Paraları birleştirdik ve orada plak şirketi kurdum. Aşk kadını mıyım bilmiyorum ama sevgi kadını olduğum bir gerçek. Aşk çok alev gibi bir şeydir, bir anda alev alır gider ama sevgi daha önemli bir şey. Sahnede sizi takdir eden bir göz, bir bakış görmezseniz yaptığınız işin manası yoktur çünkü şarkı söylemek çok göze göze olan bir şeydir. Sahnede şarkı söylerken mutlaka seyircilerin içinden gözlerine bakacağım birini seçerim.”

Serdar Tunatürk
Serdar Tunatürk
Dil Tarih Coğrafya mezunudur. Türk hikayeciliği konusunda mikro tarih çalışmaları bulunmaktadır. Kültür sanat etkinlikleri, yazar buluşmaları, söyleşiler düzenlemektedir.
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.