Kutsal değerler üzerinden dostluklar kurulmaz oğul

Çağdaş Çetindemir
Gazeteci, sosyolog I Teyit üzerine çalışıyor I Çiftçi: Tarım40.net I Massal Çiriş'i ve Sefer Naci'yi yazdı I Kültür sanata meraklı I Çok şanslı; dünya tatlısı bir eşi, oğlu ve kedisi var :)

Ölümünün üzerinden geçen 41 yıla rağmen ne klasik Türk müziği efsanesi Münir Nurettin Selçuk unutuldu ne de iki yıl önce yitirdiğimiz oğlu Timur Selçuk… İkisi de geride bıraktıkları eserlerle yaşıyor. Babanın oğluna verdiği nasihat ise Timur Selçuk’un “Ahlaklı insan Ahlaklı yurttaş” yaklaşımını besliyor: Kutsal değerler üzerinden dostluklar kurulmaz.

Birlikte hiç 1 Mayıs’a gitmediler

Bir ömre değer “Aziz İstanbul”dan yüce gönüllü nice insan geçti. Bu kadim şehrin havasını soluyanlar bilir; “Yaşamıştır derim, en hoş ve uzun rüyada / Sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan…” İstanbul’da 1900’de doğan, çok yaşayan, ölen ve Aşiyan’da yatan Münir Nurettin Selçuk ve İstanbul’da 1945’te doğan, çok yaşayan, ölen ve Zincirlikuyu’da yatan oğlu Timur Selçuk… İkisi de yüce gönüllü iki büyük sanatçıydı.

Ama onları bu yazıda buluşturan şey, sanatları değil, 1 Mayıs olacak. Birlikte hiç konser vermeyen baba ve oğlunu, birlikte hiç kutlamadıkları 1 Mayıs’la anacağız!

Münir Nurettin Selçuk, 77’nci yaşına girdikten 3 gün sonraydı. ‘Kanlı 1 Mayıs’ yaşandı.

O vakte dek; İstanbul’da ilk 1 Mayıs, 1912’de kutlanmıştı. 1923’te 1 Mayıs yasal olarak İşçi Bayramı ilan edilmiş ancak iki yıl sonra kitlesel kutlama yasaklanmıştı.

Münir Nurettin Selçuk, ‘Cumhuriyet’le birlikte işçi hareketinin büyüdüğünü gördü. Uzun yıllar süren yasağın kalktığı 1976’da DİSK Taksim’de bir kutlama düzenledi. O kutlamaya kendisi katılmadı ama daha yeni Paris’ten dönen oğlu başroldeydi.

Timur Selçuk, DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler’le birlikte meydanda 1 Mayıs Marşı’nı söyledi. O gün gelecek yıl için daha büyük bir kutlama hayal ettiler.

33 Yıl sonra yeniden

Ancak ne yazık ki daha fazla insanın katıldığı 1977 yılı 1 Mayıs kutlamasında Taksim’de katliam yaşandı. Olaylarda çok sayıda insan hayatını kaybetti. 1 Mayıs’ı Türkiye İşçi Partisi’nin İzmir’deki toplantısında kutlayan Timur Selçuk ise olayları telefondan öğrendi ve devamında tanık olduğu -12 Eylül 1980 darbesini getiren- karanlık günleri hiç unutmadı. Darbeden aylar sonra da babasını kaybetti.

‘Kanlı 1 Mayıs’tan 33 yıl sonra Taksim Meydanı’nda devlet izniyle ve büyük coşkuyla gerçekleşen 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamasından birkaç gün önceydi.

Bugüne kadar yenisi bir daha düzenlenmeyen o güzel günde yine 1 Mayıs Marşı’nı okuyan Timur Selçuk’la Beyoğlu’nda bir araya geldik. (1 Mayıs 2010)

Mirası: Ahlaklı insan, ahlaklı yurttaş

Hiç tedirgin değildi, hatta çok heyecanlı ve mutluydu. Kutlamayı “Bir olgunluk sınavı” görüyordu.

Siyasi alt yapı olarak Tekel işçilerine, olası bir erken seçime, referanduma, Anayasa maddeleri ve Anayasa Mahkemesi’nin evet ya da hayır deme meselesine işaret etti.

“Devlet sanatçısısınız, koruma veriliyor mu?” diye sorunca şaşırdı. Allah’tan başka kimseye secde etmediğini söyledi ve “Benim korumam yaradan ve bütün ahlaklı insanların hayır duaları” dedi.

Ona göre; koruyucu, birleştirici, üst çatımız “Ahlaklı insan Ahlaklı yurttaş” olmalıydı. Dünyadaki bütün ahlaklı insanlar bizim kardeşimizdi. Her şey bu çatının altındaydı. Coğrafi, etnik kimlik, dini farklılıklarımız, kadın erkek oluşumuz ya da siyasi görüşümüz… Bu nedenle onu besleyen siyasi akarsu, emeği yücelten soldu.

Ama ahlaklı sağ görüşlü dostları da başının üstündeydi. Bir de din… Ucu bucağı belli olmayan zaman üstü bir şeydi din, onu çağlayanlar gibi besliyordu. Namaza ortaokulda başladığını anlattı.

Galatasaray Lisesi’ndendi, Paris’te 11 yıl geçirmişti. Ama Frankofon değil, ulusalcıydı. Kendini onurlu bir Atatürkçü görüyordu. “Halkımıza güvenmek lazım” dedi. Atatürk sonrası devrimin halkın tüm kesimlerine yayılmasında beceriksiz kalındığı için dertliydi.

Solcuları “Yaradanın adını anmayı sanki laikliğe ve Atatürkçülüğe karşı gibi gördüler” diye eleştirdi.

“Türk halkının içindeki her kimliğin aynı derecede soylu ve saygın olduğu meselesini anlatmayı ve bunu paylaşmayı ihmal ettik maalesef” dedi. Güneydoğu’da doğurma makinesi görülen kadınları hatırlattı ve ekledi: Güneydoğu’daki kardeşlerimizi çok ama çok ihmal ettik.

Kutsal değerler üzerinden dostluk kurulmaz

O günkü sohbetimizde çok daha fazlası vardı ama uzatmadan asıl Münir Baba için söylediklerini tarihe not düşelim:

  • Münir Baba, liberal demokrat bir insandı. Evimiz, Nişantaşı’nda karakolun o caddedeydi. Bazen oradan üniversite (İTÜ) öğrencileri yürüyüşe katılırlar, geçerler. “Genç olsaydım ben de inan katılırdım bunlara, ne duruyorsunuz burada?” falan diye bize takılırdı, lise yıllarımızda. Çok tatlı keyifli bir insandı, demokrat bir insandı.
  • Siyasi şeyleri yoktu yani o dönem insanlarının zaten, siyaseti birinci plana çıkarıp ayrımcılık yaratmak gibi… Siyaset konuşurlardı ama üslupları farklıydı siyaset konusunda. “Ortak daha güzeli bulmak nasıl olur”du ana yolları.
  • Zaten bölgesel etnik muhabbetler duymadım, dine dair, kim namaz kılar, kim dindardır, kim Kuran okur, kim Hacca gitti asla konuşulmazdı.
  • Benim dedem (Mehmet Nuri Bey) Darülfünun “İlahiyat” profesörü, hocalarından… Şimdiki İstanbul Üniversitesi’nin… Ben ona yetişemedim ama babamın aktardığı, “Kutsal değerler üzerinden dostluklar kurmayın”dı.
  • Yani işte ben Allah’ı çok severim hadi dost olalım şu işi bana ver, efendim namaz kılalım hadi dost olalım şu ihaleyi bana ver. Kutsal değerler üzerinden dostluklar kurulmaz. Bir tek bunu söylerdi: Kutsal değerler üzerinden dostluklar kurulmaz.
  • İnsanlar sizin yaşantınıza baktığı zaman ailenizi, ilişkilerinizi, iş arkadaşlarınızla ilişkilerinizi, üretiminizi, paylaşımınızı … demeliler ki yahu bu insanda bir manevi ışık var yani bunda bir şey var acaba nedir desinler derdi. Bunların hepsi bitti.

Yas tutmayın mutlulukla anın

  • 27 Nisan’da onu andık… Ben kutladık diyorum, güzel inanları yaradan bize armağan etti diye… Sanıyorum mutlu anma günleri olmalı o. Nasıl “Kutlu Doğum Haftası” yaparız en büyüğümüz için değil mi efendim, aynı şekilde Mustafa Kemal’i bize armağan eden Münir Baba’yı da … her dalda onlar gibi bize ışık tutan insanları armağan eden eşsiz yaradan için mutluluk ve şükran ifade etmeliyiz gökyüzüne doğru … Onun ötesinde de o güzel insanları güler yüzle bize ışık tuttukları için mutlulukla anmalıyız. Yas tutmamalıyız, öyle düşünüyorum. 10 Kasımları da öyle düşünüyorum.

Münir baba bana beddua etmesin

Timur Selçuk, babasının Beni Kör Kuyularda Merdivensiz Bıraktın, Rindlerin Ölümü, Kalamış gibi Türk Müziği klasiği olan nice eseri için hassastı.

  • Herkes dilediği gibi gazinolarda, sahnelerde, meyhanelerde bunları okuyabilir ama kalıcı bir belge haline getiriyorsanız bu bir referanstır.
  • Dolayısıyla Münir Nurettin üslup konusunda konser üslubunu getiren bir milli değerdir. O bakımdan kültürün bir parçasıdır. Kültüre nasıl sahip çıkılması gerekiyorsa Münir Nurettin’in konser üslubuna da öyle sahip çıkmak gerekir.
  • Kültürü muhafaza etmek gerekir, korumak gerekir, kollamak gerekir. Kalıcı bir belge yapacaklarsa lütfen üstadın konser üslubunu bozmasınlar, tek ricamız o. Başka hiçbir şeye karışmıyoruz.
  • Sadece televizyonda, konserde, meyhanede, gazinoda diledikleri gibi okuyorlar onlara karışmıyoruz. Ama belgeyse, çünkü o belgeyi bir sene sonra da biri dinleyip bir yanlışı doğru zannedebilir.
  • Bir de Münir baba yattığı yerden bana beddua etmesin. “Oğlum sen birebir benim bu konudaki titizliğimi biliyorsun, nasıl bu kadar sessiz kalabilirsin?” demesin diye… Tek ricamız bu, okuyacak arkadaşlardan, başka hiçbir ricamız yok.

“Bir çocuk babasına bakmayı biliyorsa onu yakalar” diyordu Timur Selçuk. Onun bu özeni de babasına ve kendisine ait eserler için gelecek nesillere istikamet çiziyor.

Klasik Türk müziği tarihinde ilk kez solist olarak 1930’da konser veren, konserlerinde frak takan ve ayakta şarkı söyleyen Münir Nurettin Selçuk büyük bir saygıyı hak ediyor.

5 yaşında piyano çalmaya başlayan, 7’sinde ilk konserini veren, İstanbul Oda Orkestrası’nı kuran ve İspanyol Meyhanesi, Beyaz Güvercin gibi şarkılar yapan Timur Selçuk da öyle..!

İkisini de saygıyla anıyorum.

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.