Sevin Okyay eski kelimelerle yazıyor neden mi

Yavuz Rençberler
724kultursanat.com ‘un kurucusu. Gazeteci, televizyon programcısı, iletişim danışmanı. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo TV mezunu. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ödülü sahibi. Mesleğinin verdiği refleks ve pratiklikle kültür sanat alanında olanları değerlendirmeye paylaşmaya çalışıyor. İçinde insan olmayan kitaba, içinde kitap olmayan insana inanmıyor. İnsanın yazılmamış sayfalarının yazılanlardan daha çok olduğuna inanıyor. İletişim: yavuz@724kultursanat.com

Harry Potter çevirmeni ve daha pek çok kitabı da Türkçe’ye kazandıran Sevin Okyay, okurlarla Ara Sıra Ve Daima adlı kitabıyla buluşuyor.

Sevin Okyay eski kelimelerle yazıyor, neden mi?

Harry Potter’i Türkçe’ye kazandıran çevirmen, yazar, radyo programcısı ve eleştirmen Sevin Okyay, şimdi de Ara Sıra Ve Daima adlı kitabıyla okurlarla buluşuyor.

Onun sesini radyodan duymaya alışkınız. Polisiye tutkunu Sevin Okyay, radyoda da korku edebiyatına dair çalışmalar yapıyor. 

Sevin Okyay, hayatına temas eden insanların portrelerini yazdı ve kitaplaştırdı. Kitapta 72 kişinin portresi renkli bir dille anlatılıyor. Kimileri ünlü, kimileri ‘ünsüz’ portreler…

Haluk Bilginer, Meral Okyay, Ece Ayhan, Tuncel Kurtiz, Mina Urgan, Murathan Mungan, Mehmet Teoman, Ayşe Şasa, Enis Batur, Cem Karaca, Hrant Dink, Nükhet Ruacan, Jak Deleon, Osman Şahin, Şakir Eczacıbaşı kitaptaki portreleri yazılan bazı isimler…

Sevin Okyay, yaşamında iz bırakan dostlarını, çalışma arkadaşlarını ve aile üyelerini yazdı. O isimlerle okur kimi zaman medya koridorlarında yürüyor. kimi zaman sanat dünyasının sokaklarında dolaşıyor.

                                    SEVİN OKYAY’A ÖDÜL HABERİ DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Şimdi gelelim başlığa çıkan o cümleye. Evet, Sevin Okyay eski kelimelerle yazıyor.

Diyor ki “Dilimizde olan kelimeleri neden terk edeyim?”. Bunu Vatan Kitap’ta yayınlanan bir söyleşisinde dile getiriyor.

Müren Beykan ile söyleşen Sevin Okyay, 1963 yılından beri çeviri yaptığını hatırlatıyor.

Benan Beykan lafı o eski kelimelere getiriyor: “15 ıl önce yazdıklarınızla bugün yazdıklarınız arasında dil farkı yok. Eski yeni ayırt edilmiyor. Melül mahsun, hayırhah, ömrübillah, hikmet-i hüda, gayya kuyusu… Bu sözcükleri terk etmemişsiniz. Çok akıcı ve samimi bir üslubunuz var”

Sonra da Sevin Okyay eski kelimelerle yazması hakkında şunları söylüyor:

“Neden terk edeyim? Bunlar çok güzel deyişler. Anlamayanlar da sözlükten bakıp öğrenebilir. Yani alışkın olduğum için ağzımdan öyle çıkıyor. Yoksa hiç kullanılmayan kelimeleri bulup da zorla kabul ettirmeye çalışmıyorum. Konuştuğum gibi yazıyorum. Ama yazarken daha çok düşenecek vakit olduğu için yazılanlar daha iyi oluyor tabii. Yazdığım gibi konuşamıyorum. Yazmam konuşmamdan daha iyi.” 

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 1 YORUM